
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
ESKİŞEHİR EĞİTİM MÜZESİ
Eğitim ortamı olarak, yapısında önemli olanakları barındıran müzeler ile eğitim kurumları arasında, gerekli düzeyde iletişim ve işbirliğinin, henüz kurulamamış olması, bir sorundur. Bu sorun, bir ölçüde müzelerin, eğitsel işlevlerinin, eğitim sistemi içinde, henüz yeterince anlaşılmamış olmasından da kaynaklanmaktadır.
2287 sayılı Maarif Vekâleti Merkez Teşkilatı ve vazifeleri Hakkındaki Kanun 18. ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 10. ve 26. maddelerine dayanılarak, 81 ilde gerçekleştirilen, Eğitim Müzeleri, bu eksikliği giderecektir.
Proje kapsamında, 81 ilde kurulan, değerlendirme komisyonlarınca, kuruluş tarihi en eski liselerde eğitim müzelerinin gerçekleştirilmesi kararlaştırıldı. Arşiv niteliği taşıyan "eğitimin hafızasını" oluşturan materyallerin, bu okullarda sergilenmesi kararı verildi. Müzelerin düzenlenmesi ve kurulmasından, il milli eğitim müdürlükleri sorumlu tutuldu.
İlerde açılan, Eğitim Müzeleri, Türk eğitim sistemini ve eğitim teknolojisini, tarihi gelişimi içindeki, il genelinde, eğitim tarihi açısından, arşiv değeri taşıyan, evrak, doküman, yayın, kitap dergi, rehber broşür, katalog, fotoğraf, video film, film şeridi dia, eğitim araç ve gereçleri. özellikle geçmiş yıllara ait ders kitapları ve eğitim materyalleri ile objelerin okul, ilçe ve il düzeyinde belirtilen, takvime uygun olarak, nitelikli korunması ve bir hafıza oluşturulması amacıyla, tespit edilerek ve envanter kayıtları tutularak oluşturulacak.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, 81 ilde kurulacak eğitim müzelerinin, eğitim-öğretim yapan, tarihi liselerde, açılmasını önerilmesi bazı sorunları da beraberinde getirecektir. Oysa eğitim müzelerimiz, müstakil mekânlarda, bütün eğitim tarihimizi, kapsayacak şekilde, dizayn edilmeliydi..
çünkü eğitim tarihimiz, içeren müzelere, ziyaret eden kişiler, Göktürk, Uygur, Selçuklular, Osmanlı sürecini yaşayarak günümüz ,Cumhuriyet sürecine gelebilmelidir. Kişi medreseleri, Enderunları, Darülfünunu, Rüştiyeleri, Sultanileri, , Köy Enstitülerini, Millet Mekteplerini, Halkevlerini, öğretmen Okullarını, üniversiteleri,; kısacası eğitim tarihimize, dair, her ne varsa canlı olarak yaşayarak öğrenirlerdi.
Eğitim müzeleri, ayrı binalarda açılmalı, müzenin gerektirdiği imkân ve olanaklara da sahip olmalıdır. Milli Eğitim Müdürlüğü’nün, web sayfasında yer almalı, halkımız ve öğrencilerimiz, diledikleri her anda, bu müzelerden istifade edebilmelidir.
Eğitim müzelerimizde, çağdaş müzeciliğin, tüm gerekleri yanında, eğitim müzeleri en üst fiziki donanım ve teknolojiye sahip de olmalıdır.. Adeta, birer yaşayan eğitim tarihi merkezleri haline getirilmelidir. Seminerler verilmeli, sergiler açılmalı, toplantılar öğrenciler çeşitli etkinlikler yapabilmelidir..
Eğirim Müzeleri ile milli, manevi ve kültürel değerleri benimseyen, koruyan ve geliştiren, sanat ve kültür eserlerini, tanıyan, mantık ve beğeni duygusu gelişmiş bireyler yetiştirilmesine katkı sunulması hedeflenmelidir.
Tarihi liselerde, açılan eğitim müzeleri yer darlığı nedeniyle, sorunlar yaşanacaktır. çünkü müzelerin, öğrenci ve öğretmenler tarafından ziyaret edilmesi amacıyla, bakanlık tarafından gerekli planlamalar, duyurular ve izin işlemleri öğretim dönemi boyunca sürdürülecek. Ortaöğretim kurumlarındaki öğretmenler için, yaratıcı drama ve müze eğitimi seminerleri düzenlenecektir..
Eğitim müzelerinde, işlenecek dersler, ünite ve kazanımları, öğretim yılı başında yapılacak il zümre başkanlar kurulunda belirlenerek, okul zümrelerine duyurulacak ve nitelendirilmiş yıllık ders planlarına işlenecek. İşlenen derslerin eğitim öğretime katkısı ile ilgili okul raporları öğretim yılının son haftasında iI milli eğitim müdürlüklerine gönderilecek Müzelerde bu alanda çalışmalar yapılacaktır.
Vali Yardımcımız, Sayın Ali Muhiddin VAROL,’ la, eğitim müzesi ile ilgili yaptığımız görüşmede, müze ile ilgili, her türlü desteğin verileceklerini, geniş mekânlarda hizmet vermesinin de önemli olduğunu söyledi.
Eskişehir’ de, ATATüRK LİSESİ’ nde açılan, “ EĞİTİM MüZESİ” ile ilgili çalışmalar devam ediyor. özellikle de Eğitim müzesinin, gerçekleştirilmesinde, Okul Müdürü Sayın Yakup TUTKUN ve öğretmen Sayın Mustafa SöNMEZ’ le birlikte, diğer idareci ve öğretmelerin, gayretleri, örnek teşkil edecek niteliktedir.
Ancak Atatürk Lisesi’ nde, açılan, Eğitim Müzesi, mekân olarak, bu tür faaliyetlere cevap verecek nitelikte değildir. O nedenle de Eskişehir Eğitim Müzesi, pek çok müzenin de bulunduğu, Odunpazarı’nda, 1925 yılında, yapılan, halen de boş olan, Mal Hatun İlkokulu veya Turan İlkokul ve ya başka bir binada açılması daha uygun olacaktır.
Eğitim müzeleri ile insanımız, özellikle de öğretmen ve öğrencilerimiz, eğitim tarihimizi tanıyacaklar, geleceğe daha bir umutla bakacaklardır. Ayrıca dünün eğitimi ile bugünkü eğitimi de değerlendirme fırsatı da bulacaklardır. O nedenle de Eğitim müzelerinin müstakil binalarda gerçekleştirilmeli, teşvik edilmeli, her türlü imkân ve olanakta sağlanmalıdır.