1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Eskişehir genç beyinlerini kaptırıyor...

Gençler Türkiye’de okumak istemiyor.


Bu sayı her geçen gün artıyor.


Eğitimini yurt dışında yapan öğrencilerin yanı sıra gençler Türkiye’de çalışmak da istemiyor.


Bu yüzden, Türkiye’den diğer ülkelere müthiş bir beyin göçü var.


Dahası…


Türkiye’den göçen beyinler, gittikleri ülkelerde bilim üretiyor.


Gittikleri ülkelerin bilim ve sanatına büyük katkıda bulunuyor.


Anlattığımız olayın bir küçüğü de ülke içinde yaşanıyor.


örneğin Eskişehir’i alalım ele…


İş olanaklarının ve hayat standartlarının sınırlı olması nedeniyle bu şehirde yetişen ve eğitim gören gençler iş için başta İstanbul olmak üzere Ankara ve İzmir’e gitmek durumunda kalıyor.


İş anlamında yeterli potansiyel bulunmadığı için, eğitim aldıkları konuda çalışabilecekleri işi ancak bu şehirlerde bulabilen Eskişehir’in genç beyinlerinin Eskişehir ile olan alakaları da bu şekilde kesiliveriyor.


Kısacası…


Bir anlamda, Eskişehir’den de ciddi bir biçimde başta İstanbul olmak üzere çeşitli şehirlere beyin göçü veriliyor.


Hani zaman zaman oturup “Bu şehir’de siyasetçi, sanatçı, sporcu, bilim insanı yeterli düzeyde yetişmiyor” diyerek hayıflanıyor ve “Şehir öylesine küçük ki, sağdan say 8 soldan say 10 kişi” diyoruz ya…


İşte bunun altında,  bu şehirde yetişen ve donanım sahibi olan gençleri başka illere kaptırıyor olmamız ve bu genç beyinlerden şehir olarak haliyle yararlanamamamız yatıyor. 


,,,,,,,,,,,,,,,,,


Daha iyi bir reklam görmedik…


 


Pronto Tur Cumhuriyetin kuruluş yıldönümü nedeniyle bir reklam üretmiş.


Türkiye haritası üzerinde İstanbul’dan çıkan bir gemi fotoğrafı var. Güzergâhın sırasıyla Samsun- Amasya-Erzurum-Sivas-Ankara ve İzmir olduğu işaretlenmiş harita üzerinde.


Haritanın altında da “1919-1923. Daha iyi bir rota görmedik” yazıyor.


Kurtuluş savaşımızın hikayesi harita üzerinde resmen anlatılmış.


Ne diyelim…


Ben de bundan daha güzel bir reklam görmedim.


Bravo Pronto Tur’a…


Bana göre reklamcılık alanında bugüne kadar belki de yapılmış en anlamlı reklam bu.


Her türlü ödülü de alacak akıl dolu bir çalışma…


,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


 


Bilim adamı yetiştirmede son sıradaymışız…


 


OECD’nin yani Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma örgütünün üye ülkeler arasında yapmış olduğu eğitim araştırmaları var.
Bu araştırmalar her 3 yılda bir yayınlıyor.


Geçtiğimiz aylarda açıklanan pisa araştırma sonuçları ülkemizde bir hayli tartışılmıştı.


Zira…


Söz konusu araştırmada, Türkiye eğitimde 72 ülke arasında 53 nci sırada yer almıştı.


Daha da kötüsü…


Türkiye’de öğrencilerin ana dilleriyle okuduğunu anlama oranı yüzde 50 çıkmıştı.


Bu rakamlar, ülkemizde eğitim ve eğitim sisteminin resmen SOS verdiğini ortaya koymuştu.


OECD şimdi de, yapmış olduğu araştırma ile gelecekte bilim insanı çıkartan ülkeleri sıralamış.


Türkiye 35 ülke arasında ne yazık ki son sırada.
Yani 35 nci sırada.


Bu sonuçlar kimi ne kadar ilgilendiriyor bilemiyoruz.


Sonuçların sorumluları bu sonuçlardan herhangi bir sorumluluk duyacaklar mı? onu da bilemiyoruz…


Bildiğimiz…


Eğitim sistemimiz zaten iyi değil…


Bilim insanı yetiştiremediğimize bakılacak olursa, iyi olmayan eğitim sistemimizin geleceği de pek iyi olmayacak gibi sanki…


,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


 


Murat Mercan “Büyükerşen keşke diğer diyalogları  da anlatsaydı”


 


Yılmaz Büyükerşen Es TV’deki televizyon programında, kurulması gündemde olan termik santralle ilgili eleştiri yaparken bir ara:


-“Firuz Kanatlı’nın cenaze töreninde Murat Mercan ile karşılaştım. Kendisine ‘Bu termik santral işi senin başının altından mı kalkıyor?’ diye sordum. İlgisi olmadığını söyledi. Ama o yıllarda kendisi Enerji Bakan yardımcısıydı” demiş, biz de bu anlattığını dünkü köşemize taşımıştık.


Halen Türkiye’nin Tokyo Büyükelçisi olarak görev yapan Murat Mercan’ın canı bir hayli sıkılmış bu sözlere.


Sosyal medya üzerinden “üzüldüm. Doğrusu. Keşke benim de fikirlerimi söyleyecek fırsatımı olsaydı.” Demiş önce…


Ardından da…


-“Söz konusu ayaküstü konuşmada Eskişehir ile Tokyo arasındaki işbirliği için benden ricada bulunduğunu da o programda Sayın Büyükerşen keşke söyleseydi.” İfadesinde bulunmuş.


İlgilenenlerin bilgisine sunulur…


,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


Biraz da gülmek lazım


 


Yaşlı çift evliliklerinin kırkıncı yıl dönümünde paraya kıymışlar, Avustralya’da tatil yapmaya karar vermişlerdi. Uçağın penceresinden saatlerdir okyanusu seyrediyorlardı. Sessizliği pilotun anonsu bozdu:"Sayın yolcularımız! Korkarım size kötü bir haberim var. Motorlarımızdan biri sustu, diğeri de susmak üzere. Acil iniş yapmak zorundayız."
"Neyse ki altımızda haritada görülmeyen bir ada var ve sahiline inmeye çalışacağız."
"Bunu başarabilirsek tek sorunumuz bizi bulabilmeleri için dua etmek olacak."
Uçak minik adanın kumsalına başarılı bir iniş yaptı, kimsenin burnu kanamadı.
Uzun bir rahatlama sessizliğinden sonra adam karısının ellerini tuttu,gözlerine endişeyle baktı;
"Mona, bu ayki kredi kartı borcunu ödemiş miydin?" "Hayır sevgilim,unutmuşum. Kızdın mı?"
Adam endişeyle yine sordu: "Araba kredisinin taksitini ödemiş miydin?" "özür dilerim canım, onu da ödememiştim."
Yaşlı adam karısının ellerini bıraktı ve kırk yıldır yapmadığı şekilde ona sıkı sıkıya sarıldı. "Aferin". Karısı şaşkın, korkarak sordu. "İyi misin tatlım?"
"Hiç olmadığım kadar. çünkü bankacılar bizi kesin bulur!"


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi