4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

ESKİŞEHİR MİLLETVEKİLİ OLMAK

Milletvekili, kenti temsil edeceğine göre, öncelikle temsil ettiği kentin, sorunlarına ve özelliklerine, sahip olmalıdır. Yani temsil edeceği kitlenin, inancını ve kültürünü temsil etmelidir. Bu temsiliyet sadece görüntüde değil, özünde olmalıdır.
Milletvekilleri, her şeyden önce zeki,. Kafası çalışan, proje üretebilen, yenilikçi, sempatik ve insanı rahatlatan, yaratıcı, sabırlı, dikkatli ve dinamik, olmalıdır. Temsil ettiği il için, bir şeyler yapabilen kişiler olmalıdır. Ülkeye ve kente, hizmet için koşturmalı.. İlin genel ihtiyaçları konusuna hâkim olmalı, gerekli çalışmaları, TBMM' ye, taşıyabilmelidirler.
Milletvekillerini, kent halkı belirlemelidir. O nedenle de Eskişehirli seçmen olarak, aday belirleme de etkili olmak ve adayların, Eskişehirli olması için de partilerin bünyesinde mücadele etmelidir.. Ancak 1 Kasım'daki genel seçimler için, Eskişehir' de, partilerde, ön seçim yapmadığından, adayları, genel merkezler belirledi.
Oysa Eskişehir'de, adayların, "ESKİŞEHİRLİ" olması isteniyor. Gerekçe olarak da geçmiş yıllarda, Eskişehirli olmayan adayların, TBMM' ye, gittikten sonra, Eskişehir' e, hizmet etmedikleri gibi, kente de gelmediklerini ve başka illerde ikametgâh ettiklerini, gösteriyorlar. Eskişehirli seçmen, haklıdır. Çünkü çok partili dönem değerlendirildiğinde, Eskişehirli adayların dışındaki adaylar, beklenen hizmet getirmediler. Oysa geçmiş yıllarda, kente en çok hizmeti, Eskişehirli, milletvekilleri gerçekleştirdi.
Nitekim Rahmetli Hasan POLATKAN ve Kemal ZEYTİNOĞLU yanında, Sayın Prof. Dr. Orhan OĞUZ, gibi, milletvekillerimizin, hizmetleri, hala hafızalardadır. Sayın Sadri YILDIRIM' ve Sayın Fahri KESKİN' in, halkla olan ilişkileri, her hafta Eskişehir'e gelmeleri ve ESOGÜ' ye, sağladığı imkânlar, hala konuşulmaktadır.
Elbette Eskişehirli olmak, Eskişehir'de, doğmak değildir. Bir insan, "Ben Eskişehir'de, yaşayacağım, Bu şehirde üretip, insanımız iş, aş sağlayacağım, yerel safi hâsılaya katkıda bulunacağım, Eskişehir de öleceğim", diyorsa, insanın, doğum yeri, nere olursa olsun, O, gerçek bir Eskişehirlidir.
Eskişehir için, bir fikir, bir düşünce akımı, bir model, bir iş, bir ürün üretmek, her alanda, Eskişehir' i, başarıyla temsil etmek, Eskişehirli olmanın ve kendini ifade etmenin, o hazzı yaşamanın da en önemli yoludur.
Ayrıca insan, zor anlarında, yanı başında dostlarını görmek, derdini açmak ve paylaşmayı arzu eder. Psikolojik sıkıntılar, peş peşe oluşarak, işin içinden çıkılmaz bir hâl oluşabilir. İşte o anlarda, insanın, en büyük ihtiyacı dosttur. Eskişehirli, her milletvekili seçmenin zor günlerinde, bu tür dost olmalıdır.
Eskişehir, halkı, milletvekillerinden, Eskişehir' in, sorunlarını ele almalarını, önemli sorunları, yetkili mercilere iletip, çözüm yolu bulmalarını. Eskişehir in, sanayisi, turizmi ve kültürel tarihi ile bir dünya kenti olması için, caba göstermelerini istemektedir
Bugün, Eskişehir halkı, kendini, TBMM' de temsil edecek, milletvekili adaylarını belirleme şansı yoktur. Oysa Cumhuriyetin kurucusu, Büyük Önder ATATÜRK' e, göre, Yasama Kurumu, hiçbir sınıfa dayanmayan ve hiçbir sınıfın temsil edilmediği, millet tarafından doğrudan doğruya seçilen, vazife ve yetkilerini, millete karşı sorumlu olarak, yerine getiren milletvekillerinden oluşan bir parlamentodur...
ATATÜRK' ün, düşündüğü parlamentoda, halk, değer verdiği ve kendisinden hizmet beklediği kişileri, bizzat seçecektir. Halkı, hükümetin veya partilerin empoze edecekleri kişileri seçmek zorunda ve durumunda bırakmak, tamamen antidemokratiktir. Ancak adayları, liderler de belirlese, kentin evladı olmanın avantajını, yakalayan ve halkın da tasvip ettiği adaylarda var. Bu adaylardan biri de, Sayın Harun KARACAN' dır.
Pazar günü, Eskişehir AKP Milletvekili adayı, Sayın Harun KARACAN' ın, kahvaltısında bulunduk. Geniş bir katılım vardı. Sayın KARACAN, konuşma yaparken, Eskişehirli olmanın hazzı, yüzüne, sözlerine ve vücut diline yansıdı.
Aslında Sayın Harun KARACAN, Eskişehir sevdalısı olduğunu, her vesile vurgular. Eskişehir'de, doğduğunu, büyüdüğünü, sahip olduğu maddi ve manevi değerleri Eskişehir'de, kazandığını, o nedenle de kentte, çok şey borçlu olduğunu söyler.
Sayın KARACAN' ı, ETO Başkanı olduğu dönemde tanıdık. Yenilikçi, sempatik ve insanı rahatlatan, yaratıcı ve dinamik, yapısı ile dikkat çekmişti. O'na göre, verimlilik, düşünce ve güven, etkili bir biçimde koordine edildiği takdirde, her alanda başarılı olmak için de hiçbir neden yoktur.
Sayın KARACAN, "Milletvekili dediğiniz şey, milletin üstünde bir makam değildir. Milletin vekâleti ile iş yapan adamdır. Oy aldığınız, almadığınız, herkesin hakkı vardır, o vekâlette. Çünkü artık seçildiğiniz zaman, partinizin değil, şehrin vekilisiniz. Sizden bekleneni yapmazsanız, o millet sizden davacı olur. Kul hakkı üzerinizde kalır."sözleri her milletvekiline, örnek teşkil edecek niteliktedir. Kutluyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi