
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
ESKİŞEHİR VE AR-GE
XXI. yüzyıl, bilim ve teknoloji çağıdır.Bugün bilimin doğrudan güç haline dönüştüğü, sanayinin, teknoloji içeriğinin hızla arttığı gözle görülür bir biçimde saptanabilmektedir.Bu alandaki gelişmeler ise Ar-Ge çalışmalarındaki performansla eşdeğerdir.
çağımızda, dünya üzerindeki gelişmiş ülkelerde, Ar-Ge harcamaları, GSMH’ nin yüzde 2-4’ünü oluşturuyor. Aslında bir ülkenin, Ar-Ge harcamaları için GSMH’ dan ayırdığı %2’lik payı bile muhteşemdir.ülkemizde Ar-Ge harcamaları için ,GSMH’ dan ayrılan pay ise %0.6’dır.
Türkiye’nin A+G faaliyetlerindeki giriş parametrelerinin, bu değerleri gelişmiş ülkeler göre yaklaşık on kez ve BT sisteminin, etkinlik kazanması için de gerekli eşlik değerlerin ise yarısından azdır.
ülkemizde, Ar-Ge faaliyetlerine tahsisi edilen kaynaklar yetersizdir. Daha da önemlisi, araştırıcı sayısı, hem mutlak sayı, hem de uluslar arası düzeyde üretim yapabilmek bakımında son derece yetersizdir. Tablo bu olunca da, Ar-Ge faaliyetlerinde sanayicilerin, işinin ne kadar zor olduğu da ortadadır.
öte yandan dünya ekonomilerini, radikal bir şekilde etkileyen ve şirketleri de acil önlemler almaya zorlayan gelişmelerde, gelişmiş ülkelerin ve şirketlerinin, en büyük kozlarından biri, Ar-Ge çalışmaları ve harcamaları olmuştur.
Bugün global pazarlarda, söz sahibi olan çokuluslu şirketler, Ar-Ge’ ye, büyük paralar ayırıyorlar.Nitekim,General Motors, 5.917 milyar dolar,Siemens ,5.322 milyar dolar,IBM, 5.083 milyar dolar,Ford-motor,4.332 milyar dolar Hitachi,3.907 milyar dolar Ar.Ge çalışmalarına para harcıyorlar.
Ayrıca, geçmişte 248 büyük şirketin, Ar-Ge departmanı başkanları arasında yapılan bir ankete göre,” Ar-Ge” üretkenliğinin ve verimliliğin, ölçülmesi,geliştirilmesi,bu birimlerin,en fazla öncelik tanıdıkları hedeflerin başında yer almıştır.
TüLOMSAŞ’ TUSAŞ, Jet bakım ve Revizyon Atölyeleri ve Şeker Makine Fabrikası, ve diğer şirketlerimizin, global pazarlarda rekabet edebilmesi ve söz sahibi olması için, Ar-Ge harcamalarına, bu miktarlarda olmasa da, imkanlarının elverdiği boyutlarda para ayırması gerekir. Aksi halde ulusal ve global pazarlarda, söz sahibi olamadığı gibi, sürekli de teknoloji ithal etmek zorunda kalırlar.
ABD ve Avrupa'nın, risk algılamasında ise piyasa koşulları ve rekabet ilk sıralardadır. AR-GE çalışmaları ise olmazsa olmaz konumdadır. Bizde, AR-GE çalışmaları yok denecek kadar az. Oysa işletmelerin, ulusal ve global pazarlarda, rekabet edebilmesi, bünyelerindeki AR-GE çalışmaları ile eşdeğerdir.
Sanayileşmiş ülkelerde, bilimsel araştırmalar ve yeni teknolojiler üretmek için başlatılan dev projelerde, AR-GE çalışmaları, ön planda tutuluyor. Artık ülkemizde de Ar-Ge’ nin önemi anlaşılmış olacak ki yürürlüğe giren, 5746 sayılı kanunla AR-GE çalışmalarına büyük avantajlar sağlandı. Eskiden, Ar-Ge faaliyetlerinin teşviki genellikle ODTü, Hacettepe, Bilkent gibi üniversitelerde kurulan teknoparklarla sınırlıydı.
Yeni yasayla, Ar-Ge merkezi olarak tanımlanan; sermaye şirketleri içinde, ayrı bir birim olarak örgütlenmiş, münhasıran yurt içinde, Ar-Ge faaliyetlerinde bulunan ve en az 50 Ar-Ge personeli istihdam eden, yeterli birikimi ve yeteneği olan birimler de teknoparklar gibi desteklerden yararlanabilecek.
Eskişehir Sanayi Odası ve OSB’ deki işletmeler, AR-GE çalışmalarına, ivme kazandırmak için, yeni yasanın getirdiği imkânlardan istifade etmelidir. Ar-Ge alanında, getirilen yeni avantajlardan, kent sanayisi pekâlâ yararlanabilir.
Yeni yasa ile Ar-Ge ve yenilik harcamalarının tamamı, ticari kazancın tespitinde, indirim konusu yapılıyor. Ayrıca bu harcamalar, iktisadi kıymet oluşmaması halinde de doğrudan gider yazılıyor. 500 ve üzeri Ar-Ge personeli istihdam eden merkezlerdeki harcamaların, bir önceki yıla göre artan kısmının da yarısı indiriliyor. .
Bu kurumlarda çalışan (kamu personeli hariç), Ar-Ge ve destek personelinin; bu çalışmaları karşılığında elde ettikleri ücretleri üzerinden, hesaplanan sigorta primi işveren hissesinin yarısı, her bir çalışan için, beş yıl süreyle Maliye Bakanlığı bütçesinden karşılanacak. Benzer onlarca kolaylık.
AR-GE indiriminden, yararlanmak isteyen mükelleflerin, proje ve uygulama aşamalarında öncelikle gerekli belgeleri ibraz etmeleri, ayrıca Yeminli Mali Müşavir ile Tam Tasdik Sözleşmesi yapmaları gerekir.
Mükelleflerin, GV ve KV beyannamesinde, yararlanılan Ar-Ge indiriminin doğru hesaplandığı ve uygulandığına ilişkin, YMM tasdik raporunu vergi dairesine vermeleri şart. ESO ve OSB’ deki işletmeler, yeni yasa ile getirilen bu avantajlardan yararlanarak, OSB’ de AR-GE çalışmalarını teşvik etmelidir.
Elbette yeni yasa avantaj getirse de, AR-GE çalışmaları pahalı çalışmalardır. Onun için OSB’ de ESO’ nun rehberliğin de, “KüME” “SEKTöREL” ve “çATI “ şirketleri, kurularak ve üniversitelerle de işbirliği ile bu sorun pekâlâ aşılabilir.
ESO Başkanı, Sayın KESİKBAŞ, deneyimli, tecrübeli, iyi eğitimli, en önemlisi de işinin ehli bir sanayicimizdir. Ar-Ge çalışmaların da ekibi ile birlikte mutlaka başarılı olacaklar, Eskişehir’ i de ulusal ve global pazarlarda, söz sahibi yapacaklardır.