4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

ESKİŞEHİR VE İMAR PLANLARI

Anakent Belediye Başkanı, Sayın Prof. Dr. BÜYÜKERŞEN' in, "Bozdağ etekleri ile ilgili, tespitlerine görüşlerinde sonra, Eskişehir'in, imar planları ile ilgili, okuyucu eleştirileri, dikkat çekiciydi.
İmar planlarında, temel amaç, insan, aile ve toplum hayatını, yakından etkileyen, fiziki çevreyi, sağlıklı bir yapıya kavuşturmak ve bu yönde gelişmesini sağlamaktır. Bununla ilişki olarak, yatırımların yer seçimlerini belirleyip; gelişme eğilimini yönlendirmek yanında, toprağın korunmasını ve en rasyonel biçimde kullanılmasını sağlamaktır.
Gel gör ki Eskişehir' de, imar planları, bilimsel gerçek ve yasalara göre değil de "POLİTİK" ve "ELİT" güçlerin, istek ve arzusuna ve de belediye yönetimlerin keyfine göre yapıldı. Yapılan imar planlarında da, aynı güçlerin isteği üzerine değişiklikler gerçekleştirildi. Maalesef bu değişikliklerden, en çok zararı, yeşil ve kamuya ait alanlar gördü. Sonuçta da yeşil alan yoksulu, bir Eskişehir ortaya çıktı.
Hatırlıyorum da, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UND) tarafından uygulanan, 'Yerel Yönetim Reformuna Destek Projesi' kapsamında, Tepebaşı Belediyesi Pilot Proje Uygulamaları Konferans, sonrası, toplantıda " Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ile ilgili pek çok konuya değinildi ama imar planları ve sorunları üzerinde durulmamıştı.
O toplantıda, İmar mevzuatı, planları ve uygulamaları, neden ele alınmadı bilinmez. Ancak o yıllarda, HKMO Anakara Şubesi' nin, Aralık ayı başında düzenlemiş olduğu panelde, imar planlarının, kentler açısında önemi bir kez daha ortaya kondu ve yapılan yasal değişiklikler, bu alandaki mahkeme kararları ve uygulamalar, Oda üyelerine ve belediyelerde imarla ilgili görevlilere aktarıldı.
O yıllarda fabrikalar bölgesi ile ilgili bir yazımda " Anıtlar Koruma Kurulu, müsaade eder mi bilinmez ama şayet müsaade ederse Eskişehir' e, en büyük yanlışlığı yapmış olur. Çünkü bugünün şehircilik anlayışı, " Çok kesimli" ve" Çok Merkezli" kentlerdir. Hatta çağımızın şehircilik anlayışı, "Büyüme Koridorları" adı verilen, şehirlerarası otoyolların, iki tarafına serpilip gelişen, "ÇEVRE ŞEHİRLERİ" şeklinde. " demiştik.
Yine o yazımda " Bugünün ideal şehirlerinin, ormanla iç içe ama aynı şekilde bütün şehir imkânları da yanı başında. Yani Şehir-kır antitezlerini, sentezleyebilmiş kentler olarak belirlediğini gerekçe göstererek, Fabrikalar bölgesinin konuta açılmayarak yeşil alan olarak muhafaza edilmesini istemiştik.
Bugünde Anayasanın ilgili maddesine rağmen, Kent merkezine yakın bölgelerdeki ve kente yakın köylerdeki, tarım arazilerinin, konut arzının artmasıyla, son iki-üç yıl içerisinde imara açılacağı söyleniyor. Bu gelişme, özellikle de kent merkezindeki 75 hektarlık, tarım arazisi, konut, ticaret ve kentsel gelişim alanı olarak işlenerek, fabrikalar bölgesindeki yanlışlık tekrar ediliyor.
Oysa Eskişehir' de, geçmiş yıllarda imar alanlarındaki hataları ve mücavir alanların dar tutulması nedeniyle, kenar mahallerin büyük bir bölümü, kendi halinde gelişti. Bu ihmal, bugün belediyeleri sıkıntıya soktu. Oysa mücavir alanlar geniş tutulup, bu mahallerin imar planları da gerçekleştirilmiş olsa idi. kent daha sağlıklı gelişecek, Bu gün arzu edilmeyen tablo ve görüntü, daha çağdaş olacak, belediyelere de sorun yaratmayacaktı.
Gördük ki kenar mahalleler de, geçmişteki sorunlar hala devam ediyor. İmar planları olmayınca da, kent sağlıksız gelişiyor, yapı kooperatifleri arsa temin edemiyor, hem de, yeni yerleşim alanları tespit edilemediği için, belediyelerin kendi de arsa üretemiyor.
Hâlbuki İmar planlarındaki, sosyal ve teknik alt yapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişiklikleri, zorunlu olmadıkça yapılamaz. Zorunlu hallerde ise böyle bir değişikliğin yapılabilmesi de belli şartlara ve kurallara bağlıdır.
İmar planlarında, yapılacak olan sosyal ve teknik alt yapı alanının kaldırılabilmesi için, ilgili yatırımcı Bakanlık ve kuruluşun görüşünün alınması zorunludur. Ayrıca imar planlarındaki, bir sosyal ve teknik alt yapının kaldırılabilmesi, ancak bu tesisin hizmet götürdüğü bölge içinde, eşdeğere, yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılır.
Eskişehir' de, imar planlarıyla ilgili bu mevzuat hükümleri, hiçbir dönem yeteri kadar dikkate alınmamıştır. Sonuç olarak kent sağlıksız bir şekilde büyüdü. özellikle de torunlarımızın emaneti olan tarım alanları, yasalara rağmen, acımasızca yok edildi. . Kentte belediyeler, arsa üretemedikleri gibi, kooperatiflere de arsa temin edemedi. . Alt yapı sorunları ise bir türlü çözüme ulaştırılamadı.
Eskişehir'de, imar planları ve alt yapı çalışmaları ile ilgili tablo ortada iken, bu konularda toplantı üzerine, toplantı yapılıyor. Yapılan bu toplantılarda, hamasi nutuklar atılıyor, vaatler yapılıyor, bildiriler sunuluyor ama sonuç yok. Hepsi de lafta kalıyor.
Oysa Eskişehir'in, imar planları ile ilgili vakit kaybedecek lüksü yoktur. İmar alanında, ne yapılacaksa, bir an önce yapılmalıdır. Çünkü sağlıklı kentler, imar palanları ile orantılıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi