
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
ESKİŞEHİR VE KÜTAHYA SANAYİCİLERİ AYNI ŞEYİ DÜŞÜNÜYOR; "BİR ARAYA GELELİM"
Kütahya sanayisini kuracak ve geliştirecek.
Komşu il açısından önemli bir gelişme.
Bizler için bile komşunun sanayileşmede önemli bir yer bulması sevindirici olabilir.
Ancak;
Kütahya bunu yaparken, Porsuk'u kirletmek istiyor.
Özel hükümlerle belirlenmiş kuralları delmek amacında!
Bunun içinde girişimlerde bulunup, konuyu Ankara'ya taşıdılar.
Böyle olunca da Eskişehir kamuoyuna ayağa kalktı.
"Asla kabul edilemez" dendi.
Haklı da bir söylemdi.
Bizde bu haklı girişimi buradan defalarca destekledik.
Bu işin çözülmesini istedik.
İktidar vekilleri sonra araya girdi.
Konunun çözüm için Ankara'da bastırmaya başladı.
İşin ucunda sanayi olunca, meseleyi ESO Başkanı Savaş Özaydemir'e de sormuştuk.
"Medeni şekilde iki şehir bir araya gelip bu sorunu çözmeli" diye yanıt vermişti.
Aslında onca konuşulan şeyden sonra, en mantıklı söylemi ortaya koymuştu.
Nitekim benzer bir açıklama Kütahya'dan geldi.
Kütahya'nın sanayisinin başına olan kişiden...
Kütahya Sanayi Ve Ticaret Odası Başkanı Nafi Güral'da aynı şeyi söyledi.
"Bir araya gelelim, konuyu çözelim" dedi.
Güral'ın dün yaptığı açıklamada sahiden çok önemli!
En azından komşu ilin niyeti bakımından önemli.
Çünkü;
Güral'da aynı şeyi söylüyor.
"Bir araya gelelim" istiyor.
Bunun içinde çağrıda bulunuyor.
Her iki ilin üst düzey yöneticilerini aynı masaya davet ediyor.
Bununla da kalmıyor Güral...
"Her iki il içinde hayati önem taşıyan Porsuk'u daha fazla koruma altına alalım" diyor.
Porsuk'un kaynağından döküldüğü yere kadar olan kesimi komple bir koruma altına alalım istiyor.
Güral'ın söylemlerine bu noktada kısaca bir göz atalım;
Çünkü sahiden önemli bu açıklama!
Bakın ne diyor Güral;
"İki ilin seçilmişleri bir araya gelerek, her iki ildeki tesislerin derelere bırakacakları suların hangi değerlere sahip olması konusunu belirleyerek bağlayıcı kurallar haline getirmelidir.
Bunun en kolay ve kalıcı yolu, Bakanlığa müracaat edilir.
Mevcut kararname, Porsuk Nehri'nin doğduğu yerden başlayıp, Eskişehir hudutlarına kadar olan alanı kapsıyor.
Madem ki, Porsuk Havzası korunacak, kapsama alanını genişletelim ve Porsuk Nehri'nin döküldüğü yere kadar uzanan ilave 5 bin kilometre kare alanı da koruma kapsamına dahil edelim.
Böylece koruma alanı 10 bin kilometrekareye çıkarılsın, Porsuk korunmuş olsun.''
Güral bizce bu konuda Kütahya'nın da bedel ödemeye hazır olduğunu da üstü kapalı itiraf ediyor.
"Porsuk'a atılacak olan atıkların arıtılmasına razı olduklarını da söylemek istiyor.
O halde, her iki ilin sanayisinin başında bulunan isimlere kulak verelim.
Yaptıkları davete icabet edelim.
Ve en azından buradan her iki ilin yöneticilerine çağrıda bulunalım.
Bir masada oturulsun ve sorun çözülsün.
Yoksa her iki taraftan da yükselen değişik sesler işi sürüncemede bırakıyor.
Bu yüzden Porsuk kaderi ile baş başa kalıyor.
Bu nedenle;
Porsuk'u kaderini değiştirmek için bir ara gelinsin.
İllaki bu konuda da ortak bir çözüm mutlaka vardır...