
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
ESKİŞEHİR VE TERMİK SANTRAL
Alpu' ya yapılacak olan, termik santralle, yıllık 2.5 milyar dolarlık doğalgaz ithalatının önüne geçileceği, gerekçesi ile bazı çevreler, bunu müjde olarak kamuoyu ile paylaşıyorlar. Oysa bu santral, Eskişehir açısından, ciddi sorun olacaktır.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı ve Dünya Enerji Konseyi Türk Mili Komitesi (DEK-TMK) Yönetim Kurulu Başkanı, Sayın Hasan Murat Mercan, Eskişehir'in Alpu İlçesi'nde, 1.3 milyar ton ispatlanmış ve yaklaşık, 2 bin, 2 bin 500 kalorisi olan, kömür rezervi bulunduğu müjdesini vermişti.
Elbette Alpu ilçesi' nde, 1.3 milyar ton kömürün bulunması, ülke ve Eskişehir açısından sevindiricidir. Ancak kömür enerjisi santrallerinin kurulabileceğini ve 10 bin megavat civarında, bir santral olabileceğini söylemesi, zihinleri karıştırdı. Çünkü ülkemizde kurulan kömür santrallerinin, çevreye verdiği zarar ortadır.
O günlerdeki bir yazımızda, " Sayın MERCAN' ın, Alpu'ya kömür enerjisi santrallerinin kurulabileceğini müjdesi, aslında Eskişehir açısından, hiçte hayra alamet değildir. Çünkü Türkiye'deki, Termik Santraller, çevreye zarar vermektedir. Nitekim Yatağan Termik Santrali, 400.000 dekarlık kızılçam ormanına, zarar vermiştir." demiştik.
Sayın Mercan, Nasreddin Hoca Mahallesinde yapılan, Nasreddin Hoca Şenliklerinde, " ...Madenlerle neden uğraşıyorsunuz!" dedikten sonra, Termik santrallerin, çevreye zarar vermediğini söyledi.
Oysa termik santral, tedbir alınmazsa çevre için çok tehlikelidir. Nitekim Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun araştırmalarına göre, Termik santraller, sağlığa ve doğaya zararlı radyoaktif atıklar üretmektedir. Termik santrallerin bacalarından çıkan partiküller ve kazandan alınan külde radyoaktivite vardır. Rüzgâr ve yağış etkisi ile küller, çevreye yayılmakta veya toprak altına sızarak, yeraltı sularının kirlenmesine neden olmaktadır.
Termik santrallerden kaynaklı hava kirliliği, yaşandığı ve radyoaktif maddelerin insan sağlığına etkileri ise pek çok araştırmaya konu olmuştur. Merkezi sinir sistemi bozuklukları, anormal doğumlar, solunum yolu hastalıkları, gelişme bozuklukları, öğrenme yeteneğinde azalma, kalp hastalıkları, cilt hastalıkları ve kanser gibi vakalar görülebilmekte.
Termik santrallerden çıkan maddeler, kükürt dioksit asit yağmurları şeklinde havayı kirletmekte, toprak ve suyu etkilemekte, doğal bitki örtüsünü ve ormanları yok etmektedir. Asit yağmurlarının, diğer zararlı etkisi ise, bakır ve kurşun gibi zehirli elementlerin içme sularına karışmasıdır. Termik Santralin kurulduğu bölgenin, kapalı havza olması tehlikeyi daha da artırmaktadır.
Termik santrallerin, bacasından çıkan kükürt dioksit ve azot oksitler bitki örtüsüne en çok zarar veren gazlardır. Bu gazlar yapraktaki klorofillerin yapısını bozmaktadırlar. Ayrıca yanık etkisi, serbest asit halinde yüzeysel olarak da ortaya çıkabilmektedir Akut zararlaşmaya uğrayan bitkiler, derhal ölmekte, kronik zararlaşma öldürücü olmamakla birlikte, bitki kalitesini büyük oranda bozmaktadır. Görünmeyen zarar ise zaman içinde ortaya çıkmaktadır.
Bacalardan çıkan Kükürt dioksitin, bitkilere olan bu doğrudan etkisinden başka, yöredeki yağışların ve bağıl nemin fazlalığı da topraktaki asitleşmeyi artırıcı, bazlarda fakirleştirici ve mikrobiyolojik etkinliği yok edici bir etkide bulunarak, dolaylı yoldan bitkilerin direncinin azalmasına neden olur. Bu direnç zayıflığı da zararlı böcek ve mantarların üremesi için gerekli ortamı oluşturur. Bu böcek ve mantarlar bitki örtüsünü ve kalitesini giderek yok ederler.
Çevresindeki bitki örtüsünde, polenler ve dişicik boruları zarar gördüğünden döllenme olmaz ve meyve tutmaz. Meyvedeki belirtiler bir yıl Kükürt dioksite maruz kaldıktan sonra belirginleşir. Bitkilerdeki termik santrallerden kaynaklanan, zararlar yaprak lekeleri, yaprak kurumaları, yaprak ve meyve dökülmeleri, büyümedeki gerileme, solgunluk ve ölümle sonuçlanır. Son yıllarda bölgede yetişen kiraz üretimi de büyük zarar görebilir.
EGE Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Osman KARABABA, termik santralin kurulması durumunda, kül dağları oluşacağı ve gazların havaya salınacağını anlatarak, bin megavat gücündeki bir termik santralin, yılda 3 bin 500 ton uçucu partikül, 75 bin ton kükürtdioksit atık oluşturarak, insan sağlığı yok edeceğini söyledi. 'Termik santral demek, geri dönüşü olmayan yol demektir' demişti.
Alpu' ya, kurulacağı söylenen, Termik Santralle ilgili gelişmeler, ne aşamada bilediğimiz ve CED raporu olmadığı için de düşünülen termik santral, hakkında daha detaylı yorum yapamıyoruz.. Ancak tehlike kapıdadır. O nedenle de Eskişehir'deki ilgililer, özellikle de sivil toplum örgütleri, gelişmeleri yakından izlemeli, gerekli girişim ve tedbirleri de zamanında almalıdır.