
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
ESKİŞEHİR VE TORYUM
Bir okuyucumuz,” Toryum Madeni ile Eskişehir ve Sivrihisar, dünyanın en değerli yerlerinden biri olacak. Sivrihisar’da, bulunan toryumun, şu anki değeri bile trilyonlarca dolarla ifade ediliyor ama Toryum, Eskişehir ve Sivrihisar’da, gümdemde değildir” diyerek, bu alandaki görüşlerini paylaştı.
Eskişehir, ülkemizin, en zengin toryum yatağına sahiptir. Nitekim Sivrihisar ilçesini, kuzey batısında, Kızılcaören, Karkın ve Okçu Köyleri arasında 15 km2'lik bir sahanın toryumun yanı sıra, Nadir Toprak Elementleri (NTE) de içerdiği saptanmıştır.
MTA, tarafından yapılan çalışmalar sonunda, 1977 yılında, "Eskişehir-Sivrihisar-Kızılcaören Köyü Yakın Güneyi Bastnazit-Barit-Florit Kompleks Cevher Yatağı" Nihai Etüt Raporu hazırlanmıştır. Bu rapor sonuçlarına göre, bölgedeki cevherin ortalama tenörü %0,2 ThO2 olup, toplam rezerv yaklaşık, 380.000 ton civarında olduğu tespit edilmiştir.
Türkiye, Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) Bilim Komitesi üyesi Prof. Dr. Saleh Sultansoy, Türkiye'nin toryum rezervinin dünyada birinci sırada olduğunu iddia ederek, "Eskişehir’deki bilinen rezervler bin yıl boyunca Türkiye’nin elektrik enerjisini karşılayabilir” dedi.
Sanayi Odası Başkanlarımızdan, Rahmetli Mümtaz Zetinoğlu döneminde, “Madenlerin Sanayinin motoru olması” için bir hedef belirlenmişti. Ancak bu hedef, kentin gündeminde sürekli ve kalıcı olmadı.
Eskişehir’ de, Sanayi Odası ve ildeki Maden Fakültesi, il çapındaki madenlerle ilgili Ar-Ge çalışmalarına, hız kazandırmalı, özellikle de ATAP A.Ş, madenlerin, sanayinin motoru olması yönünde, yeni stratejiler belirlemelidir.
Ancak toryum, dış güçlerin de gündemindedir. Nitekim Toryum üzerinde çalışan bilim adamlarımız ve istikbal vaat eden mühendislerimizn, meçhul kazalara kurban gitmesi ise “TORYUM”.a, ilgiyi daha da artırdı. .
Nitekim Isparta'da meydana gelen uçak kazasında, hayatını yatını kaybeden Prof. Dr. Engin Arık, “TORYUM” üzerine yaptığı araştırmalarla tanınıyordu. Nükleer Güç Santrallarının Kurulması ve İşletilmesi İle Enerji Satışına İlişkin Kanun'un TBMM'de görüşülerek kısa süre önce kabul edilmesiyle, Türkiye'nin sahip olduğu uranyum ve toryum maden rezervleri de en iyi şekilde değerlendirilecekti.
Böyle bir dönemde meydana gelen uçak kazasında, toryumla ilgili çalışma yapan, 6 bilim adamının hayatını kaybetmesi, Toryum üzerinki senaryoları da gündeme taşıdı.
Isparta'daki esrarengiz kazadan, uçağa binmeyerek kurtulan Doç. Bilge Demirköz'e, Kartalkaya 'da yüzünü kaskla gizleyen bir başka kayakçı çarpması sonucu haytaını kaybetmesi, kuşkuları daha da artırdı. çünkü Avrupa Nükleer Araştırma örgütü'nün (CERN) en başarılı bilim adamları arasında gösterilen Demirköz, üzerinde çalıştığı Atlas Projesi'yle İsviçre'de adından söz ettirmişti.
Isparta uçak kazası ve Karakaya’ da meydana gelen esrarlı kaza, bu kazalarda hayatını kaybeden ve zarar gören bilim adamlarımızın, geleceğin enerji kaynağı olarak düşünülen, “TORYUM” dikkatleri, üzerine topladı. .
çünkü dünyada, toryum ve uranyum rezervlerine sahip ülkeler arasında Türkiye ilk sıralarda yer alıyor. Nükleer enerjiye sahip olan ülkeler, santrallarda kullanılan uranyum ve toryumu Türkiye'den, temin ediyor.
Yapılan araştırmalar, ülkemizin toryum rezervinin, uranyumdan daha fazla olduğunu gösteriyor. Uranyum ve toryumla ilgili ciddi bir rezerv araştırması yapılmamış olsa da Türkiye, şu an bilinen oranlara göre dünya ülkeleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Doğada siyah yani allenit olarak bulunan toryumun, bilinmeyerek başka alanlarda farklı malzemeler olarak kullanıldığı da oluyor.
Kayseri Erciyes üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizikokimya Anabilim Dalı Başkanı, Sayın Prof. Dr. Abdullah çoban, yaptıkları çalışmalarda Türkiye'nin birçok bölgesinde dünya ülkelerine oranla bol miktarda toryum olduğunu belirtti. Kendisinin bulduğu sarı renkli toryum ile ilgili yaptığı çalışmada, yakın bölgede bir milyon ton rezervden bahsedebileceklerini açıklayan Abdullah çoban, toryum ile uranyumun, maddi boyutunu açıklamanın mümkün olmadığına dikkat çekiyor.
Yine Sayın Prof. Dr. çoban'a göre, toryumun nükleer santrallerde, kullanılması durumunda, maddi değerini, milyarlarca dolar olarak değerlendirmek mümkün.
Son yıllarda nükleer enerjinin, gelecekteki yakıtının toryum olabileceği görüşü daha sık gündeme geliyor. Uranyum gibi, bir nükleer enerji hammaddesi olan toryumun, daha güvenli ve temiz olduğu görüşü dillendiriliyor. Türkiye, geleceğin yakıtı’ olarak gösterilen toryumda, dünyanın en büyük rezervine sahiptir.
Eskişehir, sınırları içinde olan madenlere, özellikle de “TORYUM ve BOR” a sahip çıkmalı, ESO, ESOB, Maden Kümesi, özellikle Eskişehir’ dek, üç üniversitemiz. ildeki madenlerle ilgili, gelişmeleri yakından takip etmeli, gelişmelere göre de müştereken "Yerel madencilik politikası" oluşturmalıdır.
Eskişehir’ de, madencilik üretimleri, katma değeri yüksek uç ürünlere dönüştürülmek suretiyle, Yurt içi ihtiyaçları sağlanırken, yurt dışına da ihraç edilmeli, bu alanda ilgili kurum/kuruluşlar ve üniversitelrle işbirliği yapılmalıdır.
Türk Halkının da gelecekte, zengin ve müreffeh, yaşayabilmesi için, madenlere, özellikle de "BOR" ve "TORYUM" a, sahip çıkılmalı, tüm madenler de kamulaştırılmalıdır.
.