4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

ESKİŞEHİR'DE İMAR PLANLARI KALICI OLMALIDIR

Son günlerde, süpermarketler yanında, trafik sıkışıklığı ve park sorunu üzerinde şikâyetler ağırlık kazandı. Bu durum, önceden bilindiği için köşemizde sıkça, süpermarketlerin yerleşim merkezindeki, sosyal ve ekonomik olarak gelişimini tamamlamamış ve yerleşim birimleri hudutları içinde kalmakla beraber, yoğun ticari gelişimi olmayan, nüfus ve trafik sorunu yaşanmayacak mahallerde gerçekleşmesi, aksi halde şehircilik açısından ciddi sorunlar getireceğini köşemizde hep gündeme getirdik. Ancak "Cemaat ne kadar çok olsa da imam bildiğini okur" felsefesi belediyelere hakim oldu. Sonuçta da arzu edilmeyen sorunlar yaşandı.
Aslında bunlar, beklenen gelişmelerdir. Çünkü geçmiş yıllarda da, Eskişehir'de, imar planları makro düşünülmediği ve mücavir alanların dar tutulması nedeniyle, mahallerin büyük bir bölümü, kendi halinde gelişti. Bu ihmal, bugün belediyeleri sıkıntıya soktu. Oysa mücavir alanlar geniş tutulup, bu mahallerin imar planları gerçekleştirilmiş sürekli ve kalıcı olarak da uygulamada tutulmuş olsa idi. Kent daha sağlıklı gelişecek, Bu gün arzu edilmeyen tablo ve görüntü, daha çağdaş olacak, belediyelere de sorun yaratmayacaktı.
Bugün de kenar mahallelerde, geçmişteki sorunlar hala devam ediyor. İmar planları olmayınca da, kent sağlıksız gelişiyor, yapı kooperatifleri arsa temin edemiyor, hem de, yeni yerleşim alanları tespit edilemediği için, belediyelerin kendi de arsa üretemiyor.
Hâlbuki imar planlarında temel amaç, insan, aile ve toplum hayatını, yakından etkileyen, fiziki çevreyi, sağlıklı bir yapıya kavuşturmak ve bu yönde gelişmesini sağlamaktır. Bununla ilişki olarak, yatırımların yer seçimlerini belirleyip; gelişme eğilimini yönlendirmek yanında, toprağın korunmasını ve en rasyonel biçimde kullanılmasını sağlamaktır.
Gel gör ki, Eskişehir'de imar planları, bilimsel gerçek ve yaslara göre değil de "POLİTİK" ve "ELİT" güçlerin, istek ve arzusuna ve de belediye yönetimlerin keyfine göre yapıldı. Yapılan imar planlarında da, ,aynı güçlerin isteği üzerine değişiklikler gerçekleştirildi. Maalesef bu değişikliklerden, en çok zararı, kamuya ait alanlar gördü. Sonuçta da yeşil alan yoksulu, bir Eskişehir ortaya çıktı.
Oysa İmar planlarındaki, sosyal ve teknik alt yapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişiklikleri, zorunlu olmadıkça yapılamaz. Zorunlu hallerde ise böyle bir değişikliğin yapılabilmesi de belli şartlara ve kurallara bağlıdır.
İmar planlarında, yapılacak olan sosyal ve teknik alt yapı alanının kaldırılabilmesi için, ilgili yatırımcı Bakanlık ve kuruluşun görüşünün alınması zorunludur. Ayıca İmar planlarındaki, bir sosyal ve teknik alt yapının kaldırılabilmesi, ancak bu tesisin hizmet götürdüğü bölge içinde, eşdeğere, yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılır.
Hülasa Eskişehir' de, imar planlarıyla ilgili mevzuat hükümleri, hiçbir dönem yeteri kadar dikkate alınmadığı gibi, politik ve elit güçler tarafından da sürekli değişikliğe uğratılmıştır.
Ve nihayet! Anakent Belediyesi, kentte geniş çaplı bir imar planı gerçekleştirdi. 17 Ağustos depreminden sonra bekletilen imar planları, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü tarafından onaylandı, etüt ve haritaların onaylanmasıyla belediyeler ile inşaat sektörünün, ruhsatlar açısından önü de açılmış oldu. . Anakente Belediye Başkanı Sayın Prof. Dr. Büyükerşen, Eskişehir`in, kent tarihinde ilk kez, imar planına esas olacak kapsam ve detayda bilimsel çalışmalara dayanılarak hazırlanan jeolojik ve jeoteknik etüt raporlarıyla, haritalara kavuştuğunu müjdelemiş ve bunun Türkiye' de bir ilk olduğunu da ifade etmişti.
Anakent Belediyesi' nin, hazırlamış olduğu imar planı, kent gündeminde, sürekli ve kalıcı olur mu zaman içinde görülecektir. Ancak Sayın Murat Mercan' ın, stadyum ve okullar bölgesi için, getirmiş olduğu önerisi, geçmiş yıllardaki uygulamaların, tekrar kent gündemine geleceğinin işaret olurken, Eskişehir'in, "TEK MERKEZLİ KENT" görünümünü de kalıcı hale getirecektir. Oysa imar planlarını, gereksiz yere değiştirmek, kente yapılacak en büyük yanlışlıktır. Geçmiş yıllarda, yapılan imar hatalarının, kentte kestiği faturalar ve belediyelerin, görev ve yetkileri, çağdaş kentleşme ile ilgili yöntem ve kriterler ve yapılacak olanlar ortadadır. Ayrıca yapılan hatalarda, seçmeninde sorumluğu vardır. Çünkü demokrasi ile yönetilen ülkelerde, sorunların çözüm seçmenin elidedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi