1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Eskişehir'de siyasi gerçekler...

Seçimlere yaklaştıkça, hemen herkes bir yorumda bulunuyor bulunmasına da...
Mevcut bazı gerçekleri kimse derinlemesine inceleme gereği duymuyor.
Dolayısıyla...
Seçim yaklaşırken biraz da bu gerçeklerden bahsetmek gerekiyor.
Örneğin;
-"Yılmaz Büyükerşen CHP'ye geçmesiydi ve önümüzde ki seçimlere yine DSP adayı olarak girecek olsaydı, tablo nasıl olurdu?"
Hemen söyleyelim; Büyükerşen'in en az bu günkü kadar seçimi kazanma iddiası olurdu.
Nitekim...
Bundan önceki üç seçimi de DSP adayı olarak aldı.
-"Yılmaz Büyükerşen CHP'ye geçmemiş olsaydı, kendisiyle birlikte CHP'ye geçenler acaba gerçekten CHP'ye geçer miydi?"
Muhtemelen birçoğu CHP'ye geçmezdi.
-"Yılmaz Büyükerşen CHP'den aday olmamış olsa, CHP nin önümüzde ki seçimlerde üç Belediyeyi de kazanabileceği ihtimali bu günkü kadar fazla olur muydu?"
Söyleyelim; Olmazdı. Nitekim geçtiğimiz seçimde CHP oyları yerlerde süründü.
-"Yılmaz Büyükerşen CHP'ye geçmemiş olsaydı, bugünkü CHP'nin Odunpazarı aday adayı profili böyle olur muydu?"
Hiç zannetmiyoruz. Çünkü, bugün için Odunpazarı aday adayı olanların çoğu, Büyükerşen'in olmadığı bir CHP'de üye bile olmazdı.
Haliyle...
Yılmaz Büyükerşen bugün için "Aday değilim" dediğinde, CHP'nin bugünkü görüntüsünden eser bile kalmayacağı açık seçik ortaya çıkıyor.
Kaldı ki...
Büyükerşen'in olmadığı bir yerde, tek şansı Büyükerşen'e yakın olmak olan isimlerin esemesi bile okunmaz.
Büyükerşen'in olmadığı partide, "Üç Belediyeyi de alacağız" iddiası karşılık bulmaz.
Büyükerşen "Aday değilim" dediği an, CHP'de en öndekiler en arkaya, en arkadakiler en öne geçer.
Kısacası...
CHP'de ister beğenin ister beğenmeyin bir "Büyükerşen" gerçeği var.
İşin bir diğer tarafı...
CHP içindeki isimlerin siyasi gelecekleri de bu gerçek üzerinden yapılır hale gelmiş.
Birileri, CHP içinde bir yerlere ancak Büyükerşen sayesinde gelebileceklerini biliyor.
Başka birileri ise...
CHP içinde bir yerlere Büyükerşen sayesinde gelemeyeceğini çok iyi biliyor.
Tüm bu anlattıklarımızın da dışında tek bir gerçek var ki...
O da, Büyükerşen'in birileri için büyük bir şans, birileri için de büyük bir şanssızlık olacağı gerçeğinden başkası değil...
Artık bu şans ve şanssızlık kimlere vuracak?, O'nu da, aday ismi açıklandığında ve meclis listeleri oluşturulduğunda hep birlikte göreceğiz...
.....

Aday adayları arasında karar
verilemiyorsa Acun'dan yardım alınsın
Aday adaylığını erken başlatan CHP de sürecin uzaması, kabak tadı vermeye başladı.
Yaklaşık 5 aydın Odunpazarı adayının açıklanmasını bekleyenler "Ha bugün ha yarın açıklanıyor" diye diye tahammül sınırlarının sonuna geldiler.
En son 22 Aralık tarihi'nde açıklanacağı duyulunca biraz olsun rahatlamışlardı ki, 22 Aralık'ta açıklanacak adaylar arasında Odunpazarı adayının olmayacağının ortaya çıkması yeni bir umutsuzluğu da beraberinde getirdi.
Eskişehir'de Odunpazarı adayının kim olacağına ilişkin beklenti artarken,artık iş mizaha dökülmeye de başlandı.
Odunpazarı adayı belirlenmesinde yaşanan sıkıntı, yeni yeni önerilerin de gelmesine neden oldu.
Örneğin;
Mevcut durumun yarattığı can sıkıntısı, "Madem işin içinden çıkılamıyor CHP Odunpazarı'nda eş başkanlık modeli uygulasın. Nasıl olsa 5 aday adayı var. Hepsi birer yıl sırayla yönetsin" denmeye başlandı.
Bunun yanı sıra...
"Alfebetik sırayla yönetilsin", "kura çekilsin", "Türkvizyon benzeri bir yarışma yapılsın ya da Acun'a danışılsın" gibi fikirler de ortaya atılır oldu.
Kısacası...
CHP Odunpazarı'nda belirlenecek adayın yarattığı sıkıntı, işin de suyunu çıkarttı...
......

Öyle bir gelmişlerdi ki, hiç gitmeyecek gibiydiler...
80 darbesi sonrasında oluşan siyasi yapı içinde Anavatan Partisi bir anda büyük bir güç haline geldi.
Partinin Eskişehir'deki belediye Başkanı ise Sezai Aksoy idi...
Genel Başkan Turgut Özal'ın ismen tanıdığı ve sevdiği bir kişiydi Sezai Aksoy.
Dahası...
Kardeşi Turgut Özal'ın en yakınında ki isim olan Özel kalem müdürüydü.
-"Bu parti iktidarda olduğu sürece bu adam da Belediye Başkanlığı yapar" algısı hakimdi.
Ama öyle olmadı.
Bir daha aday gösterilmedi.
O kadar avantaj, o denli kudret bir anda yok oluverdi.
Sezai Aksoy için siyaset, aday gösterilmediği an bitti.
Zaten, birkaç yıl sonra da o kudretli Anavatan Partisi büyük bir düşüşün içine girdi.
Bu defa Sol büyük bir yükseliş içine girdi.
HHH

89 seçimlerinde Selami Vardar Belediye Başkanı seçildi.
Hükümet ortağı bir partinin belediye başkanıydı.
Lafı dinlenir, sözüne itibar edilirdi.
Bir dönem daha başkanlığına kesin gözü ile bakılıyordu.
Aday olmadı, partisinin yükselişi de zaman içinde büyük bir düşüşe geçti.
HHH

94 seçimleriydi.
DYP iktidarı sonunda ele geçirmiş, oyları silip süpürmüştü.
Belediye başkanı Aydın Arat oldu.
Zorla kabul etmişti Belediye başkanlığını. Amacı Milletvekili olmaktı.
Bir daha aday olmayacağını hep hissettirir, gönlünün vekillikte olduğunu hep söylerdi.
Partisi DYP ise, ilelebet iktidarda kalacak gibiydi.
Olmadı.
Arat'ın vekil olmaya ömrü yetmedi, DYP iktidardan hızla düşmeye başladı.
HHH

99 seçimleriydi...
Apo yakalanınca DSP oyları tavan yaptı.
Eskişehir dahil birçok ilin belediye Başkanlığı kazanıldı.
Büyükerşen belediye Başkanı seçildi.
DSP hep iktidarda kalacak gibiydi sanki.
Tıpkı önceki partiler gibi iktidarın hakimiydi.
Ama olmadı.
Bir seçim sonrasında 20 puan birden kaybetti.
HHH

2004-2009 seçimleri yapıldı.
AK Parti oyları silip süpürdü.
Eskişehir'de ise Büyükerşen'in ikinci-üçüncü Belediye Başkanlığı dönemleri yaşandı.
İşte hala bu süregelen dönemi yaşıyoruz.
Tıpkı önceki yıllarda olduğu gibi, AK partinin ilelebet iktidarda kalacakmış gibi bir havası var.
Tıpkı...
Büyükerşen'in ilelebet Büyükşehir Belediye Başkanı olacakmış havasıyla aynı.
Ama her şeyin bir sonu var.
Bu seçim olmasa da, bir dahaki seçimde...
Olmadı diğer seçimde...
O yılları yaşayanlar tahmin eder miydi kudretli Anavatan partisinin bir gün yok olup gideceğini?
Fırtına gibi esen Doğru Yol Partisinin eriyip biteceğini.
Bu gün o partiler yok.
O partilerin içinde ki güçlü isimler de. Belki yarın, bugünküler de olmayacak.
Halbuki, öyle bir gelmişlerdi ki, hiçbir zaman gitmeyecek gibiydiler.
Tam da bugün olduğu gibi...
Bugün bize "İlelebet iktidar" olacakmış gibi gelen partiler ve kişiler, yarın siyasi hatıralarımızda kalacak.
Tıpkı diğerlerine olduğu gibi...
Tam bir ay önce yazmışız bu yazıyı.
Öylesine, durup dururken kaleme almıştık içimizden geçenleri.
Siyasette ki bu son gelişmelerin olacağı aklımıza bile gelmemişti bunu yazarken.
Siyaset böyle işte...
Ne zaman ne olacağını kimse bilmiyor...
Kimsenin aklına, siyasetin bu denli tepetaklak olacağı da gelmiyor...
......

BİRAZ DA
GÜLMEK LAZIM
Genç kadın iş bulmak için hiçbir çaba harcamayan kocasına çok kızıyordu.
Ama kocasının umurunda bile değildi.
Kadın bir gün nihayet
-"Daha fazla dayanamayacağım... Utanç içindeyim!.." diyerek patladı, "...
-kiramızı babam, mutfak masraflarımızı annem karşılıyor.
Bizi kızkardeşim giydiriyor, arabamızın masraflarını da halam karşılıyor."
Adam yattığı yerden karısına
-"Bence de utanmakta haklısın hayatım" dedi,
-"İki erkek kardeşinden yıllardır hiçbir şey göremedik!.

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi