
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Eskişehirli olarak bizim söylememiz gerekeni 18 yaşındaki Alman genç kız söylerse...
Eskişehir'de 1927 yılı öncesine kadar Eskişehir'de yurtdışından getirilen Marsilya tipi kiremitler kullanılıyordu.
Bu tarihten sonra Marsilya Kiremit Türkiye'de ilk kez Eskişehir'de üretilmeye başlanıyor.
Birbiri ardına kurulan Kurt ve Aslan Kiremit firmaları, yine birbiri ardına Kiremit üretimine başlıyorlar.
Böylece.
Türkiye'de ilk Tuğla ve kiremit üreten yerlerin başında geliyor Eskişehir.
Bu durum...
Eskişehir'i Toprağa dayalı sanayinin beşiği yapıyor.
İşte bu özellikten yola çıkan Tepebaşı Belediyesi, özellikle de Tepebaşı bölgesinin önemli kimliklerinden biri olan pişmiş toprağa sahip çıkmak, pişmiş toprağı; sanatsal, sektörel ve bilimsel olarak ele alıp geleceğe taşımak amacıyla bir Sempozyum düzenlemeye karar veriyor.
Bu kararı da 2001 yılında hayata geçiriyor Tepebaşı Belediyesi.
Sempozyumun ilkini gerçekleştiriyor.
Sonrasında 2002 ve 2003 yıllarında da tekrarlanıyor aynı Sempozyum.
2004 yılında yapılamıyor çünkü Mahalli seçimlerde Ahmet Ataç Belediye Başkanlığına seçilemiyor.
Tepebaşı Belediye Başkanlığına seçilen Tacettin Sarıoğlu'nun da yaptığı ilk icraat, Uluslar arası Pişmiş Toprak sempozyumunu tamamen kaldırmak oluyor.
Bununla da kalınmıyor...
Sempozyum üzerinden sürekli Ahmet Ataç dönemi eleştiriliyor.
Hem de büyük bir acımasızlıkla.
İşte bu yüzden 2010'a kadar olmuyor Sempozyum.
Taa ki Ahmet Ataç'ın yeniden Tepebaşı belediye Başkanı seçildiği yıla kadar.
5 yıl aradan sonra yeniden Tepebaşı Belediye Başkanı seçilen Ahmet Ataç'ın da ilk işi, kendisinin başlattığı Uluslararası Pişmiş Toprak Sempozyumunu kaldığı yerden devam ettirmek oluyor.
Böylece...
5 yıl aradan sonra, 2010 yılında 4 ncüsü yapılıyor sempozyumun.
Pişmiş toprak Sempozyumunun hikayesi böyle...
Gelelim bu güne...
Şimdi ise 5 ncisi geliyor Uluslararası Pişmiş toprak Sempozyumunun.
Dün, belediye Başkanı Ahmet Ataç'ın, 16 Eylül-2 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan 5 Uluslararası Pişmiş Toprak Sempozyumu ile ilgili tanıtım toplantısına katıldık.
Daha öncekiler gibi, 5. Uluslararası Pişmiş Toprak Sempozyumu için, son derece güzel ve dolu dolu bir program hazırlanmış.
Ataç'ın Sempozyumla ilgili bilgi aktardığı toplantıda, dikkatimizi çeken bir nokta oldu.
9 Ülkeden 9 genç gelmiş Eskişehir'e.
Sempozyumu baştan sona izleyecek olan bu yabancı gençler, hem Sempozyumla ilgili hem de Eskişehir ile ilgili haberler geçecekmiş ülkelerine.
Bir anlamda...
Eskişehir'i ve Pişmiş toprakla özleşdeşmiş olan Eskişehir'i tanıtacaklarmış geçtikleri haberlerle.
İçlerinden biri çıkıp;
-"Bu sempozyumu çok önemsiyoruz. Çünkü geleneklerin yaşatılmasına büyük önem veriyoruz" dedi.
Yani...
Eskişehirli olup, bizim söylememiz gereken bir cümleyi, Almanya'dan Eskişehir'e sırf Sempozyumu takip etmek için gelen 18 yaşında ki bir Alman genç kızı söyledi.
Doğrusunu söylemek gerekirse, bir Eskişehirli olarak "utanmadık" desek yalan söyleriz.
Tek amacı, Eskişehir'in kimliğine sahip çıkıp, kentin tanıtımına katkı sağlamak olan bu Sempozyuma niçin daha fazla sahip çıkmadığımıza üzüldük bu sözleri duyunca...
Bir ara...
Bu Sempozyumu ortadan kaldıranları, "Sempozyum düzenliyor diye" Belediye Başkanını alaya alıp, eleştirenleri ve son olarak da, Sempozyuma sırf ticari rekabet kaygıları ile sponsor bile olmaktan vazgeçenleri düşününce...
Kendi kendimize de;
-"Bizim utandığımız yerde, onların yerin dibine girmeleri gerekir" dedik...