
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
ESOGÜ' DE HEDEFLER UMUT VERİCİ
Eskişehir Osmangazi üniversitesi (ESOGü) Teknoloji Transfer Ofisi Uygulama ve AraştırmaMerkezi (ETTOM) tarafından düzenlenen 1. Uluslararası Teknoloji Transfer Ofisleri Kongresi’nde, “Bilim Kurulu Etki Değerlendirme çalıştayı” gerçekleştirildi.
Aslında bu tür etkinliklerinin sinyalini, İstikbal Gazetesi’ ni, ziyaret eden, Osmangazi üniversitesi Rektörü, Sayın Prof. Dr. Kemal ŞENOCAK, “üniversitemizin, işleyişi için, 12 alanda danışman kadroları oluşturduk. Arge’den, sanayiye, sağlığa, uluslararası ilişkilere, kurumsal yapıdan, mali işlere kadar düzenli bir kurum oluşturduk. “ sözleri ile vermişti.
Ayrıca Sayın Prof. Dr. ŞENOCAK’ ın, “ESOGüde yapılacak toplantılarda, eksiklikleri gündeme getirip, eleştiriler yapabilmesi. Akademik Kurulda ise, tüm yılın bir röntgenini çekilmesi. Hesap verilmesi, özellikle de üniversiteleri, bilgi üretme ve transferinden sorumlu tutması, diğer kurum/kuruluşlara, örnek teşkil edecek niteliktedir.
Sayın Prof. Dr, ŞENOCAK”Bilime odaklanıp, araştıran ve bilgi üreten bir üniversite olmak istiyoruz” sözleri ile “Araştırma üniversitesi” ne de yeşil ışık yakmıştı.
özellikle de Sayın Prof. Dr. ŞENOCAK, Japonya ve Güney Kore gibi, ülkelerin geçmişte kurdukları bilim kentleri ile bugünkü noktaya geldiklerini, belittikten sonra, “Fen fakültelerinde, öğrenci sayısını az tutarak yanlış yapıyoruz.” dedi
Ancak son yapılan, LYS tercihlerine göre, köklü üniversitelerin bile, Fen ve Edebiyat Fakültelerinin, fizik, biyoloji, kimya, matematik bölümlerine, arzu edilen tercih yapılmıyor.
Siyasi iktidar ve YöK, bu duruma, mutlaka çözüm bulmak zorundadır. çünkü çağımızda, bilimin ve teknolojinin, doğrudan bir üretici güç haline dönüştüğü, sanayinin teknoloji içeriğinin, arttığı bir dönemde, her alanda teknolojiye sahip olmak, fizik, biyoloji, kimya, matematik gibi, temel bilimleri ile mümkündür.
ülkemiz, temel bilimlere, önem vermek, ezberci eğitimden de vageçmek zorundadır Nitekim Pakistanlı Yazar, Dr. Faruk Saleem, Neden Müslümanlar, bu kadar güçsüzdür? Sorusuna, “Yanlış eğitim verdikleri ve gelişime yararı olmayan, birer eğitim sistemi uyguladıkları için (Büyük oranda din eksenli, sorgusuz, araştırmasız, ezberci ve dayatmacı eğitim) dir demiştir.
Yine Dr. Faruk Saleem, islam ülklerinin, gelişmemesinin, nedeni olarak da kalitesiz-ezberci eğitim ve ARGE’ye (araştırma geliştirmeye) yeterli kaynak ayrılmamasını gösteriyor. Ve Müslümanlar gayri safi milli gelirin yalnızca % 0,2’sini araştırma-geliştirme bütçesi olarak ayırıyor. Buna karşın Hristiyan dünyası araştırma-geliştirmeye % 5 oranında, yani 25 kat daha fazla fon ayırmaktadır. “ tespitini yapmıştır.
Sayın Prof. Dr ŞENOCAK’ ın, söylediği gibi, ülkemizi, özellikle de üniversiteler, kurulacak bilim laboratuarlarında, ülkemizde de bahsettiği ülkelerin, yaptığına benzer adımlar atılabilir. Ancak Bilim laboratuvarlarını kurulması ve Ar-Ge çalışmaları için ciddi maddi destek yanında, üniveriste- Sanayi işbirliğine de ihtiyaç vardır. çünkü çağımızda, üniversite sanayi işbirliği ile gerçekleştirilen, Ar-Ge çalışmaları, ideal bir çalışmalardır.
Bugün ülkemizde, Ar.Ge çalışmalarına ayrılan pay, gelişmiş ülkelerin çok gerisindedir. Nitekim Türkiye İstatistik Kurumu tarafından gerçekleştirilen, Ar-Ge Faaliyetleri, araştırması sonuçlarına göre; Türkiye'de Ar-Ge Harcamalarının, GSYİH' ye oranı yüzde 0,73, araştırmacı sayısı ise 52.811 olarak açıklandı.
ESOGü’ nün, araştırma üniversitesi olması, ülke, Eskişehir ve ESOGü açısından ideal bir hedeftir. çünkü teknoloji dünyası, her geçen gün değişen, gelişen çehresi ve insanlığın hizmetine sunduğu buluşlarıyla, sessiz ve sürekli bir hareket halindedir. çağımızda yüksek teknolojiyi, bugünkü durumuna getiren, bu alanda söz sahibi ülkelerin, yıllardır sürdürdüğü AR-GE çalışmalarının bir sonucudur.
ülkemizin, Eskişehir ve ESOGü’ nün, dünyada, her alanda ön sıralarda yer alabilmesi ve bilimsel potansiyelden etkili bir biçimde yararlanarak, katma değer yaratabilmesi için, akılcı bir şekilde belirlenen ve genel ekonomik politikaların, asli unsuru olarak istikrarlı bir biçimde uygulanan bilim ve teknoloji politikası ile mümkündür.
ESOGü. Bilim ve teknoloji üretmede, misyonu ve stratejik yol haritasını belirler, eğitim ve bilginin üretimi, aktarımı ve paylaşımında kararlı adımlar atarsa, üniversite öğretim üyeleri de ders dışında da araştırma faaliyetlerine, öğrencileri dahil ederek, eğitimin kapsamını ve katkısını arttırırsa, mutlaka ideal bir araştırma üniversitesi olacaktır.
ESOGü araştırma üniversite hedefine ulaşırsa, bilimin gelişmesinde, büyük rolü olacak, eğitim-öğretimden, bilgi transferi faaliyetlerine, kamu ve sanayi ile işbirliğinden uluslararası işbirliklerine kadar, yansıyan araştırma önceliğine ve araştırma kültürüne sahip bir üniversite olarak da Eskişehi’ i ve ESOGü’ yü, ulusal ve global alanda söz sahibi yapacaktır.
Ayrıca ESOGü, Araştırma üniversitesi olursa, geliştirdiği, bilgi birikimi, yetiştirdiği nitelikli işgücü ve yürüttükleri bilgi transferi faaliyetleri ile ülke ve Eskişehir ekonomisinin gelişmesinde, bilgi toplumun merkezi olmada ve toplumun refahında, özel bir yere de sahip olacaktır.
Rektör, Sayın Prof. Dr. Kemal ŞENOCAK ve ekibini kutluyoruz…