
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
ESOGÜ HASTANESİ'NE TAZE KAN
ESOGÜ Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi'ne, Prof. Dr. Cengiz ÇETİN, Başhekim yardımcılıklarına, Prof. Dr. Baran TOKAR, Doç. Dr. M. Cumhur SİVRİKOZ, Doç. Dr. Ener Çağrı DİNLEYİCİ atandı.
Geçen hafta, Prof. Dr. Cengiz ÇETİN' le, hastane ve stratejileri üzerinde sohbet etme fırsatı bulduk. Donanımlı ve hazırlıklı gördük. Bir yöneticide olması gereken, deneyim, bilgi, önsezi ve ekibini motive edebilme, başarı ve başarısızlıkları paylaşabilme, sorumluluk trafiğini doğru yönlendirme gibi, meziyetleri ile dikkat çekti. Hastanede, uzun yıllardır görev yapması ise kurum açısından ciddi avantajdır.
Elbette Sayın Prof. Dr ÇETİN ve ekibinin, işi kolay değildir. Çünkü Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Hastanesinin,1200 yataklı olması, hasta sayısının, her gün artış göstermesi, tıbbi teknolojinin hızlı bir şekilde ivme kazanması, kadro yetersizliği, Hastanede görevli doktor ve sağlık personelin, özel hastaneler, transferi gibi ciddi sorunları var.
Sayın Prof. Dr. ÇETİN ve ekibi, sorunları biliyor, Nitekim gelir gelmez yoğun bakım hava filtre sorununu çözmesi, diğer sorunların çözümü için de, TOPLUM KATILIMI", "ORTAK PAYDA" ve "ORTAK AKIL" gibi kavramları, icraatlarına hakim kılma arzusu, umut vericidir. Toplum Katlımı sayesinde, toplumdaki kaynaklar harekete geçecek, Hastanede, maliyetlerini düşecek, kamuoyu Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi hakkında daha da bilinçlenecektir. Yardımlarda da artarak devam edecektir.
Aslında dünya küçüldü. Küreselleşti. Yeni kavramlar gündeme yerleşti. Bilgi ve. Tıp teknolojisi, hızla artış gösteriyor. İnsan kaynaklarının da önemi anlaşıldı. Ancak bütün bu gelişmeler karşısında, bu kez de kavram kargaşası yaşanmaya başladı. Bütün bu kargaşa da başarılı olmak veya düşünülenleri, hayata geçirmek güç ve zordur. Ancak Sayın Prof. Dr. Çetin ve ekibi, bu güçlükleri aşabilecek, tecrübe ve deneyime de sahiptir.
Ayrıca Hastane ve Tıp Fakültesini, birbirinden ayırmak mümkün değildir. Birbirine karışmış durumda. Ancak önce, üniversite kimliği ön plandadır. Öncelik her zaman "EĞİTİM" indir. İkinci sırada "AR-GE" üçüncü sırada ise "HASTANE HİZMETLERİ" dir. İşin aslına bakıldığında, bu sistem yalnızca teoride kalıyor. Hastane hizmetleri de en az diğerleri kadar, ağırlık taşıyor. Bazen de ön plana geçiyor.
Sayın Prof. Dr. ÇETİN ve ekibi, Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi için mutlaka yeni bir model düşüneceklerdir. Çünkü başka modelleri veya tamamen aynı modeli uygulamak, sıkıntı yaratır. Transfer modeller ise şablon gibi hastaneye oturmaz. O nedenle de yeni yönetim, başarılı olabilmek için, yeni stratejileri, yöntem ve modelleri hayata geçirecek, hatta hastane yönetiminde, Profesyonel devrim yapacaklardır.
Sayın Prof. Dr. ÇETİN ve ekibi, hiç şüphesiz, hastaneye, finansal kaynak yaratacak, ya da var olan kaynakları, en iyi şekilde değerlendirecekler, doğru insanları doğru yerlere yerleştirmek, onların ihtiyaçlarını karşılamak, doğru teknolojileri almak, bu teknolojilerin kullanılması hususunda, hizmet içi eğitimler düzenlemek, öncelikli görevleri olacak, her türlü hizmette, "EKİP RUHUNU" hastaneye hakim kılacaklardır.
Dünyada ve ülkemizde, sağlıktaki gelişmeler, hastanelerin profesyonel yönetime geçişini zorunlu kılıyor. Ancak bunun için, kamuda mevzuatta değişiklik gerekiyor. Tıp fakültelerinde, bu daha zorlaşıyor. Çünkü hekimler idari işlerle uğraşınca, doğal olarak hekimliğe ayırdığı süreyi kısmak zorunda kalıyorlar. O nedenle de Tıp Fakülteleri Uygulama ve Araştırma Hastaneleri mutlaka yeni bir statüye kavuşturulmalı, bu statüde, tıbbi ve idari servisler birbirinden ayrılmalıdır..
Aslında ülkemizde, Tıp Fakülteleri Uygulama ve Araştırma Hastaneleri gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, en fazla 300 yataklı olmalı, Profesyonel yönetime geçişsinde önü açılmalıdır. Gerçi bugün özel hastanelerde, Profesyonel yönetime geçiş var. Ancak aynı durum, mevzuat gereği, kamu ve Tıp Fakülteleri Araştırma ve Uygulama Hastaneleri için söz konusu değildir.
Öte yandan Tıp Fakülteleri ve onlara bağlı hastanelerde, çalışan Prof, uzman doktor ve çalışan personelin ücretleri, özel sektör hastanelerinin çok gerisindedir. O nedenle de Tıp Fakülteleri Uygulama ve Araştırma Hastanelerinde çalışan, pek çok doktor ve personel özel sektöre transfer oluyor. Bu durum mutlaka önlenmeli, siyasi iktidarlar da ivedilikle bu soruna çözüm bulmalıdır. Çünkü bu gelişme, çalışmaları aksatıyor. Bu sorunu çözmek için Tıp Fakülteleri Hastanelerinde, çalışan doktor ve her türlü personelin, ücretleri özel sektörün üstünde olmalı, tedavi giderlerin ödenmesinde, SGK Tıp fakülteleri hastanelerine, öncelik tanımalıdır. Çünkü nitelikli doktor yetiştirmek ve her türlü hastanın tedavisi, Tıp Fakültelerine ve hastanelerine sağlanacak, imkân ve olanaklarla eşdeğerdir.
Sayın Prof. Dr. ÇETİN ve ekibine başarılar diliyoruz.