4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

ETNİK SİYASET İHANETTİR

İlim Yayma Cemiyeti, "Çözüm Süreci" konulu panelinde, gazeteci Ali Bayramoğlu'nun, Kemalistlerin, etnik grupların Türkleştirilmek istendiğini söylemesi. Özellikle de bazı siyasetçilerin, "Türkiye'de 36 etnik köken var" sözü, pimi çekilmiş bombadır.. Bu tür söylemler, TÜRKİYE' yi, Yugoslavya gibi böler.
Bugünkü, etnik gelişmelerden, AK Parti iktidarının sorumluluğu var. Ayrıca siyasi iktidarın, etnik gelişmelerden, şikâyetçi olmaya da hakkı yoktur. Çünkü Ak Parti iktidarının, TRT 6 ve bir etnik kimliğe yönelik açılımları, etnik milliyetçiliği körükledi. Oysa Kürtçe adı altında, dünya dil literatüründe bir dil yoktur.
Kürtçe' nin, farklı lehçeleri ve değişik şiveleri nedeniyle konuşanların birbirlerini anlamakta güçlük çektikleri bir gerçektir. Kürtçe diye bildiğimiz konuşulan lehçelerin, Farsça dil grubuna girdiği ve kelime yoğunluğu bakımından, en fazla Türkçe' ye benzemektedir. Hülasa Kürtçe' nin, herhangi bir lehçesinin, henüz bir kültür aktarımını sağlayacak şekilde geliştirilmemiş olduğu da ortada.
Aslında Türkiye Cumhuriyeti' nin, kurucusu olan Atatürk' ün, önerilerini dikkate almayan veya gereğini de yapmayan siyasi iktidarlar, toplumumuzu, bu tür gelişmelerle karşı karşıya her zaman bırakacaktır.
Ne var ki Atatürk' ün, bu hedefleri, çok partili dönemde, açık ve örtülü olarak ihlal edildi. Bu nedenle de ülkemizde, birlik bozuldu. Ayrı çıkar gurupları teşekkül etti. Bugün olduğu gibi sınıflaşmalar oldu. Elbette böyle bir ortamda, sınıflar ekonomik ve politik alanlarda birbiriyle çarpışarak, kendilerini korumak zorunda kalır. Böyle bir ortamda Kişi/kişilerin ve toplumunun, hak ve hürriyetlerini korumak mümkün olmaz.
Elbette terörle mücadelede, herkese görev düşmektedir. Ne var ki pek çok kesim, özellikle de politikacılar, bugüne kadar üzerlerine düşen görevleri gerektiği şekilde yapmadıkları gibi, üstelik bazı sözleri ile de teröre cesaret verdiler. Açılım süreci ise işin tuzu biberi oldu.
Nitekim Recep Tayyip Erdoğan, " Kürt sorunu vardır. Kürt sorunu benim de sorunum " derken, Karayalçın, " Kürt sorununun, Anayasa'ya yurttaşlık haklarına dayalı olarak çözmek istiyoruz" dedi. Ayrıca"Kürt realitesi vardır" diyen Süleyman Demirel veya " Avrupa'nın yolu Diyarbakır'dan geçer" cümlesini kullanan, Mesut Yılmaz, Teröristi düz ovaya indirerek, siyaset yaptırmak isteyen Ağar, PKK'nın silah bırakmasını alkışlayan, ANAP Lideri Mumcu, bu sözleri ile PKK ve yandaşlarına cesaret verdiler. Bir bakıma da olayların bu boyutlara taşınmasına da neden oldular.
Türkiye' de, etnik gruplar üzerinden siyaset yapan kişi/kişiler, ülkemize ihanet içindedir. Çünkü etnik ve dinsel nefret, kaos yaratır. Nitekim CİA Başkanı George J. TENET' in, "Nerede bir ön yargı ve nefretle karşılaşırsan, karşılaş, mücadele et. Nere de "KAOS" varsa bil ki arkasında, "DİNSEL" ve ETNİK" bir nefret ve önyargı vardır. " demiştir.
Etnik kökene dayalı siyaset, ülkeye zarar veriyor. Toplumda kutuplaşma ve zıtlaşmayı da körüklüyor. Türkiye'de, etnik söylem, ülkenin bütünlüğüne zarar verdiği gibi, etnik milliyetçiliği de körükler,. Federal yapıya da zemin hazırlar.
Türkiye' nin, mozaik olmadığı da ortada. Nitekim çeşitli araştırmalara ve istatistiklere göre, Türkiye'de yaşayan insanların, en az yüzde 85'i, Türk kökenlidir. Bu derece homojen bir yapıyı, hiç bir millî devletin bünyesinde kolay kolay görülmez..
ABD'de 'Ethnologue Data from Languages of the World' adlı araştırma kurumunun hazırladığı 'Türkiye'de Etnik Dağılım' başlıklı raporda, Türkiye'de etnik nüfus oranı yüzde 13.79 olarak gösterilmiştir (Yani, yüzde 86.21 Türk asıllıdır). Gene Eylül 2005'te AB Eurobarometer Anketi'nde, ana dilini Türkçe olarak bildirenlerin, (yani Türk kimliğini benimseyenlerin) oranı ise yüzde 93 olarak tespit edildi.
Marko Polo bile, 13. asırda, bu ülkeye 'Türkiye' demiştir. Başta Anadolu olmak üzere, Balkanlar, Ortadoğu ve Kafkaslar 'daki, bin yıllık Türk yerleşimleri ve bu bölgeye akın akın göç eden Türk nüfusu, arşiv kayıtlarında ayrıntılı şekilde tescil edilmiştir.
AÇILIM, süreci faturaları, bir bir gelmeye başladı. Oysa AK Parti iktidara geldiğinde, PKK terörü, yok denecek kadar azdı. Abdullah Öcalan' a, "SAYIN" demek suçtu. Bugün ise etnik kahraman ilan edildi. Güya "AÇILIM" la, PKK terörü bitirilecek, annelerin gözyaşı da dinecekti. Tam tersi oldu. PKK terörü, hız kazandı, PKK, daha da güçlendi. Annelerin gözyaşı da artarak, akmaya devam etti.
Aslından, aklıselim Kürt ve Türklerin, hiçbir sorun yoktur. Çünkü Türkler ve Kürtler, yıllardır birlikte yaşadı, kader birliği yaptı, birbirinde kız aldı ve kız verdi. Akraba oldu. Birlikte yaşamak ve var olan sorunları da, birlikte çözmek varken, kavga etmek, en önemlisi de bu güzel tabloya zarar vermek,"Türk ve Kürtlere", ihanet değil de nedir?

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi