EVLENMEK İÇİN BİR SÜRÜ SEBEP VAR DEĞİL Mİ?

- Eşiniz sayesinde dosta düşmana sizi de beğenen, isteyen (üstelik nikâhına alacak kadar) biri olduğunu gösterdiniz en sonunda.
- Belki yıllarca uğraşıp didinseniz de elde edemeyeceğiniz bir statüye nikâh cüzdanıyla bir anda kavuşuverdiniz.
- Bozulan musluk, sallanan sandalye bacayı, gevşemiş vidalar, vs. için eve tamirci çağırmanız gerekmez, eşiniz hepsini halleder.
-Eşyaların yerini değiştirmek istiyorsunuz; hepsi de çok ağır. Kim taşıyacak onları? Tabi ki de eşiniz!
- Pazar günü şöyle arabayla dolaşmak istedi canınız. Özel şoförünüz eşiniz emrinizde.
- Eskiden futboldan nefret ederdiniz. Eşiniz sayesinde yeni bir tutkunuz oldu.
-Gece evde yalnız kalmaktan, hırsızdan, uğursuzdan korkuyorsunuz; eşiniz gönüllü "bodyguard''ınız.
-Eşleriniz olmasa en yakyn arkadaşlarınızla kahve içerken kimi çekiştireceksiniz?
-Alışverişe gittiniz, evin erzağını düzdünüz. Torbaları taşımak centilmen bir erkek olarak eşinizin görevi.
-Geçiminizi temin etmek için çalışmanıza gerek yok. Bunu sizin yerinize eşiniz yapıyor nasıl olsa.

Erkekler için:

-Akşam yorgun argın eve geldiğinizde, annenizinki kadar lezzetli olmasa da sizin için hazırlanmış yiyecek bir şeyler bulabilirsiniz.
-Çamaşırınız yıkanır, ütüleriniz yapılır, eviniz temizlenir... ''Gak'' deyince temiz don, ''Guk'' deyince temiz çorap verilir elinize; daha ne olsun?
-"Pembe dizi''leri duyardınız da ne olduğunu bilmezdiniz. Eşiniz sayesinde öğrendiniz, hatta hoşunuza bile gitmeye başladı.
-Dükkân dükkân dolaşıp kendinize gömlek, kravat seçmekten nefret ederdiniz. Şimdi sizin yerinize bunu eşiniz yapıyor. Gerçi en son aldığı sarı üzerine yeşil çizgili gömlek sizi hiç açmadı, ama neyse.
-Arasıra yapılan küçük kaçamaklar, ufak tefek yalanlar hayatın tadı tuzudur. Bu tadı eşinize borçlusunuz; eşiniz olmasaydı ne kaçamaklar olacaktı hayatınızda ne de yalanlar.

Hem kadınlar
Hem Erkekler için:

-Kavga etmek de bir ihtiyaçtır. En yakınınızda kim var bağırıp çağıracağınız? Eşiniz!
-Olur ya! Bir gece yarısı canınız sevişmek istedi. Eşiniz hazır nazır yanıbaşınızda yatmakta.
-Çok güzel filmler var vizyonda. Yalnız da gidilmez ki. Eşiniz ne güne duruyor?
-Davetlere icabet etmeniz gerekiyor. Kavalye/dam aramanıza gerek yok, eşiniz var.
-Doğumgünü, yılbaşı, evlilik yıldönümü gibi özel günlerde size hediye verecek biri var hayatınızda.
-Gece uyurken üstünüz açılsa, sizi kim örtecek? Tabii ki eşiniz.
-Anne / baba olmak istiyorsunuz. Çocuğunuzun anne/babasının bildiğiniz, tanıdığınız, güvendiğiniz ruh ve beden sağlığı yerinde biri olmasını istersiniz elbet. ''Damızlık'' eşiniz emrinizde.
-Küçüklüğünüzden beri geniş bir aileye sahip olmak isterdiniz. İşte size görümceler, baldızlar, kayınbiraderler, eltiler, kayınvalideler, kayınpederler, bacanaklar, halalar, teyzeler, amcalar, dayılar, enişteler, yengeler... (Ay fenalık geldi.)
-Başarısızlıklarınıza, mutsuzluklarınıza fatura edeceğiniz biri olmalı hayatınızda. Eşiniz bunun için biçilmiş kaftan.
-Kimseye kendinizi yeniden ifade etmek, beğendirmek zorunda değilsiniz.
-Eşiniz sizi sizden daha iyi tanıyor, rahatınıza bakın!
-Sizi kimsenin kıskanmadığını düşünün. Kendinizi işe yaramaz biri gibi hissetmez misiniz? Eşiniz sizi tez günde bu duygudan kurtaracaktır, hiç üzülmeyin!
-Yaşınızı başınızı aldınız, bugünkü görünümünüzle eş bulmanız biraz zor. İyi ki zamanında evlenmişsiniz, eşinize dört elle sarılın!

Önceki ve Sonraki Yazılar
AKTÜEL Arşivi