
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ HAYALİ CİHAN DEĞER
Kişinin hayat mücadelesindeki başarı dereceleri, tuttukları isteki bilinç ve bilgi derecesine bağlıdır. Toplumların düzeyleri de, ulusların ve kişilerin bu özelliklerinin düzeyine bağlı olarak değişik boyutlardadır. Bilgili, becerikli, erdemli kişilerin, çok bulunduğu toplumlar, daha ileri bir yaşam içindedirler. Böyle üstün özelliklere sahip kişilerin yetişmesi ise ancak eğitim-öğretim kurumlarıyla sağlanabilir. Bu kurumlarda yetişen kişi ve kuşakların mimarı da "ÖĞRETMENLERDİR."
Etkili öğretmenler, eğitim ve öğretimde bir rehberdir. Çocuğun geleceği, onun tutum ve davranışına bağlıdır. Bu nedenle öğretmen etkili okulun, çocuğa etki yapan en önemli öğesidir. O eğitim ve öğretim sürecinin, bütün bilgi ve beceri ve alışkanlıklarla ilgili nitelik, tutum ve davranışlarına sahip olmalıdır. Bu da kendisini "öğretmen meslek bilgisi"ne sahip olmakla gösterir. Bu bakımdan, öğretmenlik, bir bilim ve sanat işidir.
Ayrıca topluma yararlı, sorumluluklarını kavramış, doğayı seven, koruyan; güzeli gerçeği ve doğruyu arayan insanları yetiştirebilmek için, "SEVGİ EĞİTİMİ" de gereklidir.
Bu tabloyu başaran ve mesleğini de lâyığı ile yapan öğretmenler, ebediyete intikal etseler bile çalışmaları ve hatıraları ile hep yaşadılar. Sohbetlerin, onur konuğu olurlar. Hatta öğrencileri, torunlarına, öğretmenlerini, örnek insan olarak anlatılar ve anlatıyorlar.
Öğretmenler Günü" bu duyguların yaşandığı, hatta doruk noktasına çıktığı günlerdir. Öğrencisi tarafından hatırlanmak veya öğrencisini hatırlamak, öğretmen için en büyük mükâfattır. Hele öğretmenler günüde, öğretmen öğrencileri tarafından ziyaret edilmiş, eli öpülmüş, sınıf hatıraları tekrar gündeme gelmişse, yaşamaktan ve yaşamdan büyük zevk alır.
Cumartesi günü, " Öğretmenler Günü" nedeniyle Emekli Öğretmen Zeliha KANTARCI' yı, Şeker İlkokulu'nda beş yıl okuttuğu," EVRENDİL" in kurucusu, Sayın Zennur GÖKBAYRAK, Osmangazi Üniversitesi fen ve Edebiyat Fakültesi öğretim görevlisi Dursun IRK ve Edebali İlköğretim Okulu Beden Eğitim Öğretmeni Fatih TUNALI ' nın, ziyaretlerinde duygulu anlara tanıklık ettik.
Şeker İlkokulu Müdürü olduğun yıllarda, öğretmenleri ile birlikte yaptıkları çalışmalara da tanıklık etmiştik. Çalışmalarında, sevgi, disiplin ve düzen ön planda idi. Öğretmen ve öğrenciler, planlı ve programlı çalışırlardı. Bu düzen ve disiplin, dersten, derse, konudan, konuya değişirdi. Yapıcı disiplin ön planda idi. Öğrencilerin, kendilerini ortaya koymalarına, ifade edebilmelerine imkân sağlayan özgür bir disiplin vardı. Öğrenciler, duygu ve düşüncelerin rahatça ifade ederlerdi. Bu ortam sayesinde, kendileri, çeşitli konuklarda senaryo yazar ve kendileri rol alarak oynarlardı.
Yine öğrenciler, neyi ve niçin öğreneceğinin bilincinde idiler. Yapacakları çalışmaları önceden belirlerlerdi. Ağır öğrenen ve dersler karşı yeterli dikkat ve ilgi göstermeyen öğrenci, yok denecek kadar azdı. Öğretmenleri, çalışmalarını yakından izler, anekdotlar tutar, sonuçlarını da vakit geçirmeden velileri ile paylaşırdı. Ziyarete gördük ki ilkokul yıllarındaki, "SEVGİ EĞİTİMİ", kişilik gelişimi, sınıf ortamı hem tavır, davranış hem de işlerine yansımış. Öğretmelerini unutmadıkları gibi, ilkokul arkadaşları ile de dayanışma içindeler. Onlar, başarılarını öğretmenlerine yansıtırken, duydukları haz, yüzlerine ve vücut dilerine yansıdı. Öğretmenleri ile sohbet ederken, adeta o günleri yaşadılar ve yaşattılar.
Zennur GÖKBAYRAK, ilkokul yıllarında, lider görünümlü idi. Sürekli de sınıf başkanı olarak görürdük. Hatta arkadaşlarını örgütler, birlikte etkinlikler yaparlardı. Bugün ise başarılı bir iş kadını olarak gündemdedir. Hayata karşı, oldukça donanımlı, hazırlıklı bilinçli, Yaşadıklarını ve yaşananlarını sorgulayarak, bunlardan ders çıkartarak, çevresini de bu bilinçte yetiştirerek, verimli ve başarılı bir performans sergiliyor.
Dursun IRK ise, sesiz ama mantıklı düşünen ve sorgulayan, başarılı bir öğrenci idi. O da bu meziyetleri doğrultusunda, matematik alanında bilim adamı oldu. Fatih TUNALI ise ilkokul yıllarında, duygusal ama hareketli ve spora meyilli idi. Bu meziyetleri ile "Beden Eğitim Öğretmeni" oldu.
Onlar, o günlerdeki verimli ve başarılı çalışmalarının mükâfatını, hayatta başarılı olarak, öğretmenleri ise hatırlanarak gördü. Ve "geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer" demiş, ünlü divan şairi Hayali. Bugün geçmişi hatırladığımızda, içinizden bir şeyler kopar ve eski günlerimizi hasretle anar, başarmanın ve başarılı olmanın, hazzını da hep beraber yaşarız.
Ne mutlu! Başarılı olan, geçmişi yaşayan ve yaşatan, birbirini de unutmayan, öğretmen ve öğrencilerimize...