
Vedat Alp
Gençlerin sesine kulak vermek şart
18 Mart 2025 ve sonrasında yaşananlar.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu sabaha karşı, polis kuşatması altında gözaltına alındı.
Kendine yöneltilen suçlamalar oldukça ağır…
Ancak o suçları işlediğine inananların sayısı çok az…
Toplumun ezici çoğunluğu olayı ‘’seçilmiş belediye başkanına siyasi darbe’’ olarak nitelendiriyor.
Onun için de kabullenmeyip tepki gösteriyor.
O gün bugündür tepki eylemlerini ardı arkası kesilmiyor.
Bayram tatilinin 9 güne çıkartılması da ‘’olayı soğutmaya’’ yetmedi.
Üniversiteler kaynıyor.
Öğrenciler dersleri boykot edip sokaklara çıkıyor, nöbetler tutuyor.
Üniversiteli genlere lise öğrencisi kardeşleri de eklendi.
İstanbul’daki liselerde başlayan eylemler hızla Anadolu’daki liselere de yayıldı.
Gençler ayakta…
Eylemler, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı Ekrem İmamoğlu’na yapılanlara tepki olarak başladı.
Ancak ‘’tepki’’ yalnızca İmamoğlu’na yapılanlarla sınırlı değil…
Gençlerin tepki gösterdiği çok şey var.
İstekleri de yalnızca ‘’İmamoğlu’na ve diğer tutuklulara özgürlük’’ ile sınırlı değil
Çok farklı istekleri var.
Öncelikle de ‘’üniversitelerin baskıdan kurtulmasını ve özgürce eğitim yapma olanağı sağlanmasını’’ istiyorlar.
Liseli gençler ‘’öğretmenime dokunma’’ diye yola çıksalar da onlarında çok farklı istekleri bulunuyor.
Uzun sözün kısası ‘’iktidara duyurmak’’ istedikleri çok şey var.
Ne yazık ki, iktidarın gençlere ‘’kulak vermek’’ gibi bir niyeti yok.
Olayları ‘’CHP kışkırtması’’ olarak nitelendiriyor… Baskı ve gözdağı ile işin üstesinden gelebileceğini zannediyor.
Büyük yanılgı içerisindeler.
Her şeyden önce CHP’nin gençler üzerinde böyle bir etkisi yok.
Partinin yaş ortalaması da ortada…
Dikkat çekici bir yan var.
‘’Genç’’ tanımlamasının son yaş sınırı 30…
Bugün 30 yaşında olan gençler AK Parti iktidara geldiğinde 7 yaşındaydılar. Akılları erdiği günden bu yana AK Parti iktidarının yarattığı ülke koşullarında yaşıyorlar.
Üniversitelerde eğitim gören 18-23 yaşındaki gençler için de durum aynı. AK Parti iktidarında gözlerini dünyaya açtılar. Çocukları da gençlikleri de hep bu iktidarın yarattığı koşullarda geçtiler…
Lise öğrencileri de aynı durumda…
Bu gençler, AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan dışında bir iktidar görmediler.
O meşhur ‘’eski Türkiye özlemi’’ suçlamasıyla uzaktan yakından ilgileri yok.
‘’AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan’ın yarattığı koşulların gençleri’’ tanımlaması yanlış olmaz…
Ve bu gençler, AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan’ın 23 yıl kesintisiz süren iktidarının yarattığı koşullara isyan ediyorlar.
Onun için de iktidarın bu gençlerin sesine, taleplerine kulak vermesi gerekiyor.
Kendi yarattıkları koşullarda doğup büyüyen ve kendilerinden başka bir iktidar görmeyen bu gençlerin taleplerini dikkate almaları gerekiyor.
Telefonlardan kafalarını kaldırıp ülkenin sorunlarına müdahale etme gereğini duyan gençleri öyle polis baskısı ile falan sindiremezler.
Sindiremiyorlar da zaten…