4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

GENÇLİK ÜLKEMİZİN TEMİNATIDIR


            19 Mayıs 1919 Anadolu’da, yeni Türk Devleti’nin, fiilen temellerinin atıldığı, Türkiye Cumhuriyeti tarihimizin, başlangıcı ve dönüm noktasıdır. Bu gerçek, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramında, dün olduğu gibi, bugün ve  gelecekte de  yurdun, her tarafında, coşku ile kutlanacaktır.
            19 Mayıs, sadece Türk millî kurtuluş hareketinin, başlangıcı olmakla kalmadı, yeni Türk devletinin,  çağdaş değerlerle, milletler ailesi içerisinde, yerini almasını da sağladı 
            Ayrıca “Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararının kurtaracağına”, inanan, Büyük önder Atatürk, Samsun’dan başlayarak, bütün ülkeye ve insanlarımıza, yansıyan ve yayılan, bir  büyük mücadelenin önderi olmuştur
           Ayrıca 19 Mayıs tarihinin önemini, daha iyi anlayabilmek için, Atatürk’ün, 16-19 Mayıs 1919 tarihleri arasında gerçekleştirdiği, yolculuğu, o günlerdeki ülkemizin durumu, bir kez daha hatırlanacaktır.
           Atatürk’ün, Samsun’a varış tarihi olan, 19 Mayıs günü, Ata’nın isteği üzerine. 20 Haziran 1938’de ‘ Gençlik ve Spor bayramı’ adı ile milli bayramlarımız arasına katıldı.19 Mayıs, 7 Mart 1981’de de ‘Atatürk ’ü anma, eklenerek ‘Atatürk’ü anma Gençlik ve Spor Bayramı ’ olmuştur.
            İngilizler, 9 Mart 1919 tarihinde, Samsun’a askerî birlik çıkarmışlardı. çünkü Samsun işgal kuvvetleri için, önemli noktalardan biriydi. Stratejik bakımdan, büyük öneme sahip olup, Karadeniz’den, Anadolu’ya açılan, en rahat ve güvenilir bir kapıydı.
            İngilizler, 9 Mart 1919 tarihinde,  Samsun’a, askerî birlik çıkarmaası üzerine, Buna tepki olarak, da Türk Makineli Tüfek birliğinden, Hamdi adındaki bir teğmenin, askerlerini alarak dağa çıkması,  dikkatleri bu bölgeye çekti.
           İngiliz Yüksek Komiserliği’nin, Türk halkının silâhlandığı konusundaki şikayetleri üzerine,  Samsuna güvenilir bir kumandanın olağanüstü yetkilerle gönderilmesine karar verildi.  Bu kumandan ise Mustafa Kemal Atatürk’tü. 
             Mustafa Kemal Atatürk, uzun zamandan beri, ülkenin içinde bulunduğu umutsuz duruma üzülüyor ve bir şeyler yapmak için, Anadolu’ya geçmek istiyordu. Bu görev,  O’nun için , Anadolu’ya geçmek için, bulunmaz fırsat olmuştu.
            Samsun yolculuk öncesinde, Atatürk’le,  Padişah Vahdettin arasında geçen konuşmayı Atatürk şöyle anlatır.  “Paşa, Paşa!... Şimdiye kadar devlete, çok hizmet ettin!Bunların hepsi artık bu kitaba girmiştir (bu bir tarih kitabıdır)! Bunları unutun, dedi, asıl şimdi yapacağın hizmet, hepsinden daha önemli olabilir...Paşa, Paşa...Devleti kurtarabilirsin!... demişti.
            ATATüRK,  “Bu sözlerden, hayrete düştüm. Acaba Vahdettin,  benimle içtenlikle mi konuşuyor?...O Vahdettin ki... bütün yaptıklarından pişman mı olmuştur?Aldatıldığını mı anlamıştı?Fakat, böyle bir yorum ile başka konulara girişmeyi ürkütücü saydım, kendine karşılık verdim: “ Elimden gelen hizmeti esirgemeyeceğime lütfen güveniniz...” demişti.
              Mustafa Kemal Atatürk, Samsun’ dan, 22 Mayıs 1919 da, hükümete verdiği raporda: " İngiliz kıtasının, Samsun’ a çıkması üzerine, memleketin yabancı istilasına uğradığı hissine kapılan ve Rum taşkınlıklarına kızan, 15. fırka (Tümen) makineli Tüfek Subayı Ahmet Hamdi Efendi, Rum çetelerinin, Türk Köylerine ve halkına yapmakta oldukları zulüm ve tecavüzden üzülerek, bir makineli tüfek ve emrindeki askerlerle, 17-18 Mart gecesi dağa çıkmıştır. " ifadeleri yer almıştı.
               O nedenle de Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı Eskişehir ve Sivrihisar için, ayrı bir önemli taşır. çünkü Samsun’ da, İşgal karşısında dağa çıkan, Türk, Makineli Tüfek birliğinden, Mülazım Hamdi Efendi, Sivrihisarlıdır.
             Yine Kamuran Gürün, "Savaşan Dünya ve Türkiye" adlı kitabında," Mülazım Ahmet Hamdi Bey, dağa çıkarak, İngilizlere nota verdirmesine, Mustafa Kemal Paşa’nın görevlendirilmesine, KURTULUŞ SAVAŞI’ NIN, DOLAYISIYLA DA OLSA, BAŞLANGICINA SEBEP OLMUŞ OLUYORDU." ifadelerini kullanmıştır..
               ATATüRK, Türkiye’nin, istikbalinin, gençlerin elerinde ve omuzlarında yükseleceğini, çok iyi biliyordu. Bu nedenle, en büyük eserim dediği cumhuriyeti, Türk gençliğine emanet etmiştir. Gençliğe hitaben yaptığı konuşmasında, Atatürk: "Ey Türk Gençliği! Birinci ödevin; Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini sonsuzluğa değin korumak ve savunmaktır. Varlığının ve geleceğinin biricik temeli budur. Bu temel senin en değerli güven kaynağındır." diyerek Cumhuriyetimizi, Türk gençlerine emanet etmiştir.  
              Türk Gençliği de  Atatürk’ü, çok iyi özümlemiş, O’nun amaç ve ilklerini, iyi kavramış, İnkılâplarını, korumaya ve geliştirmeye söz vermiştir. Atatürkçü çizgide,  ülkemizin, muasır medeniyet seviyesine ulaşacağının da bilincindedir. Ayrıca Atatürkçülük, gençliğimizin, tek ve resmî ideolojisidir. Türk gençliği, O’nun kutsal emanetleri olan, TBMM ve Cumhuriyet’i, dünya durdukça da yaşatmak için, Ata’sına söz vermiş, and içmiştir.
           Mustafa Kemal Atatürk’ ü, şehitlerimizi ve gazilerimizi saygıyla anıyoruz.

















Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi