4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

GERGİNLİK VE KISIR ÇEKİŞME

Yerel seçimler dolayısıyla, siyasi parti liderleri ve belediye başkan adayları, proje üretmek yerine, gerginlik ve kısır çekişmeleri tercih ediyor, kamuoyuna da hiçte hoş olmayan bir tablo sergiliyorlar, hatta parti ideolojilerine, uymayan söylem ve vaatlerde bulunuyorlar.
Oysa gelecek sözle olmaz, proje üretmek gerekir. Çağımızda toplumlar, zengin ve yoksul diye ayrılmıyor. Proje üretebilen, üretmeyen diye ayrılıyor. Ülkelerin, şirketlerin, bölgelerin ve kentlerin zenginliği, kentlerin yaşanabilir kent olması, bünyelerindeki projelerle ölçülüyor.
Diğer yandan Türk toplumun da çağın tanımladığı siyasi parti lideri ve belediye başkan adayları yok denecek kadar az. Toplum olarak da hala çağımızın lider ve yöneticisini tanımlamaktan çok uzağız. Sürekli kişisel kriterleri gündeme getiriyor, lider konumunda olan insanlardan, adeta mucize bekliyoruz.
Oysa çağımızda, lider ve yönetici dönemi bitti. Lider ve yönetici tanımı da değişti. Karizmatik bir kadronun temsilcisi insanların üzerinde odaklanan reklam kampanyaları, ulusal temelde hala pirim yapıyor ama Lider ve yönetici "EKİBİ" ve "PROĞRAMI" ile liderdir.
Yine seçimlerinde, başarısız olan partilerin faturası liderlere kesiliyor. Kimi istifa ediyor. Kimi de partinin başında kalkmakta ısrar ediyor. Oysa partilerin, aldığı başarısızlıkta, Lider kadar ekibi ve parti teşkilatının da sorumluluğu var. Ancak Partilerde parti iç demokrasi olmadığı için lider tek söz sahibidir. Durum bu olunca da elbette fatura lidere kesilecektir
Ayrıca Türkiye, yıllardır bilinen, siyasi parti liderlerine mahkûm oldu. Hal böyle olunca da, İnsanlarımız aynı senaryoları nakarat gibi seyretme ve izlemek zorunda bırakıldı. Gerginlik yaratmada da, kimse liderlerin ellerine su dökemedi.
Son günlerde, AKP, MHP ve CHP Genel Başkanları, kurmayları ve belediye başkan adayları, arasındaki gerginlik, gündemi işgal ediyor "GERGİNLİK" stratejilerinden medet ummakta kararlılar. Oysa Siyasi parti liderlerinin ve belediye başkan adaylarının görevi, ülkede ve kentlerde, gerginlik yaratmak değil, mevcut ve oluşması muteber gerginlikleri ortadan kaldırmaktır. Hatta Buna ortam yaratacak gelişmelerden uzak durmaktır.
Maalesef bazı siyasi parti liderleri ve belediye başkan adayları, hala geçmişteki alışkanlıklarından kurtulamıyor. Tek adam felsefesini devam ettiriyorlar. Ancak XXI. yüzyılda, bir kadro hareketi öne çıktı. Ama liderler ve belediye başkan adayları, hala dünyadaki bu gelişmenin, ya farkında değiller, ya da geçmişteki alışkanlıklarının ve özlemlerinin tutsağı halindeler.
Aslında çok da görmemek lazımdır. Çünkü yıllarca partiler ve ülke,"Cumhuriyet Padişahları" ile yönetildi. Partilere, "TEK ADAM" felsefesi hakim oldu. " SE-BEN " kavgası ise gündemden düşmedi. Gerginlikler ise gündemi sürekli işgal etti. Bunun toplum ve insanımız için bir "EĞITIM" olduğu da, sürekli gözardı edildi. Elbette bu eğitimi alan, bugünkü liderler ve belediye başkan adayları da aynı yoldan yürüyecekler, onların tutum ve davranışlarını benimseyerek de, siyasi hayatlarına hakim kılacaklardır.
Dikkat ediyoruz. Bugünkü liderler ve belediye başkan adayları, ceviz kabuğunu doldurmayan sözlerle, gündem yaratmaya çalışıyorlar. Toplumu da geriyorlar. Karşılıklı olarak da, halkı tedirgin eden, hiçte hoş olmayan sözler söylüyorlar. Suçlamalarda bulunuyorlar. En kötüsü ise, geleceğimiz olan çocuk ve gençlerimize kötü örnek oluyorlar.
Türkiye' de, siyasi parti liderleri ve belediye başkan adayları, yenilik yapmıyor, . Uzun vadeli düşünmüyorlar, günü kurtarmayı da büyük bir başarı olarak görüyor veya gösterme çaba ve gayreti içinde oluyorlar. Kısır çekişmeleri de bir maharet sayıyor, gerginliklerde de medet umuyor.
Oysa Rahmetli Uğur Mumcu' nun, " tartışma yerine kavga, dinleme yerine suçlama, yanıtlama yerine saldırı... Bizim yaptığımız bu işte! " görüşü, ülkemizdeki bu durumu en iyi şekilde özetliyor.
Çağımızda, liderler ve belediye başkanları, yönetirken yenilik yapar. Kısır çekişmelerden uzak durur ve gerginlik yaratmaktan da kaçınır. Kısa vadeli değil, uzun vadeli düşünür. Kendine özgü bir kişiliği vardır. Karşılaştığı olay, fikir ve mevcut koşulları oturtabilir ve onlara yeni bir bakış açısı kazandırabilir. pozitif olur, geleceği görür, proje bazında çalışır. Stratejik ortaklıklar ve güç birlikleri oluştururlar. Zamanı iyi kullanırlar. Baskı altında bile kontrolü kaybetmezler. Kendi kedilerini de disipline ederler. Hatalarını tekrar etmezler. Tutarlı bir kişilik yapısı vardır. Örnektir. Herkese aynı oranda saygılıdır. Ufku geniştir. Hülasa laf değil iş ve proje üretir. Hala bunun bilincinde olamayan seçmen ve belediye başkan adayları varsa ne denebilir ki?

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi