1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Hadi bakalım! iktidar partisi avantajını sağlayın



Sazova'ya yeni bir Stadyum yapılıyor.
Stadyumun tamamlanması 2016 yılına kaldı.
Fakat, biz burada bu konudan bahsetmeyeceğiz.
Bitmemiş Stadyum inşaatına Nisan ayında temsili açılış töreni yapılacakmış...
Biz, bu konudan da bahsetmeyeceğiz bu yazıda.
Zira...
Bu iki komik durumu zaten bu sütunlarda olabildiğince eleştirdik.
Stadyum inşaatının zamanında bitmemesine zaten kimsenin bir şey demediğini, asıl sıkıntının, iktidar partisine mensup Eskişehir'deki temsilcilerinin, ikide bir bitiş tarihi vermesinden kaynaklandığını söyledik.
Temsili açılışa gelince de...
Bunun, sırf seçimler öncesi yapılmak istenen bir atraksiyon olduğunu ifade ettik.
Burada, Stadyum ile ilgili başka bir durumdan bahsedeceğiz.
Şimdi...
Sazova'ya yapılan yeni Stadyum arazisinin çevresinde müsait alanlar var.
Eskişehirspor yönetimi, bu müsait alanlar üzerine Alışveriş Merkezi, Otel, Eskişehirspor müzesi, Cafe ve benzeri yapılar yapılmasını istiyor.
Yapılanın sadece Stadyum inşaatından ibaret kalmasını istemiyor.
Stadyum çevresindeki bu yapı donatılarıyla, bu bölgenin 24 saat yaşayan bir bölge haline gelmesini amaçlıyor.
Kısacası...
Maç günleri de, maçların olmadığı günlerde de, bu bölgenin Eskişehirspor ismi ve sevgisi altında bir yaşam oluşmasını istiyor.
Alanın müsait olması ve amaca baktığınızda son derece doğru ve isabetli bir düşünce.
Ancak...
TOKİ kabul etmiyor bu isteği.
-"Bizi ilgilendirmez. Biz şu kadar paraya anlaştık. Bizden bu kadar" diyor da başka bir şey demiyor.
Durum böyle olunca iş, iktidar partisinin Eskişehir'deki temsilcilerine düşüyor.
Doğrusunu söylemek gerekirse...
İktidar partisinin Eskişehirde bulunan temsilcilerinin bu konuda ne yapacakları da merak konusu oluyor.
Yani...
-"Eskişehirlilerin böyle bir isteği var" diyerek, bu isteği Ankara'ya dayatacaklar mı?
Yoksa...
Stadyum inşaatı gündeme geldiğinde yaptıkları gibi "TOKİ size bedava iş yapmaz" diyerek işin içinden bir daha sıyrılacaklar mı?
Çok merak ediliyor...
.......


CHP'de genel kanaatler...



-Cumhuriyet Halk Partisi'nde, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ın 1 ya da 2 nci sırada olacağı bir aday listesi, üçüncü milletvekilliğini getirirdi...

Şu anda parti çevresindeki genel kanaat bu...

-Cumhuriyet Halk Partisi'nde, aday belirleme yöntemi önseçim olarak ilan edilmiş olsaydı, diğerlerini bilemeyiz ama, istifa edip aday adayı olması halinde Ahmet Ataç önseçimden birinci çıkardı ve bu liste CHP'ye üçüncü vekilliği getirirdi.

Bu da parti çevresinde konuşulan genel bir kanaat.

-Cumhuriyet Halk Partisi aday belirleme yöntemi olarak "Merkez yoklaması" yöntemini tercih etti.

Haliyle aday listesinin ne şekilde sonuçlanacağını kimse bilmiyor.

Bu bilinmediği için CHP'nin Eskişehir'de birinci parti olacağı ve üçüncü milletvekilini çıkartacağı kanaatini kimse söyleyemiyor...
........


Herkesin işi garanti anacığım...



Milletvekili aday adayları ortaya çıktı, seçim tarihi her geçen gün yaklaşıyor.
Aday adaylarının hepsi de büyük bir umut içinde.
Hepsi de, böylesine bir fırsatın 4 yılda bir geleceğini bildiği için ellerinde ki imkânları sonuna kadar zorluyorlar.
Dahası...
Hemen hepsi aday listesine gireceğinden ve seçilebilecek bir yerde olacağından emin.
Yine hepsinin bir güvencesi var.
Kimi, bu güne kadar parti ile ilgili olarak yapmış olduğu görevlere güveniyor...
Kimi ise, Genel merkezde görüştüğü yetkili isimlerden aldığı sözlere güvenerek kendinden emin hareketler sergiliyor.
Hatta...
Hemen hepsi, listenin ilk üç sırasında kendisini garanti görüyor.
-"Bu iş oldu" diyor.
Bunu derken tedbiri de elden bırakmıyor...
Sizin anlayacağınız hemen her aday adayı kendince işini garantilemiş durumda.
Tabii ki bu güzel bir rüya.
Ama bu rüyanın da tüm rüyalar gibi bir sonu var.
Bu rüya birkaç gün sonra aday listelerinin açıklanmasıyla sona erecek.
Listeye giren 6 kişi dışında kalan diğer isimler gerçekle karşı karşıya kalacak.
Bakalım...
Kimin rüyası mutlu bitecek, kimlerin rüyası hayal kırıklığı ile sonuçlanacak?
.......


Biraz da gülmek lazım...

Adam barda oturuyor. Önünde bir türlü içemediği içki bardağı, suratı asık... O sırada barın kapısı açılmış. İriyarı, külhanbeyi tavırlı bir adam, hiç soru sormadan adamın önündeki içki kadehini alıp başına dikmiş.
Elinin tersiyle ağzını kuruladıktan sonra, "Ne o, neden böyle surat asıyorsun, gemilerin mi battı?" diye sormuş. O da başlamış anlatmaya;"Sorma, çok talihsiz bir adamım. Sabah karımla kavga ettik, beni evden kovdu. O sinirle işe geç kaldım. Patronum zaten bahane arayıp duruyordu, beni işten attı.İşten çıktım, yolda yürürken araba çarptı. Eve gideyim, belki karımla barışırız dedim, eve gittim ve karımı başka bir erkekle yatakta yakaladım. Bu kadarı da artık fazla deyip, kendimi öldürmeye karar verdim. Tabanca tutukluk yaptı. İple asmaya kalktım ip koptu. Doğalgazla öleyim dedim, faturayı ödemediğim için gaz kesikti. Eczaneden fare zehri aldım, buraya geldim, içki bardağıma koydum. Onu da geldin sen içtin. Oooff... Offff...


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi