7 Haziran'da, yapılacak genel seçimler nedeniyle, Cumhurbaşkanı ve liderler meydanlardadır. Ancak siyasi parti genel başkanları arasındaki söz düellosu, argo sözleri, kamuoyunu rahatsız edecek boyuta ulaştı. Meydanlarda ve TV programlarına katılan siyasiler, lehte ve aleyhte çok şey söylüyorlar.
Öte yandan, liderlerin, ülkeye ve kentlere, getirisi olmayan sözlerle, gündemi meşgul ediyor, toplumu da geriyorlar. Karşılıklı olarak da, halkı tedirgin eden, hiçte hoş olmayan sözler söylüyor, suçlamalarda bulunuyorlar. Geleceğimiz olan çocuk ve gençlerimize de, kötü örnek oluyorlar
Çok partili dönemde, liderlerin agresif tutumları, dün olduğu gibi bugüne, kurum/kuruluşlara, ülkeye, zarar verdi. Halkı kutuplaştırdı. Liderlerin, bu durumu, Rahmetli Uğur Mumcu' nun, " TARTIŞMA YERİNE KAVGA, DİNLEME YERİNE SUÇLAMA, YANITLAMA YERİNE SALDIRI... BİZİM YATIĞIMIZ BU İŞTE " sözünü hatırlattı
Ne hazin ki seçmen de, liderler arasındaki kısır çekişmeleri, alkışları ile teşvik ederek, Yanlışlıklarına da ortak oluyorlar. Bu durum gösteriyor ki toplum olarak, hala çağımızın, liderini anlamaktan çok uzağız. Halkımız, lider konumundaki insanlardan, adeta mucize bekleniyor.. Oysa çağımızda, lider dönemi bitti. Liderin tanımı da değişti. Karizmatik bir kadronun temsilcisi insanların, üzerinde odaklanan reklam kampanyaları, ulusal bazda hala pirim yapıyor ama Lider "EKİBİ" ve "PROĞRAMI" ile liderdir.
Ülkemizde parti içi demokrasi olmadığından, siyasi parti merkezlerinde ve il ,, partililer arasında, ciddi gerginlikler ve kırgınlıklar yaşanıyor. Proje ve hizmet üretmek yerine, geçmişin hesabı yapılıyor, kişisel hatalar, kamuoyu ile paylaşılıyor. Listelerin belirlenmesinden sonra, pek çok partili istifa etti.
Ayrıca Türkiye ve Eskişehir, yıllardır bilinen isimlere ve devşirme listelere mahkûm oldu. Hal böyle olunca da, İnsanlarımız, aynı senaryoları, nakarat gibi seyretme ve izlemek zorunda bırakıldı. Gerginlik yaratmada da, kimse liderlerin ellerine su dökemedi
AKP, MHP, CHP, HDP ve diğer parti Genel Başkanları, arasındaki gerginlik, kalıcı hale geldi. Liderde, "GERGİNLİK" stratejisinden, medet ummakta kararlı görülüyor. Oysa Siyasi parti liderlerinin, özellikle de iktidar partisinin görevi, ülkede gerginlik yaratmak değil, mevcut ve oluşması muteber gerginlikleri, ortadan kaldırmaktır.
Şu bir gerçek ki yıllarca, partiler ve ülke,"Cumhuriyet Padişahları" ile yönetildi. Partilere, "TEK ADAM" felsefesi hâkim oldu. " SE-BEN " kavgası ise gündemden düşmedi. Gerginlikler ise gündemi sürekli işgal etti.
Tüm dünyada, parti liderleri ve ekipleri, yönetirken yenilik yapar. Kısır çekişmelerden uzak durur ve gerginlik yaratmaktan da kaçınır. Kısa vadeli değil, uzun vadeli düşünür. Kendine özgü bir kişiliği vardır. Stratejik ortaklıklar ve güç birlikleri oluştururlar. Zamanı iyi kullanır, baskı altında bile kontrolü kaybetmezler. Kendi kedilerini de disipline ederler. Hatalarını tekrar etmezler. Tutarlı bir kişilik yapısı vardır. Örnektir. Herkese aynı oranda saygılıdır. Ufku geniştir. Biz de öyle mi?
Ülkemizde, bazı parti liderleri ve ekipleri, hala geçmişteki yöntemlerini tesiri altındalar. Ucuz ve çağ dışı yöntemlerle de, gündemde kalmak istiyorlar. Hâlbuki XXI. yüzyılda, bir kadro hareketi öne çıktı. Ama liderler, hala dünyadaki bu gelişmelerin, ya farkında değiller, ya da geçmişteki alışkanlıklarının sürdürmekte kararlılar.
Elbette eleştiri olacaktır. Hatta eleştiri, en büyük hediyedir. Ayrıca eleştirinin ve tartışmanın, geçmediği yer ve durum da yoktur. Eleştiri ve tartışma yaşamın parçaları, daha doğrusu bütünü içindedir. Ondan da kimse uzak ve ilgisiz kalamaz. Öyleyse, eleştiriler karşısında, HOŞGÖRÜ, BAŞKALARINA SAYGI, ANLAYIŞLI olunmalıdır. Çünkü uygarlığın temeli, yaşam biçimi budur. Demokrasi de bu temeller üzerine inşa edilir. Ama Parti ve Liderlerinin, icraatları, bu tablonun tam tersidir.
Diğer yandan, parti genel başkanları ve ekiplerinin, her tavrı ve söylemi, bir EĞİTİM" dir. Bu eğitim alan, insanlarımız aynı yoldan yürüyecekler, onların tutum ve davranışlarını benimseyerek yaşamlarına, hâkim kılacaklardır.
Topumdaki her gelişme, bir eğitimdir. O nedenle de siyasilerin her sözü, hareketi ve tavrı da bir eğitimdir. Siyasiler, bunu bilerek hareket etmeli, söz, tavır ve davranışlarında dikkat etmelidir. Çünkü toplumuzda, çocuklar, gençler ve büyükler, siyasileri, örnek alır. O nedenle de siyasiler, söz, tavır ve davranışlarına dikkat etmek, örnek olmak zorundadırlar.
Liderler ve ekiplerinin icraatından, öncelikli sorumluluk seçmenindir. Çünkü HALK KENDİNE UYGUN LİDER ÜRETİR. Ayrıca demokrasi ile yönetilen ülkelerde, sorunların çözümü halkın elindedir. Ayrıca La Rochefoucauld, dediği gibi, bir insan, özellikle de liderin değeri, yeteneklerinin büyüklüğüne göre değil, onları nasıl kullandığına bakarak ölçülmelidir.