
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Hamamyolu'nu "Beğendim" desem bir türlü, "Beğenmedim" desem bir türlü...
Büyükşehir belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile Es TV’de konuşuyoruz.
öncelikli 2 konu var.
Biri Alpu civarında kurulacak olan Termik santral…
Diğeri ise…
Büyükşehir belediyesinin kendi imkanlarıyla yapmaya çalıştığı Ilıca barajı.
Bu iki konu ile ilgili enine boyuna konuşurken bir anda söz Odunpazarı Belediyesi tarafından yapımı devam eden ve kamuoyunda da sıklıkla tartışılan Hamamyolu projesine geliveriyor.
Büyükerşen, arada gelen “Hamamyolu projesini nasıl buldunuz” sorusu karşısında önce “Gitmedim. Görmedim. Bilmiyorum” diyor.
Ardından da…
-“Sadece bana bittiğinde nasıl olacağına dair hazırlanan görselleri gösterdiler. Herhangi bir fikir beyan etmek istemiyorum. Etmek istemememin nedeni ise ‘projeyi beğendim’ desem, olay farklı yere çekilecek. ‘beğenmedim’ desem, aynı partinin belediye başkanlarının ayrı düştüğü yazılıp çizilecek. O yüzden hiçbir şey söylemeyeceğim” diyor…
Bu saptamasının hemen ardından, Hamamyolu projesine eleştirilerin olduğunu, bazı eleştirilerin haklılık payının da olabileceğini, örneğin projenin uygulandığı çevrede oturanların her gün üst geçidi görmek istemeyebileceklerini de söyledikten sonra “Ama diğer taraftan da uygulanan proje ödül almış bir proje. Kötü bir proje olsa niye ödül versinler? ödülü verenler de bu işin uzmanlığını yapan kuruluşlar. Şimdi söz konusu projenin iyi ya da kötü olduğunu onlar mı daha iyi bilecek? Bizler mi?” diyerek sürdürüyor konuşmasını.
Büyükerşen, Hamamyolu projesi ile ilgili sözlerini “Belki de bittiğinde beğenilecek” diyerek tamamlıyor…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Yapılanların yanlış olduğunu söylemek ona düştü…
Televizyon programında öncelikli konular olunca pek çok soruyu yöneltemedik Yılmaz Büyükerşen’e…
Bunlardan birisi de belediye Başkanlarının istifaya zorlanması meselesiydi.
Acaba Büyükerşen, aralarında Ankara ve İstanbul Büyükşehir belediye Başkanlarının da bulunduğu isimlerin istifaya zorlanması ve bunun sonucunda istifa etmelerine ne diyordu?
Program bittiğinde sorduk “Melih Gökçek ve diğerlerinin istifa ettirilmesine ne diyorsunuz?” diye…
-“yanlış” dedi önce.
Ardından da…
-“Eğer bir suçu, kabahati, yüz kızartıcı durumu varsa, partiden ihraç edersin. Ya da hakkında savcılığı suç duyurusunda bulunursun ve seçim geldiğinde de yeniden aday göstermezsin. İstifaya zorlamak bana doğru gelmedi” dedi.
özellikle görevinden istifa ettirilen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek Büyükerşen ile en çok uğraşan isimlerin başında geliyordu hatırlarsanız.
Büyükerşen’i “Baronların başı” olduğunu dahi iddia etmişti sosyal medya üzerinden…
Dahası…
Dış güçlerin Büyükerşen’i CHP’nin başına getireceğini falan açıklamıştı.
Uzun bir süre Büyükerşen’e deyim yerindeyse sardı Melih Gökçek…
Sürecin geldiği noktada gelin görün ki, Melih Gökçek ve diğer belediye başkanlarına yapılanların yanlış olduğunu söylemek yine Büyükerşen’e düştü…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Şaibeye yakın durmayacaksın…
Kendi köyü dahil civar köylerde, hatta ilçede hatırı sayılır, olgun, dini bütün ve sevilen bir adam varmış.
Bir köyden diğerine eşeği ile giderken, tam köyün girişinde tuvaleti gelmiş.
Bakmış sağa sola, arkasına geçip saklanacağı ve hacet gidereceği ağaç yok.
çaresiz eşeğini önüne siper yapmış ve başlamış küçük tuvaletini yapmaya.
O sırada köyün çocukları görmüş manzarayı.
Koşarak köye gidip anlatmışlar durumu.
-“Biz o adamı bu vaziyette gördük” diye.
Her neyse…
Adam hacetini yaptıktan ve biraz da dinlendikten sonra köye doğru çıkmış yola.
Köy halkı, köyün girişinde kendisini bekliyormuş.
çocuklardan duyduklarını sormuşlar adama “Gerçekten bunu yaptın mı?” diye…
Adam “Yapmadım ama yapmış kadar oldum” demiş önce…
Ardından da…
-“Ben bu dediğinizi yapmadım ama son derece suçluyum. çünkü şaibeye yakın durdum. O yüzden yapmış kadar suçluyum” cevabını vermiş.
Bunu şimdi niye anlattık.
6 ay sonra Oda seçimleri var.
Sonrasında milletvekili genel ve mahalli seçimler.
Süreç resmen, oldukça dikkat isteyen, yanlış yapılmaması, neyin söylenip, neyin söylenmemesinin önemli olduğu bir süreç…
Bu süreç içinde yaptıklarınız kanuni olabilir.
Mevzuata uygun olabilir.
Art niyet taşımıyor olabilir.
Ancak…
Tıpkı yukarıda anlattığımız gibi işin bir de “şaibeye yakın” olma durumu var ki, işte o zaman ağzınızla kuş tutsanız kimseye derdinizi anlatamazsınız.
özellikle yukarıda bahsettiğimiz seçimlere hazırlananlar bilsin istedik…
***
Mercan’a “Senin başının altından mı kalkıyor?” diye sordum…
Murat Mercan AK Partinin kurucuları arasında.
Partinin Genel Başkan yardımcılığı ve Meclis Dışişleri komisyon başkanlığını yapmış bir isim.
İki dönem de Eskişehir Milletvekili olarak görev yaptı.
Milletvekilliğinde 3 ncü dönemi olmadı.
Böylece vekillik görevi sona erdi.
Ancak…
Bir müddet sonra hükümetin “Bakan yardımcılığı” adı altında yeni uygulaması başladı.
İşte bu uygulamayla birlikte Murat Mercan Enerji Bakan yardımcılığı görevine getirildi.
Taner yıldız’ın Enerji Bakanlığı yaptığı dönemde Murat Mercan da bakan yardımcısı olarak görev yaptı.
Sonrasında ise görevinden ayrıldı.
Geçtiğimiz aylarda çıkan bir kararname ile Murat Mercan Türkiye’nin Tokyo büyükelçiliği görevine atandı.
Yılmaz Büyükerşen, Firuz Kanatlı’nın cenaze töreninde Murat Mercan ile karşılaşmış.
-“Murat! Bu Alpu’ya yapılacak olan Termik Santral yoksa senin başının altından mı çıkıyor?”diye sormuş herkesin içinde…
Mercan da “Benimle ne alakası var hocam” cevabını vermiş…
Büyükerşen program sırasında bunu anlatırken “Murat Mercan bana termik santralle kendisinin alakasının olmadığını söyledi ama bakıyorum da, buraya termik santral yapılması ile ilgili alınan kararın tarihi, Mercan’ın Enerji Bakan yardımcılığı yaptığı döneme de rastlıyor. Durum böyle olunca da ister istemez ‘Acaba onun başının altından mı kalktı’ diye düşünüyor” dedi