1951 y?l?n?n Temmuz ay?nda 17 arkadaş?mla birlikte İTÜ Makine Fakültesi'nden başar?l? bir öğrenci olarak mezun oldum. O gün hayat?m?n en mutlu günlerinden biriydi. S?navlara haz?rlanmaktan para getirebilecek işleri alt? ayd?r ihmal etmiştim. Paras?zd?m. Ancak Yüksek Mühendis diplomas?n? kazanm?ş olmaktan dolay? mutluydum. O sabah motor dersi hocalar?m?z, ikisi de asistan olarak çal?şan Prof. Necmettin Erbakan ve Prof. Hakk? Öz'ün karş?s?nda başar?l? bir motor s?nav? ve mezuniyete hak kazanm?şt?m. Bu olay? kutlamak için bir arkadaş?mla Moda'da yaz?n ilk deniz banyosunu yapmay? ve kendimize bir ziyafet çekmeyi kararlaşt?rd?k. Mayolar?m?z? yan?m?za alm?şt?k. Arkadaş?m Moda'ya gitmeden önce yeni inşa edilen Levent Mahallesi'nde otobüsle bir tur at?p Türkiye'de o gün için yepyeni bir olay olan bir uydu villa kenti gezip görmeyi teklif etti. Merakla kabul ettim. Levent, alt yap?s? tamamlanm?ş villalar? toparlar görünümdeydi. Yollar? o zamanlar pek ender rastlanan bir şekilde tamamen asfaltt?. Otobüsten inip merakla yürürken bir villan?n kap?s?n?n önünde villa sahibi ile bir amelenin yüksek sesle tart?şmalar?na tan?k olduk. Merakla yaklaşt?k. Bizi gören villa sahibi sanki içini dökmek ister gibi bize dönerek:
-Burada temizlenecek bir su deposu var. Tam yevmiye veriyorum yapm?yor. Ne ister bilmem ki, diyordu. Amele ise;
-Bu iş geceye kadar sürer, kurtarmaz! Kahveye gidip yar?na kadar uygun iş ayarlar?m, diyordu. Arkadaş?mla ayn? şeyi düşünmüş gibi bak?şt?k. İkimiz de paras?z say?l?rd?k. Amele yevmiyesi ise 6 lira idi. Bizim o günkü ihtiyac?m?z?n hemen hemen iki misli. Villa sahibine bu işi yapmaya haz?r olduğumuzu söyleyince, amele homurdanarak -Can?n?z ç?ks?n da anlay?n halimizi, diyerek uzaklaşt?. Mayolar?m?z? giydik. Deponun p?r?l p?r?l temizlenmesi bir saat sürmemişti. O s?cak yaz gününde bahçede hortumla duşland?k. Havlu fabrikas? sahibi olduğunu sonradan öğrendiğimiz ev sahibi, kim olduğumuzu anlad?ktan sonra alt?şar lira ile birer havlu hediye ederek ve birer gazoz ikram ederek uğurlad?. Bu işte kan?mca tek kaybeden "Kurtarmaz!" diyen amele olsa gerek. İş mi çoktu? İnsanlar mı tembeldi? Neyi "kurtarmaz" idi? Bu güne kadar da anlamış değilim....
Uzeyir GARİH
