“AK Parti Eskişehir İl Teşkilatı İstişare ve Değerlendirme Toplantısı” Afyonkarahisar’da yapılmış…
Partinin Eskişehir değerlendirme toplantısının niçin Afyonkarahisar’da yapıldığını da anlamış değiliz gerçi ama konumuz bu değil tabii ki…
Konumuz; Toplantıya katılan Sanayi Bakanı Mustafa Varank’ın yaptığı konuşma…
Şöyle demiş Bakan:
“Eskişehir’de yaptığımız milyarlarca projeyi biz anlatmakta yetersiz kalıyoruz. Hatta yerel yönetimler hiçbir katkıları olmayan bu projeleri kendi projeleriymiş gibi kamuoyu ile paylaşıyorlar”
Anlayacağınız…
Bakan belediye seçimlerinin kaybedilmiş olmasını getirip “Biz yumurtluyoruz ama gıdaklamasını bilmiyoruz” a dayamış…
Bakan Varank Eskişehir’i çok bilmez.
Muhtemelen parti yöneticileri, toplantı öncesi kendisine bu durumu bu şekilde söylediği için o da kürsüye çıktığında bunu bu şekliyle söyleme gereği duymuş.
Zira bu bahane;
Eskişehir’deki AK Partililerin, kaybedilen her seçim sonrasında başvurduğu vazgeçilmez bir bahane halini aldı.
Durum aslında şu;
Evet… Hükümet eliyle yapılan bazı yatırımlar zaman zaman, CHP’li belediyelere, özellikle de Büyükerşen’e mal ediliyor…
Ancak…
CHP’li belediyelerin ve Büyükerşen’in bu yatırımları üstlenmek için bir çaba harcadığını zannetmiyoruz.
çünkü buna gerek kalmıyor…
Zira…
Eskişehir’in büyük bir çoğunluğu, şehirde yapılan her güzel yatırımın arkasında mutlaka Büyükerşen’in olduğunu düşünüyor.
Hatta…
-“Şehir’de güzel ne varsa Büyükerşen’in eli değmiştir” diyor.
Dahası…
-“Büyükerşen’in bununla alakası yok” dediğinizde bile inanmak istemiyor “Ondan kopya çekmişlerdir” falan diyor.
İşte! Eskişehir’deki AK Partililerin asıl sorgulaması gereken durum tam da bu!
“Biz yapıyoruz ama anlatamıyoruz” bahanesine sürekli sığınmak yerine “Bu şehirde yaşayanlar niçin her güzel şeyin arkasında Büyükerşen’in olacağını düşünüyor?” sorusuna cevap bulmak için kafa yormalı.
Zaman zaman da…
-“Acaba bizim bu şehirde yaptığımız gereksiz, yanlış, çirkin ve işe yaramaz yatırımlar yüzünden mi toplumda böyle bir algı oluştu?” diye düşünmeli…
Böyle yapmazlarsa…
“Biz yapıyoruz ama anlatamıyoruz” bahanesine sığınacakları daha pek çok kaybedilen seçim yaşayacaklar gibi…

.....

Her ikisi de kadın olacak!

Şu sıralar siyaset durgun.
Seçimin gündemde olmadığı süreçler, siyasetin en durgun süreçleridir.
Durgunluğu biraz olsun etkileyen ise, partilerdeki kongre süreçleridir.
Şu sıralar AK parti ve CHP’de kongre süreçleri yaşanıyor.
Süreç, her iki partide de yapılacak olan il kongreleriyle sona ermiş olacak.
Konu il kongresi olunca, gerek AK Parti’de gerekse CHP’de hangi isimlerin il başkanı olabileceği konuşuluyor.
Aslında konu konuşmanın da ötesine geçip, “Kim olacak?” merakına büründü.
Kiminle sohbet etmeye kalksak, ya AK Parti7De ya da CHP’de kimin il başkanı olacağını soruyor.
Bu günden bunu bilmek mümkün değil.

Ancak…
Her iki partide de kimlerin il başkanı olacağına dair bir tahminimiz var.
Bize göre, hem AK Parti’de hem de CHP’de il başkanı olacak kişilerin özellikleri aynı olacak…
Yani KADIN olacak…
Yukarıda da söylediğim şekilde, tahminlerin iki parti il başkanının da kadın olabileceğine yönelik…
Sonuçta yaptığımız bir tahmin.
çıkabilir de çıkmaya bilir de…

Ancak…
önümüzdeki süreçte yapılacak il kongrelerinde AK Parti ve CHP’nin il başkanları Kadın olursa, kimse şaşırmasın…

.....

İYİ Parti bunu yaparsa…

İYİ parti’de kongre süreci başlıyor.
önce üyeler, mahalle ve köy delegelerini seçecek.
Delege olmak isteyenler aday olacak, üyeler adaylar asından delegeleri belirleyecek.
Belirlenen delegelerle ilçe seçimleri yapılacak.
çarşaf liste şeklinde yapılacak seçimlerde, delegeler hem ilçe başkan ve yönetimini hem de il delegelerini belirleyecek.
Yine çarşaf liste halinde yapılacak il kongresinde, il başkan ve yönetimi ile parti üst kurultay delegeleri belirlenmiş olacak.
Dahası…
Partinin seçim zamanı belediye başkan ve milletvekili adayları da üye bazıda ve hakim huzurunda yapılacak olan ön seçim ile belirlenecek.
Seçilenler, blok liste ile değil, çarşaf liste- ile birileri öyle istediği için değil, üye ve delegenin istediği şekilde seçilecekler…
Ne diyelim?
Eğer İYİ Parti bu süreci söylenildiği gibi gerçekleştirebilirse, parti içi demokrasi adına önemli bir örnek oluşturacaktır…
Umarız sürecin bu şekilde işlemesini başarır.

.....

Biraz da gülmek lazım

Temel ambulans şoförü olarak çalışmaktadır.
Günlerden bir gün bir otobüs kazası olmuş ve Temeller ambulans çağrısı alırlar ve hemen olay yerine gitmek için harekete geçerler.
Kaza yerine gittikleri zaman gördükleri manzara çok kötüdür. Her tarafta yaralılar, ölüler…
Yakınmalar yeri göğü inletmektedir.
Lakin adamcağızın biri diğerlerinden fazla bağırmaktadır. Temel de adamın yanına gider ve bakarki adamın iki bacağı birden kırılmış.
Temel yaralıya basıyor fırçayı :
- Ula uşağum ayuptur bu senin yaptuğun. Şunun şurasında iki bacağun kırılmış sadece. Bak orada insanlar ölmüşler hiç ses çıkarıyorlar midur?