
AKTÜEL
Hiçbir sorun yok sevgili karıcığım...
Becerikli(?!) bir kocanın eşi tatildeyken ona yazmış olduğu bir mektup:
Tatilin geçiyor mu? Benim için hiç telaşlanmana gerek yok... HERŞEY YOLUNDA Yemeğimi kendim pişiriyorum ve her pişirmede yeni şeyler öğreniyorum.
Biliyorsun işimden dolayı kendime ayırabileceğim fazla vaktim olmadığından herşey hızlı olmak zorunda. Bu yüzden Cuma günü patates haşladım ve onlar haşlanırken ekmek almaya gittim. Geri döndüğümde tencerenin içindeki su bitmiş, tabanı erimiş ve patatesler de ocakta yanmıştı. Hiç ummamıştım tencerelerin bu kadar dirençsiz olabileceğini. Allah'a şükür mutfaktan duman kokusu çabuk çekildi. Dolap üzerindeki siyah lekeleri de boya ile kapattım. Bilirsin elim her işe yatkındır.
Söylesen, yumurtaları ne kadar haşlamam gerek? Bir saat kadar haşladım, ama çok sert oldular, ısıramadım dahi!
Acaba dibi yanmış sütü tekrar kullanabilir miyim? Sen gelinceye kadar saklayayım en iyisi. Bazen harbi sakarlığım tutuyor. Neden mi? Tencereye süt doldurduktan sonra süt şişesi elimden düştü veher yer süt oldu. Süpürge makinasını aldım temizlemek için. O esnada süpürge makinasından duman çıktı ve o gün bu gündür çalışmıyor. Galiba imalat hatası vardı.
Kirli tabaklar sende de hiç mantarlanıyor muydu? Üç haftalık kısa bir sürede bu nasıl mümkün olabiliyor diye halen aklım almıyor. Diyeceksin ki neden bulaşık makinasına yerleştirmedim? İtina ile yerleştirdim, bulaşık deterjanına koydum ve çalıştırdım. Fakat bir süre sonra kapısı kapalı olduğu halde her yer sabun köpüğü oldu. Sanırım fabrikada yeterli testlerden geçirmemişler. Ama sen canını sıkma.Ben hemen yenisini aldım.
Karıcığım, inamayacaksın ama çamaşır dahi yıkadım. Bu elektronik aletler bazen sapıtıyor. Bu sebepten dolayı deneme amacıyla sadece kotumu, kırmızı isviçre bayraklı tişörtümü, nevresim takımını, siyah gömleğimi ve senin balayında aldığın beyaz ve özel işlemeli eteğini yıkadım. Başarı ile sonuçlandı. Neden mi? Senin şu eteğinin gerçek rengi yrskanınca ortaya çıktı. Aslında o etek alacalı siyah ve pembe karışımı renkte imiş.
Pazartesi işe giderken kapıyı kitlemeyi unutmuşum. Birisi içeri girmiş olmalı. Çünkü bazı ziynet eşyalar ve para kumbaramız kayıp. Ama sen zaten hep söylerdin ya; "sadece para saadet ve mutluluk getirmez" . Gardolap da boş artık. Ama içinde fazla elbise yoktu sanırım. Çünkü sen hep kızıyor ve söyleniyordun ya; "dışarı çıkmadan önce, hiç giyecek bişeyim yok" diye. Ama eteğin duruyor canım.
Dün akşam oturma odası masasının örtüsünü kaldırmak isterken mum devrildi ve anında şu senin masayı süslediğin el işlemeli anneannenin hatırası örtün ateş aldı. Onu sallayarak söndürmeye çalışırken ateş perdelere sıçradı. Kısa bir sürede alev büyüdü. Cep telefonumu ve televizyon kumandasını camın önüne koymuştum. Kurtarmakta çok zorluk çektim. Hemen bir kova kaptım, akvaryumdan su çekip yangını söndürmek için. Kovayı doldururken akvaryum devrildi. Komşular dumanları görünce itfaiyeyi aramışlar. Ne var bunu büyütecek yani. Onlar yangını söndürdükten sonra polis, evi mühürledi. Neymiş, duvarlar fazla hasar görmüş, Halbuki ben duvarları yeni beyaza boyadım. Şimdi yandaki hotelde kalıyorum. Aslına bakarsan burasıda ev kadar rahat. Senin gibi yatağı toplayan, süpürge yapan ve yemek hazırlayanlar var. Seni aratmadıkları için tatilini bir ay daha uzattım.
Biliyor musun iyi ki cep telefonumu kurtarmışım. Oyunlar oynuyorum ve bu sayede canım sıkılmıyor.
Neyse sen tatildesin. Seni daha fazla tutmak istemiyorum. Sadece burda herşeyin yolunda olduğunu ve rahat bir tatil geçirebileceğini haber vermek istedim.