Ülkemizde, pek çok insan başarılı olmak veya kazanmak yerine, sıradan yaşamı seçerler, engelleri gördükleri zaman, başarılılar o engellerin üzerinden atlarlar. Başarısızlar ise bir engeli gördüklerinde, 'Bu engel olmasaydı bende başarılı olurdum' derler.
Ayrıca başarılı insanlar, makro düşünürler. Kararlı, azimli ve sabırlıdırlar. Onlar için, işlerin doğru yapılıyor olması da yeterli değildir. Doğru işlerin yapılması şarttır. Sürekli de hayal ederler. Nitekim Dalai LAMA , "GÜZEL BAHÇE DÜŞLEMEDEN BAHÇE SAHİBİ OLUNMAZ " demiştir. Bu kuralı hayat felsefesi yapan insanlar hep başarılı olmuşlardır.
Elbette başarılı insanlarda, hata yapabilir. Aslında hata yapmak, başarının ilk şartıdır. Yanlış olan şey ise aynı hatayı tekrar etmektir. Başarılı insanların, eğer belirledikleri veya düşledikleri hedefe ulaşmak için, ödeyecekleri bedel hedefin kendinden fazla ise vazgeçtiklerini, az ise ısrarla, kararlı olarak tekrar, tekrar denediklerini ve kararlı olduklarını görürüz. Burada karşılaşılan en büyük güçlük, sabırlı olmak ve esnek olarak hedefe ulaşmak için her yolu denemektir.
Başarılı insanlar, proje bazında çalışırlar. Çünkü proje, geleceği düşlemektir. Güzellikleri yaratmanın da ilk adımıdır. Bugün toplumlar zengin ve yoksul diye ayrılmıyor. Proje üretebilen veya üretmeyen diye tanımlanıyor. Ayrıca geleceğe bakmak da sözle olmaz Proje üretmek gerekir. Bugün toplumların, kurum/kuruluşların, işletmelerin zenginliği bünyelerindeki projelerle ölçülüyor.
Öte yandan faktörler ne kadar değişse de başarılı ve iyi bir yönetici, zamana ve değişen koşullara uyabilen ve insanlarla da iyi ilişki kurabilen kişidir. Yönetme ve çalıştırma yöntemleri, günümüzün değişen koşullarına ve içinde bulunduğu özelliklere göre değişiklik gösterir. İyi bir yönetici, bir işin başarıya ulaşmasında, devamlı bilgi alıp, muhtelif görevleri bilgi, yetenek ve deneyimlerine göre, en uygun kişilere dağıtmak ve takip etmek suretiyle en iyi sonucu alır.
Yöneticiler, kalite ve verimliliği artırmak için sürekli arayış içinde olmalıdır. Çünkü üstün kaliteye ulaşmak basit ve kolay bir iş değildir. Bunu başarmak içinde kurum/kuruşlusun, kaliteyi benimsemiş ve hayat felsefesi yapmış olması şarttır. Ayrıca kurum/kuruluşlardaki yönetim öncelikle kalite ortamı yaratacak çalışanlardan oluşan bir örgüt yapısında da sahip olması gerekir. Ayrıca üstün kalite ve verim akıl ve mantık işidir.
Eskişehir'de, bu tabloyu ilke edinmiş hatta yaşam felsefesi haline getirmiş Bürokratlarımız var. Bu bürokratlarımızdan biri de Eskişehir Ziraat Bankası Bölge Başmüdürü Sayın Selahattin ÇAKIRSOY' dur. Kendisini, ziraat kredileri ile ilgili bilgi almak için ziyaret etmiştik. İstediğimiz bilgileri, kendine özgü bir üslupla bizimle paylaştı.
Sayın ÇAKIRSOY, bir yöneticinin sahip olması gereken bilgi, deneyim, dinleme, önsezi, takip etme, yetki ve sorumluluk trafiğini doğru yönlendirme ve denetleme, bilgi aktarma, ekibini ve müşterisini motive edebilme, gibi özellikleri yanı sıra çalıştırdığı ve ilişki kurduğu insanları uzmanlık konularına, yatkınlığı ve yakınlığı ile de dikkat çekti.
Sayın ÇAKIRSOY' un, Yüksek Ziraat Mühendisi olması çiftçilerimiz için büyük bir şanstır. Nitekim kedisine ilettiğimiz, kredilerle ilgili sorunlara, net cevaplar verdi. Hatta çiftçilerin, proje bazındaki her çalışmasına, kredi verdiklerini de sıkça vurguladı.
Ülkemizde, 365.248 ha yüzölçümüne sahip Eskişehir'de, 582.500 ha alan, yani ili yüzölçümünün %42.7'si, tarım arazisidir. Eskişehir'de sulanabilir tarım arazisi, 350133 ha.(%59.64), sulanan arazi 83135 ha (%14.2) sulanamayan arazi ise, 226102 ha (40.46) dır.
Eskişehir, küçümsenmeyecek miktarda tarım arazisine sahip bir ildir.
Ne var ki, mevcut tarım alanları, gerektiği şekilde kullanılmamaktadır. Çiftçiler hala babadan kalma tarım yöntemleri ile ürün elde etme gayret ve çabası içindedir. Dünyadaki tarımla ilgili gelişmeleri takip etmediği gibi, kendisine önerilen ve tanına imkânları da kabul etmemekte ve devletten yardım beklemektedir. Bankalardan almış olduğu kredileri de yerli yerinde kullanmamaktadır.
Sayın ÇAKIRSOY, Eskişehir'in, tarımının makûs talihini değiştirebilecek, yöneticimizden biridir. Bankacılığı ve Türk tarımını, çok iyi bilmesi, özellikle de müşterilere kaşı teşvik edici sözleri ve rehber tavrı, çiftçilerimizi daha da başarılı kılacaktır.
Dikkat ettik, kurumdaki verimlilik politika ve stratejileri, daha akılcı ve kaliteli çalışmaktır. Hedef ise müşterilerin, beklentilerinin üstünde hizmet vermektir. Bu da mutlu müşteri sayısını artırdığı gibi, kapasite kullanımını da etkinleştirmekte, moral ve motivasyonu da artırmaktadır.
Sayın ÇAKIRSOY ve ekibini kutluyoruz.