Hani, bazen uzun bir yolcuğa çıkıp, eve döndüğünüzde; kimi de bir komşunun, bir dostun kapısını çaldığınızda;  sıcacık, insanı sarıp-sarmalayan sihirli bir sözcükle  açılır yüzünüze kapılar...Karşındakine değer vermenin , karşılıksız  sevmenin ve hasretle kucaklaşmanın adı karşılar sizi: “HOŞGELDİN”..

           Bir maç yazısına bu denli edebi cümlelerle giriş yapmamın sebebini açıklayayım öncelikle..

             Ligde oynanan son beş maçı kötü futbol oynayarak kaybeden ve Es-Es ‘i düşme potasına sokan futbolcularımıza;- (Samsun maçındaki  mükemmel oyundan sonra)- beş hafta sonra eve dönen sevgiliye sitem edercesine: “daha önceleri neredeydiniz “ demek yerine ,başlıktaki cümleye sığınarak seslenmeyi yeğledim nedense: ”Hoş geldin Es-Es” diyerek…

          Yine, geçen hafta  takımın başına getirilen  ve pek çok kimsenin önyargı ile yaklaştığı  Yılmaz Vural  için  maç sonunda tribünlerden yükselen “hoş geldin” tezahüratı, bu sihirli sözcüğün sahaya yansımasıydı sanki…

         Gelelim maça.. ,Taraftarının müthiş desteği ve yılların kurt hocası Yılmaz Vural’ın sihirli dokunuşu (! ) ile maça başlayan on birimiz,  ilk  yarım saat  içerisinde  bulduğu ( birisi  Samsun kalecisi Furkan’ ın hediyesi) iki golle  maçı erkenden  koparttı. 30.dakikada da Samsun stoperi çağların hakem tarafından oyundan atılması ile Samsun takımının gardı tamamen düştü. İlk yarının kalan bölümünde iki gol daha bulan ve devreye 4-0 üstünlükle giren Es-Es, ikinci yarıyı  rölantiye alıp, Fair-Play çerçevesinde rakibine de saygı duymayı ön plana çıkarınca  maç ikinci yarıda Hasan Ayaroğlu’ nun attığı ,kendisi adına ikinci Es-Es adına beşinci golle 5-0 sona erdi.

      Kağıt üzerinde çok zor gözüken ve hafta içinde tüm Eskişehir’ i strese solan böylesine hayati bir maçı  kolayca kazanıp bizlere bayram havası yaşatan futbolcularımızı,-başta tekmeye kafa uzatan  kaptanımız Hürriyet olmak üzere -ayırt etmeksizin kutluyor ve maçın dışında bir iki konunun altı çizmek istiyorum.

       üzerinde düşünülmesi ve altının kalınca çizilmesi gereken  birinci konu ;  Ligde zor günler geçiren Türk Futboluna öncülük etmiş  iki köklü camianın , böyle bir atmosferde karşı  karşıya gelmesi ve  Türk Futbolunun içine düştüğü açmazın gözler önüne serilmesiydi..

      Altını çizmek istediğim İkinci konu ise gazetede yazı yazmaya başladığımdan bu yana sporsever dostlardan ve Es-Es taraftarlarından  bana gelen mesajlarla ilgili..

      İzninizle bunlardan birini sizlerle paylaşarak noktalıyayım yazımı.

      ESKİŞEHİR’ de oynanan Milli Maçlarda Tribünleri ful doldurup Milli Takımı destekleyen ama Es-Es ‘ e desteği çok gören Eskişehirliler sözüm size: BAŞKA ESKİŞEHİRSPOR YOK…