
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
HUKUK VE BİLİM DIŞI UYGULAMA!
EĞİTİM-SEN, " ...Uzman öğretmenlik sınavına girip, uzman öğretmen olamayan arkadaşlarımız, örnek dilekçe ile kurumlarına müracaat ettiklerinde Uzman Öğretmen olacaklardır." Müjdesini verdi. Bir hukuk mücadelesi sayesinde, eğitim çalışanlarının, büyük bir kısmının uğradığı haksızlık giderildiğini açıkladı. Binlerce öğretmenin, mağduriyetini ve haksız uygulamayı göz ardı ederek, Çağdışı ve bilim dışı uygulamaya adeta sahip çıktı.
EĞİTİM- SEN' in, sınavla uzman olan öğretmeler hakkındaki yargı mücadelesi sonrası, elde ettiği sonucu, başarı gibi göstermesi, başarı değil başarısızlıktır. Çağ ve bilim dışı uygulamayı, tescil ettiğinin de bir göstergesidir
Oysa Türkiye' de, hukuk, bilim ve çağdışı uygulamalar, ülkemizde Kurum/kuruluşlarda var olan verimi, huzuru ve performansı yok etti. Uzmanlık Sınavı bu alanda bir örnektir. Çünkü Sınavla uzman olunmaz...
Ayrıca Türk Dil Kurumunun, güncel sözlüğüne göre de UZMAN :
*Belli bir işte, belli bir konuda bilgi, görüş ve becerisi çok olan (kimse), mütehassıs, kompetan, belli bir bilim dalında, lisansüstü öğrenim derecesine sahip kimse, spesiyalist. Bilirkişi. Belli konularda üstün bilgisi, uzbilimi olan kişi.
* Belli bir işte, belli bir konuda bilgi, görüş ve becerisi çok olan kimse.
* Bir bilim dalında, belli bir teknik alanda yoğun bir öğrenim görerek ya da türlü uygulamalara katılarak yüksek derecede yeterlik kazanmış olan kimse.
*Üniversite ve yüksek okulların deney odası, kitaplık, enstitü, klinik ve işliklerinde, öğretimle doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak ilgili olan ve özel bilgi, ya da yetişmeyi gerektiren bir görevde bulunan kimselerdir.
Hal böyle iken meslek sahibi insanları, branşları olmayan konuları içeren 100 soru ile "UZMAN" ilan veya mağdur etmek, çağ ve bilim dışı uygulama değil de nedir?
Çağımızda, uzman olmak için, belli bir eğitim ve tecrübe şarttır. Ayrıca TIP ta olduğu gibi, belli bir alanlarda uzmanlık vardır. Yani tüm doktorlar uzman değillerdir. Uzman olanlar da belli bir alanda uzmandırlar. Ancak uzman, doktor olmakta kolay değildir. Uzman doktor olmak için yapılan uygulama da ortadır.
Oysa öğretmenlikte ve diğer bazı mesleklerde, her hangi bir ekstra eğitim görmeden, MEB veya diğer kurumlar tarafından organize edilen, bir sınava dayalı olarak ve bazı basit kıstaslara göre uzmanlık unvanı verilmektedir. Aslında sınavla uzmanlığı, yargı da kabul etmemiştir. Nitekim Anayasa Mahkemesinin, bir yıllık zamanı tanınmasındaki amaç iptal edilen hükümlerin, yerine yeni düzenlemeler yapılmasına imkân tanımaktı. Ancak yeni yasal düzenleme, AKP iktidarı tarafından, bugüne kadar yapılmamıştır.
Ayrıca Allah Resulü, fennin esası olan tecrübeye güvenmeyi, emir buyurdu. ...Dünyanın, her tarafında kıyamete kadar, gelecek Müslümanların, tecrübeye, fenne güvenmelerini işaret buyurdu.
Bugün tecrübe hukuk ve bilim yok sayılarak, uzmanlık adı altındaki yanlış uygulama, karşısından tüm devlet dairelerinde, özellikle de devletin, en önemli iki kurumu olan Milli Eğitim ve Maliye Bakanlığı birimlerinde, ciddi huzursuzluk yaratmıştır. Personelin, büyük bir bölümü, haksızlık karşısında tepkilidir
Siyasi İktidarın, görevi, hukuk, çağ ve bilim dışı uygulamayı ortadan kaldırmak, EĞİTİ-SEN in görevi de kaldırılması için yasal zemin içinde, mücadele vermektir. Çağ, hukuk ve bilim dışı uygulamaları, başarı gibi gösterme, hem ülkeye, hem de insanımıza zarar verir. Faturası da kurum/kuruluşlara ve Türk halkına çıkartılır.
Maalesef, Türkiye' de, akademik unvanların veriliş, kriterleri, vizyon, misyonsuzluğu ve kurum/kuruluşlardaki verimsizliği ve başına buyrukluğu teşvik edici mahiyettedir. Unvan verilmesinde, kişi/kişilerin bölümüne, kurumuna, yöresine ve tüm ülkeye verdiği hizmet göz ardı edilip, sınavla akademik unvan verilmektedir. Böylelikle görevliler, birimlerinden, bilimsel gerçeklerden ve çevresinden, kopukluğu, en tehlikelisi de kurum/kuruluşlarda, huzursuzluk pekiştirilmektedir. Üstelik bu da modernlik ve bilimsellik, en önemlisi de daha verimli hizmet adına yapılmaktadır.
Siyasi otorite, artık gerçekleri görmelidir. Sınavla, "UZMANLIK" olmaz. Çünkü uzmanlık eğitim, tecrübe, deneyim, emek ve başarı ister. Bunun aksi, bugünkü sınavla ilgili uzmanlık uygulaması, ülkeye ve kurum/kuruluşlara, yapılacak en büyük kötülüktür.
Türk halkı da, artık gerçekleri görmelidir. Sınavla Uzmanlık çağ, hukuk ve bilim dışı bir uygulamadır. Kurum/kuruluşlarda, huzursuzluk yaratmış, var olan huzuru ortadan kaldırmış, verimi de düşürtmüştür. Kimse, bu duruma, kayıtsız kalıp, "BANA NE" diyemez. Çünkü bu haksız ve yanlış uygulamanın faturası, halka, hatta torunlarımıza kesilmektedir.