
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
İHSANOĞLU UMUT VERDİ
Ülkemizde, her türlü kutuplaşmanın, ivme kazandığı, sınırlarımızda, devlet kurma aşamasına gelmiş, radikal terör örgütleri, cirit attığı, kritik dönemde, cumhurbaşkanı, ilk kez halkın oylarıyla belirlenecektir. Sayın Prof. Dr. İHSAOĞLU' nun, basın toplantısında, söylediği gibi, bugün ülkemizin içeride, huzurunu korumaya, komşularıyla ihtilaflarını çözmeye, her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır.
Sayın Prof. Dr. İHSANOĞLU' nun, basın toplantısında, rakiplerine karşı olumlu tutum sergiledi. Özellikle de rakibi, Başbakan Sayın ERDOĞAN' la, belediye başkanlığından itibaren, çok mükemmel bir dostluğum olduğunu, hiçbir meselesi olmadığını, Ak parti seçmeninde de oy alacağını, Ak parti adayının da aleyhinde olmadığını vurgulaması, rakiplerine, örnek olur mu bilinmez ama her seçimde, görmek istediğimiz bir davranıştı.
Konuşmasının başında, 28 Şubat'ta gencecik kız çocuklarımıza sıkma baş diye bağıranlar vardı. Ben buna karşı, dokuz çocuğun yanında durdum, makamım elimden alındı. Ben öğrencilerime, sıkma baş diye hakaret ettirmem. Okuma hakkının elinden almasına izin veremezdim." sözleri yanında, " Ben talebelerime, gençlerime çapulcu dedirtmem " görüşü ve Ali İsmail Korkmaz' a, sahip çıkması, her kesime eşit mesafede duracağının işaretiydi.
Sayın Prof. Dr. EKMENOĞLU, "Bu ülkeyi üçe beşe bölmekle, her fırsatta ikilik çıkartmakla, siyaset yapılır belki ama devlet yönetilemez." sözleri ile de Türkiye Cumhuriyetine, özelikle de "ÜNİTER" yapıya sahip çıkacağını gösterdi. Gençlerimize ve kadınlarımıza sahip çıkarak, "Ne yazık ki kadınlarımız, ne siyasette, ne de istihdamda, hak ettikleri noktalara gelebilmişlerdir. Çocuk gelinlerde, dünya üçüncüsüyüz. Cinayetlerde de üst sıradayız." sözleri ile de bir gerçeği, kamuoyu ile paylaştı.
Sayın Prof. Dr. İHSANOĞLU' na göre, gençler kahve köşelerinde ömür tüketiyorlar. Gençlerin, aklını, fikrini, bilime, sanayiye kanalize edilmelidir dedikte sonra, "Dünyanın, gittiği yer patenttir, bilimdir, matematiktir. Bunlara, dikkat etmezsek, düne göre iyi oluruz belki ama rakiplerimize göre iyi olur muyuz" diyerek bazı kesimleri uyardı.
Sayın Prof. Dr İHSAOĞLU, bilimle ilgili sözleri, Atatürk ün," Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, başarı için en gerçek yol göstericisi ilimdir, fendir. İlim ve fennin dışında yol gösterici aramak gaflettir, cahilliktir, doğru yoldan sapmaktır. " sözünü hatırlattı.
Sayın Prof. Dr. İHSANOĞLU, MHP, CHP dâhil, AKP, HDP, BBP seçmenlerinin ve tüm Türkiye'nin, cumhurbaşkanı adayı olduğunu belirterek, " Hiçbir partiye diğer partilerden daha yakın veya uzak değilim." diyerek tarafsız bir Cumhurbaşkanı olacağını taahhüt etti.
Hür düşüncenin, eğitime, sanata ve her alana hâkim, olması gerektiğini belirttikten sonra, " . Hürriyet olmazsa, demokrasi olmaz, demokrasi olmazsa, hürriyet olmaz. " dedi. Hürriyet olmayan ülkeyi, nefessiz olarak tanımladıktan sonra " Biz büyük bir devletiz, büyük bir milletiz. Ve potansiyelimiz büyüktür." sözleri ile de Türkiye' nin, her sorunu çözebileceğini ima etti.
Türkiye' nin, dış dünyaya gelince, Atatürk'ün sözünü her yere yazdığını belirttikten sonra "Yurtta sulh cihanda sulh" diyoruz. Uygulamada, ne kadar başarılı oluyoruz, Atatürk şu anda yaşasaydı ne yapardı? " sorusunu sordu ve Atatürk en akılcı çözümleri üreten bir lider olduğunu vurguladıktan sonra da"...Şunu kesinlikle söyleyebilirim. Şu anda yaşasaydı, Ortadoğu, Kafkaslar, Balkanlar'da barış ve refah için temelini atmıştı" dedi.
Sayın Prof. Dr İHSANOĞLU' nun, "Dünyanın, hiçbir yerinde cumhurbaşkanlığı seçimi iki ayda yapılmaz. ABD'de, iki sene devam ediyor. Biz iki aya indiriyoruz, " sözleri, özellikle de "...diyoruz ki devlet para vermesin. Peki, birileri devletin imkânlarından yararlanıyor? İki aday neden yararlanmasın?" diyerek mevcut yöntemi eleştirdi.
Öte yandan Sayın ERDOĞAN, devletin tüm imkânlarını kullanarak propaganda yaparken, Sayın Prof. Dr. İHSAOĞLU ve Sayın DEMİRTAŞ, devlette tek kuruş alamadan propaganda çalışmalarını sürdürüyorlar. Ayrıca Sayın Prof. Dr. İHSANOĞLU, TRT Başbakana, 553 dakika tahsis ederken, Sayın DEMİRTAŞ' a, üç dakika ayırmasını eleştirdi.
Sayın Prof. Dr. İHSANOĞLU seçim kullanacağı."SEVGİYİ EKMEK İÇİN, BOLLUĞU EKMEK İÇİN, EKMEK İÇİN EKMELEDDİN" sloganı ile sevgi ve hoşgörüyü, ön planda tutacağını gösterdi. Çünkü sevgi olmadan hoşgörü, hoşgörü olmadan da sevgi olmaz. Ve tabii, sevmenin de hoş görmenin de temelinde sadece insan değil, bütün yaratılmışlar vardır.
Sayın Prof. Dr. İHSANOĞLU' nu, dilerken, değişim mühendisi, yeniliklere daima açık, Geleceği öngörebilen, gelişmeleri teşvik ve motive edici, Entelektüel ve sorgulayıcı, değişen şartlara kolayca uyum gösterebilme esnekliğine sahip, Takım ruhu felsefesine inanan. Paylaşımcı bir yapıda gördük.
Basın toplantısı değerlendirildiğinde, Sayın Prof. Dr. İHSANOĞLU, İletişime, fikirlere ve değişime açık, çevresine karşı güler yüzlü, saygılı, ciddî ve alabildiğine vakur, Sağlam karakterli ve kararlı, olumlu düşünce ve tutuma sahip, Pozitif düşünüyor ve kendine güveniyor. Bilgili ve birikimlidir. Konulara hakimiyeti ile de dikkat çekti..
Sayın Prof. Dr. İHSAOĞLU, bir bilim adamıdır. Ancak söylem ve görüşleri değerlendirildiğin de ideal bir devlet adamıdır. Çünkü her şeyden önce, kendini, Türk Milletinin evladı olarak hissediyor. Her türlü milliyetçiliği, ayaklar altına almıyor. Milletin, her ferdini, kendi öz evladı gibi görüyor ve ona göre davranıyor. Her kesime ve inanca eşit mesafededir. Devleti, layıkıyla temsil edecek, bilgi ve tecrübeye de sahiptir. Ayrıca yaşantısı, davranışı, düşünceleri, fikirleri ve icraatı ile de örnek bir insan olarak gördük.