İnsan sevdiğini görmediğinde aşk biter mi?


Bilmem hangi yılın, hangi savaşındaysa, büyük, önlenemez bir aşkın en tutkulu sevişme sahnesi, gökyüzünden yağmur gibi yağan bombardımanla bölünüyor.
Adam odadan çıkıyor, az önce geçtiği bölüm kağıt gibi çöküveriyor bir anda... Daha iki dakika önce nefesini soluduğu, yekvücut olduğu aşkının yok oluşuna tanık tutuluyor acımasızca...
O korkunç anda, o güne dek bir kez bile anmadığı Tanrı'ya sığınıp, diz çöküp yalvarıyor, 'İnandır beni... O yaşarsa, sana inanacağım. Ona bir fırsat tanı...Bırak mutluluğa sahip olsun."
Ve kendince bir pazarlığa girişiyor, 'En sevdiğimi ver, en sevdiğini vereyim sana...'
Kadın ölümle pençeleşiyor yan odanın çökmüş tavanı altında... Diyor ki sessizce 'Eğer biraz önce o kapıdan çıkan erkek, yeniden o kapıdan sağ olarak dönerse, o erkeği bir daha hiç görmeyeceğime söz veriyorum.' Ve ekliyor, 'İNSANLAR BİRBİRLERİNİ GÖRMEDEN DE SEVEBİLİRLER, değil mi?' 'Seni hayatlarında bir kere bile görmeden seviyorlar.'
Graham Greene, "Zor Tercih" isimli romanında, erkeğin dönüşünü gören kadının duygularını yalın bir dille anlatıyor;
"O anda Maurice girdi içeri. Yaşıyordu. İşte şimdi onsuz olmanın ıstırabı başlıyor diye düşündüm ve yine kapının ardında ölmüş yatıyor olmasınıistedim.'
Kadın, sevdiği erkeğe kavuşmuş ve onu kaybetmişti.
Ve onun yaşadığını gördüğü anda, biraz önceki pazarlığın ağırlığını fark edip, "keşke ölseydi" diyordu. Bundan sonra, bir insanı görmeden de sevmenin mümkün olup olmadığını öğrenecekti.
Romandan yapılan filmde, "Tanrı' yı görmeden seven insanların" birbirlerini de görmeden sevip sevemeyeceklerini, iki sevgili unutulması zor cümlelerle tartışıyordu.

İNSAN SEVDİĞİNİ GÖRMEDİĞİNDE
AŞK BİTER Mİ?..
Sevgi emekse, ilgiyle beslenmeyen bir ilişki kuruyup, yok olmaya mahkum mudur? Yoksa aşk herşeye rağmen, görmeden, dokunmadan da yaşatılır mı?

Önceki ve Sonraki Yazılar
AKTÜEL Arşivi