
Gazi Özdemir
İNSAN VE HAYVAN HAKLARINDA ESKİŞEHİR
7 ve 21 Ağustos tarihli köşe yazılarımı, biri sözde sahipli, fakat zinciri takılmayıp başıboş bırakılmış, diğeri de kulağı çipli 2 köpeğin bana saldırmaları ve bacağımdan ısırmaları yanında, sahipli olanın dikenli tasmasının elimi ciddi şekilde yaralaması üzerine yazmıştım. Yazılarımda, konunun yasalarını irdelemiş ve yasal yanlışlara değinmiştim. Bu yazımda da, büyük bir sorun olan sahipsiz sokak köpekleri ile ilgili Eskişehir'deki durumu açıklayacağım.
Genç bir kızın sahipsiz sokak köpekleri tarafından öldürülmesi üzerine 20 Mart 2015'te Eskişehir İl Hayvanları Koruma Kurulu toplanmış ve az da olsa, sokak köpeklerinin saldırıları ve verdikleri rahatsızlıkları görüşmüştü. Bunun üzerine yerel yöneticiler tarafından demeçler verildi. Bunlardan Tepebaşı Belediye Başkanı Sayın Ahmet Ataç, 2009 yılından beri, belediyelerinin barınaklarında kısırlaştırılan ve ilk aşıları yapılan köpek sayısının 4'e katlanmış olduğunu belirtmiştir.
Gerek Hayvanları Koruma Kanunu (HKK), Yönetmelik ve Belediye Kanunlarında Sahipsiz Hayvanların sorumluluğu Başta Büyük Şehir olmak üzere, bütün belediyelere verilmiştir. HKK'nın 6 ncı Madesinde 2 cümle yer almaktadır.
1) Sahipsiz hayvanların korunması, bakılması ve gözetimine yönelik düzenlemeler yapmak ve ÇEVREYE OLABİLECEK OLUMSUZ ETKİLERİN GİDERMEYE YÖNELİK TEDBİRLER ALIRLAR. Bu cümle paralelinde açıklama "Ev ve Süs Hayvanları Yönetmeliği" nde "İnsan ve Hayvan Sağlığı" şeklinde iki canlı belirtilerek vurgulanmıştır.
2) Sahipsiz hayvanların bakımevlerine götürülmesi, müşahade altında tutulmaları, kısırlaştırılmaları, aşılanmaları, sonra da ÖNCELİKLE ALINDIKLARI ORTAMA BIRAKILMALARINI SAĞLARLAR. Eskişehir'deki belediyelerden Tepebaşı ve Odunpazarı Belediyeleri, birer "Geçici Hayvan Barınağı" oluşturmuşlar ve burada 2 nci işlemi uygulamaktadırlar. Bu güzel uğraşları nedeniyle her iki belediyenin ilgililerini candan kutlarım. Ülkemizde Çağdaş Şehir örneği ve aynası konumunda olan ESKİŞEHİR'İN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'nin ise böylesi bir barınağı bulunmamaktadır. Bu YASAL GÖREVİNİ YAPMAMAyı, diğer 2 ilçe belediyesinin barınaklarına 2 şer Veteriner vererek yapma yolu ile görünüşle bu eksiğini kamufle etmeyi seçmiş bulunmaktadır. Böylece Çağdaş Şehir olma konumuna yakışmayan bir tutum içindedir. Büyükşehir Belediyesinin hiç hayvan barınağı olmaması yanında, 2 ilçe belediyesinin birer geçici barınağı ile, yasal sorumluluğun sadece 2 nci kısmı yerine getirilmiş olunmakta, birinci cümle ise es geçilmiş durumdadır.
Hem Eskişehir'in Çağdaş şehir eksikliğine, hem de mevcut Kanunlardaki ve 19 Haziran 2014'ten beri Meclis Genel Kurul gündem sırasında beklemekte olan Kanun Değişiklikleri tasarısındaki eksikliklere ilişkin önerilerim şunlardır:
Mevcut Kanun ve Yönetmelikte, Yasal Görevlerini yapmayan Belediyelere karşı yaptırım yer almamaktadır. TBMM'nde beklemekte olan değişiklik tasarısına, yaptırım maddesi eklenmelidir.
Hayvan haklarını ihlal etmek kabahatten çıkarılıp, suç olmalı ve cezalar hapis ve para cezaları ikilisi olmalıdır. Bu durum, değişiklik taslağında bulunduğundan, taslağın bir an önce yasalaşması gerekmektedir.
Büyükşehir Belediyesi, yasal sorumluluğunu hatırlayarak kendisine yakışır büyük bir Hayvan barınağı kurmalı.
HKK'na "Hayvan barınakları" ifadesi "Belediyeler tarafından Geçici hayvan barınakları ve DOĞAL YAŞAM VE İZLENME ALANLARI oluşturulur" şeklinde değiştirilmelidir. "HAYVAN DOĞAL YAŞAM ALANI" görüşü, Şubat 2015 te Eskişehir-Bilecik Veteriner Odası tarafından düzenlenmiş olan "Sokak Hayvanları Çalıştayı" sırasında benimsenmiştir. Bu görüşte olan Barınak Veteriner Hekimleri şu gerekçeleri belirtmişlerdir:
Köpekler, bu alanlarda sürekli bakılacak, düzenli aşıları yapılacak ve insanların rahatsız olmaları engellenmiş olunacaktır. Çünkü alındıkları sokaklara bırakılan köpeklerin kısırlaştırılması, sadece üremesi için olmakta, saldırganlık içgüdüleri devam etmektedir. Mevcut Geçici Barınaklarda sadece ilk aşıları yapılabilmekte, tekrar aşılarını yapmak ise mümkün olamamaktadır. Böylece de bu köpekler sokaklarda 3 ay sonrasında paraziter zoonozlara ve 12 ay sonra da kuduza karşı korumasız kalmaktadırlar. Bu yönleri ile de insanlar için risk oluşturmaktadırlar. Çünkü bu köpekler, her yere dışkılarını bırakmaktadırlar. Bu görüş aynı şekilde Orman ve Su İşleri Bakanlığı Şube Müdürlüğü katılımcıları tarafından da benimsenmiştir. Belediye hudutları içinde olmak üzere böylesi alanlar oluşturma HKK'nun 6 ncı Maddesindeki ilk yasal göreve uygun bir girişimdir. Halen TBMM'nde beklemekte olan HKK Değişiklik Taslağında "Kas ve çene yapısı güçlü hayvanlar hariç olmak üzere, bakımevlerinde rehabilite edilen hayvanlardan sahiplendirilemeyenler, okul, hastane, ibadethane, çocuk oyun alanları gibi toplumun yoğun olarak kullandığı yerler hariç, alındıkları ortama bırakılacağı" cümlesi yer almaktadır. Dikkat edilirse Kas ve çene yapısı güçlü hayvanlara ilişkin çözüm önerisi yer almamaktadır. İşte bu hayvanlarla ilgili olmak üzere "Hayvan Doğal Yaşam Alanına bırakılırlar" ifadesi bu eksikliği giderecektir. Ayrıca bu alanlar sayesinde Sahipsiz hayvanların hakları korunmuş, sahiplenilmiş olunacak. Çünkü Cinsi, ırkı belli köpeklerin nesli korunmuş olacak, Bütün köpekler düzgün aşılanacak, hastalanmaları önlenecek, Soyu belli olmayanlar kısırlaştırılacak, Yeterli beslenmeleri olacak ve perişanlıktan kurtarılacaklar, İnsanların sokak ve parklarda korkusuzca ve rahatça dolaşmaları sağlanacaktır.
İlçe Belediyelerinin barınaklar ve /veya Doğal toplanma alanları açmaları teşvik edilmeli ve gerekirse Bakanlık, Merkez Belediyeler veya Özel İdareler tarafından maddî destek sağlanmalıdır.
Diğer ilçe ve köylerden köpek eklenmemesi için kolluk kuvvetleri tarafından, kontroller sıklaştırılmalı
Sahipli köpeklerin Belediye Veteriner Müdürlüklerine kaydı mutlaka sağlanmalıdır. Zaten Yönetmeliğin 10 ncu maddesi, bunu yasal zorunluluk kılmıştır.
Sahipli köpeklerin vergilendirilmesi, değişiklik taslak tasarısına eklenmelidir.
Emniyet bünyesinde Hayvan Polisi yapılanmasına gidilmelidir ve değişiklik taslağına eklenmelidir.
Son cümle: Sahipsiz köpeklerin insanlara olacak zarar vericiliklerine karşı önlem almamak ve sokağa bırakmak, hayvan haklarını korumamak ve sahipsiz bırakmak demektir. LÜTFEN TÜRKMEN TOKAT KÖYÜ YAKININDAKİ "DOĞAL YAŞAM ALANI" PROJESİNİ DESTEKLEYELİM.