İsteklerin Sonu Yoktur

Bir ibret öyküsüdür bu. Bir imparator sabah gezintisi sırasında bir dilenciye rastlar. "Dile benden ne dilersen" der. Dilenci güler ve "Sanki dileğimi gerçekleştirebilecekmiş gibi soruyorsunuz." diye yanıtlar. Kral alınır ve söyleşi koyulaşır.
-Pek tabii. Her dileğini yerine getirebilirim. Sen söyle hele; ne istiyorsun?
-Söz vermeden önce düşünün kralım. Dilenci sıradan bir dilenci değildir.
-Ne istersen verebilirim. Ben güçlü bir imparatorum. Yerine getiremeyeceğim hiçbir dileğin olamaz.
Bunun üzerine dilenci, çanağını uzatıp, "su çanağı herhangi bir şeyle doldurabilir misiniz?" diye sorar. İmparator kahkaha atar ve vezirine çanağı altınla doldurmasını emreder. Çanak dolmadan anında boşalmaktadır. Altınlar buhar olup uçmaktadır sanki. İmparatorun onuru kırılır. Bir dilenci çanağını dolduramadığı kulaktan kulağa yayılır. Giderek pırlantalar, elmaslar, yakutlar akıtılır çanağa. Ne var ki çanağın dibi yoktur sanki. Yer, yutar ama içi boş kalır. İmparator yenik düşmüştür. Dilenciye yakarır:
"Tamam, sen kazandın. Dileğini yerine getiremedim ama ne olur bana çanağın neden yapılmış olduğunu söyle."
- Çok basit, diye yanıtlar dilenci. İnsan dimağından yapılmıştır. Yani insanin arzu ve isteklerinden. Doymak bilmez oluşu bundandır.
Bu gerçeği bir kez kavrarsan yaşantın değişir. İstek nedir ki! İstek ulaşılana kadar, belli bir süre heyecan veren bir duygudur. Örneğin; bir hazine istersin... bir ev... bir kadın... Tek tek her birini elde ettiğinde, tümü anlamını yitirir. Neden? Çünkü beynin, aklın onları dışlar.
Güzel bir evin vardır ve artık istek uyandırmamaktadır. Heyecan, onu elde ettiğinde sönüp gitmiştir. Kadın yatağında, hazine kasandaysa, onlara erişmek için katlandığın yoğun istek yok oluverir. Gene boşluğa düşer, yeni bir istek aramak, bulmak zorunda kalırsın. İstek doyumsuzluk uyandırır ve giderek dilenci olursun. Bir istekten bir diğerine çırpınıp durursun. Amacına ulaşır ulaşmaz bir yenisini arar ve bulursun. İsteğin bu yönünü kavradığında hayatının dönüm noktasındasın demektir. Sürekli yolculuk hali iyi sonuç vermez.
Geri dön. Kendine gel. Seni mutlu edecek öğeleri dışında değil, kendi içinde ara!

Önceki ve Sonraki Yazılar
AKTÜEL Arşivi