Yaşanan o elim olay sonrasında, ESOGü Rektörü Prof Hasan Gönen’in istifa etmesi gerektiğini söyleyen ve isteyen yüzlerce, hatta binlerce kişiden biriyim.

Bu istifayı istemede, o yüzlerce ve binlerce kişinin olduğu gibi benim de hakkım olduğuna inanıyorum.

Dahası…
Tıpkı benim gibi o yüzlerce ve binlerce kişinin söz konusu istifayı istemede haklı olduklarını düşünüyorum.

Ancak…

2 kişinin, literatürlerinde bir türlü olmayan “İstifa”  sözcüğünü kullanmalarını,  bu sözcük üzerinden birilerine istifa çağrısında bulunmaları bir anda tuhafıma gitti…

üst üste 10’dan fazla seçimi kaybeden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile partisinin vekil sayısını HDP’nin de altına düşüren MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli bir an bile istifa etmeyi düşünmezken, Rektör’e “istifa et” çağrısında bulunmaları, ne yalan söyleyelim vallahi garibimize gitti…

Yukarıda da söylediğim gibi…

Rektör Gönen’in istifa etmesini isteme konusunda ben dahil yüzlerce hatta binlerce insanın hakkı var…

Bahsettiğimiz bu iki genel başkanın da, tıpkı bizler gibi istifa talep etme hakkı var mı?

İşte bu konuda gerçekten emin değilim…

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

Eskişehir’e niye geliyor?

 CHP’nin Eskişehir’den sorumlu parti müfettişi gelecekmiş hafta sonu Eskişehir’e…

Niçin geleceğin bilemiyoruz…

Sorduklarımızdan bazıları:

-“Rutin gezi işte!” dedi…

Bazıları da…

-“Genel Merkezden kendisine ‘Eskişehir’de sıkıntılar var. Bir git bak istersen’ denilmiş” diye cevap verdi…

Bazıları…

-“Tepebaşı ilçe yönetiminde meydana gelen, 2 yönetim kurulunun ilçe başkanının üzerine yürümesiyle yaşanan olayla ilgili olabilir” dedi…

Başka birileri ise…

-“Belediye başkanları arasında yaşanan sıkıntıyı ortadan kaldırmak için geliyordur” cevabını verdi…

Aldığımız cevapları şöyle bir alt alta yazdık.

Kendimizce bir istatistik çıkarttık.
Sonuçta, parti müfettişinin Eskişehir’e geliş nedeninin  “rutin ziyaret” olamayacağına karar verdik…

Demek ki ortada bir sıkıntı var ve müfettiş bu sıkıntıyı halletmek için geliyor Eskişehir’e…

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

Dönün bu yanlıştan!

Sınavla öğrenci alacak liseler açıklandı.

Eskişehir’de, gerek verilen eğitim kalitesi gerekse il düzeyindeki başarısı ile yıllarca isim yapıp marka olmuş çoğu Anadolu lisesi yok.

örnek vermek gerekirse…

Fatih Anadolu, Kılıçoğlu Anadolu, Muzaffer çil Anadolu, Salih Zeki Anadolu ve Ahmet kanatlı Anadolu liseleri listede yer almıyor…

Bu liseler bu listeye göre sınavla öğrenci alamayacak…

Ne diyelim?

Umarız bu yanmıştan en kısa süre içinde dönülür…

Biz tüm okulların, yukarıda isimlerini saydığımız Anadolu liselerinin düzeyine çıkmasını beklerken, Milli Eğitim bu liseleri tüm okulların düzeyine indirmeye çalışıyor herhalde…

***

Mustafa Mansız…

Eskişehir Belediyesinin hemen her biriminde görev yapmıştı.

Ama en keyif aldığı dönem şüphesiz Park Bahçeler Daire Başkanlığı yaptığı dönemdi.

Belediye binasında ki odasında kimse bulamazdı onu.

öyle makam merakı yoktu.

Her defasında "Benim makamım sokaklar ve parklar" derdi.

Büyükşehir Belediyesinde, Belediye Başkanından sonra gelinebilinecek en üst görevde olmasına rağmen, ne tavrında bir değişiklik oldu ne de davranışlarında.

Aniden çekti gitti.
Hem de herkesi üzüntüden perişan ederek.

çok az kişiye nasip olabilecek bir kalabalık uğurladı kendisini.
Gözyaşları içinde.

Ebedi istirahat edeceği mezarı başında toplananların da, mezarı üzerine dikilmiş çiçeklerin de hiç sesleri çıkmıyordu ama aslında çok şey söylüyorlardı ...

Yazının seyrinden anladınız herhalde…

Büyükşehir Belediyesi Genel sekreteri Mustafa Mansız’dan bahsediyoruz.
Aramızdan ayrılışının üzerinden Beş koca yıl geçmiş bir çırpıda.
Geçen o Beş yıla rağmen hiç kimse unutmamış.
O Beş yılda, hiçbir dostu ve arkadaşının aklından çıkmamış.
O tüm bu sevgiyi ve saygıyı sonuna kadar hak ediyordu.
Eminim huzur içinde uyumasını sürdürüyordur…

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

Biraz da gülmek lazım

Adamın biri gazetedeki iş ilanı üzerine gelmiş ve sırası gelince görüşmeye girmiş.
İş ilanında üniversite mezunu, iyi Fransızca konuşan, pazarlama konusunda tecrübeli bir yönetici arandığı yaziyormus.
- Hosgeldiniz, hemen başlayalım. Hangi üniversite mezunusunuz?
- üniversite mezunu değilim.
- öyle mi? O zaman yabancı dilinize güveniyor olmalısınız.
- Yabancı dil bilmem.
- Demek bilmiyorsunuz. O zaman tecrübenize güvenerek geldiniz.
- Pazarlama konusundan anlamam.
- O zaman niye geldiniz canım kardeşim ?
- Bu işte bana güvenmeyin. Onu demeye geldim.