Corona Virüs salgını nedeniyle, salgın sürecinde alınan tedbirler sonucunda, bazı ürünlerin, yurt dışından temin edilebilmesi, zor hale gelmiştir. Ancak her açıdan, kendi kendine yetebilen bir ülkenin, bu tür problemleri daha kolay çözebileceği görülmüştür.
Salgın sonrası süreçte de ülkelerin, yerli üretime, çok ciddi önem vermesi beklenmektedir. özellikle kritik öneme sahip olan ürünler için, ülkelerin kendi kaynakları ile üretim sürecine girmesi muhtemeldir. Ayrıca bu süreçten, ders çıkaran ülkelerin, araştırma ve geliştirme faaliyetlerine, daha fazla yatırım yapacaklardır.
Türkiye Cumhuriyetin, kuruluşundan itibaren, yerli üretim ile bir kalkınma arayışı içerisinde oldu. Ancak bugün, yerli üretimde, geldiğimiz seviye, arzu edilen seviye de değildir. ülkemizin, yerli üretime geçmesi ve güçlü bir ekonomi sahip olması, ancak ihracatta, ithal girdinin azaltılması ve yerli üretim, yeteneğimizi, geliştirmemiz halinde mümkündür.
Aslında Eskişehir’ de, yerli üretimle ilgili gelişmler oldu. ESO Başkanlarımızdan, Rahmetli Mümtaz ZEYTİNOĞLU, döneminde Tarım" ve "madenleri" sanayinin, motoru olması, hedef alınmıştı. Ancak bu hedefler, ondan sora gelen, ESO yönetimleri tarafından, göz ardı edildi
Ayrıca Rahmetli ZEYTİOĞLU ve ekibi, Eskişehir' i, " Orta ve İçanadolu’ nun Ticaret merkezi” yapmayı, en önemlisi, Eskişehir'deki gelişmelere, Türkiye merceği ile bakmış, "ANADOLU SANAYİ "deyimini de o kullanmış, bugünkü Anadolu Kaplanları' nın da mimarı olmuştu.
Bu çalışmalar, Rahmetli Mümtaz ZEYTİNOĞLU, elim bir trafik kazasında hayatını kaybettiği 8 Şubat 1979'a dek sürmüştür. Bu dönem Eskişehir Sanayi Odasının,, ulusal platformda adının, en çok duyulduğu bir dönemdir. ülkemizdeki ulusal sanayi bilincinin gelişmesinde, önemli katkıları olmuştur.
mmmBugün de ESO Başkanı Sayın Celalettin KESİKBAŞ, Eskişehir sanayisine küresel mercekte bakıyor. İhracatta ithal girdiyi azaltmak ve yerli üretim içinde ciddi gayret gösteriyor.
Nitekim ESO Başkan Sayın KESİKBAŞ’ ın, “İhracatta, ithal girdiyi azaltmak zorundayız“ önerisi, ülke ve Eskişehir açısından, dikkate alınacak niteliktedir. çünkü ihracatta, itihal girdi ne kadar çok olursa, ülke ve Eskişehir ekonomisi ve özellikle de sanayisi, üretim maliyeti sayesinde ulusal ve global pazarlarda söz sahibi olur.
Nitekim yerli hammadde, tedarik imkanları sayesinde, Doğu Avrupa ülkeleri ile Brezilya’nın, dünyanın, en düşük üretim maliyetine sahip ülkeleri arasında bulunurken, ABD’nin ise, üretim maliyetleri açısından üçüncü sırada yer alıyor
Ayrıca Sayın KESİKBAŞ’ın , “Yurt dışına ihraç edilmek üzere, üretilen tüketim, ara ve sermaye malları ile enerji sektöründeki fiyat değişimlerini, ölçen endeks olan. Yurt Dışı üretici Fiyat Endeksi (YD-üFE), bu yılın Haziran ayında, bir önceki aya kıyasla yüzde 0,95, bir önceki yılın aynı ayına göre ise yüzde 4,82 oranında artmıştır. “ tespiti, mutlaka üretime ve üretilen malların fiyatlarına da yansıyacaktır.
Nitekim bu durum, YD-üFE’nin, ülkede, üretimi yapılan ve yurtdışına satışa konu olan ürünlerin üretici fiyatlarındaki değişimini ifade ettiğini anlatan, Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Başkanı Celalettin Kesikbaş, “Maliyet artışları ile birlikte, fiyat artışlarının yurt dışı rekabet gücünü azalttığını “belirtti.
İhracatta, ithal girdinin azalabilmesi için de Eskişehir sanayisi, iihracatta yerli girdi, özellikle de maden, tarım ve Ar-Ge ve yerli bilgi ve teknolojiy, ön panda tutmalıdır. çünkü üretim maliyeti artmasında, ithal girdi önemli rol oynamaktadır.
Makine sektörü, çok disiplinli yapısıyla, imalat sektörlerinin, tamamına yakınıyla etkileşim içerisindedir. Bununla birlikte makine olmadan imalat olamayacağı düşünüldüğünde, tüm sektörlerin, tedarikçisi konumundadır. Dolayısıyla yerli üretimde, daha çok ve çeşitli makinelere, ihtiyaç duyulacak. Temel amacımız, bu ihtiyacı, yerli ve milli olarak karşılayacak duruma gelmek zorundatız.
Eskişehir, makine sektörü açısıdan, ülkemizin en şanslı illerinden birisidir. çünkü Eskişehir’de, hassas mekanik alanında da, ciddi alt yapı, bilgi birikimi ve yetişmiş insan gücü var.
Ayrıca Sayın KESİKBAŞ’ ın, belittiği gibi, Kur artışı ithal girdi fiyatlarının artmasında, önemli bir etkendir. Her zaman hassasiyetle üstünde durulan konuların başına ithal girdinin azaltılması, burada daha net bir şekilde ortaya çıkıyor. İthal girdi, payı
ne kadar düşük tutulursa, kur artışı YD-üFE artışını çok az etkiler.
Eskişehir’ deki, şirketlerimizi ve istihdamı, ayakta tutmak, Eskişehir ekonomisinin yeni süreçten, güçlenerek çıkması için, olmazsa olmaz şart. İtihal gidiyi azaltmak ve yerli üretime de hız kazandırmak şattır.
Eskişehir’ de yerli üretim ve ihal girdinin azaltılması için, ESO Başkanı Sayın KESİKBAŞ ve ekbinn, bu alanlardaki girişimlerine, destek verilmeli, devlette bu alandaki çalışmları teşvik ederek, üretimde, yerli kaynakların, payı artırılırken, İhracatta da iithal girdinin, payı da azaltılmalıdır.
Nitekim yerli hammadde, tedarik imkânları sayesinde, Doğu Avrupa ülkeleri ile Brezilya ve ABD dünyanın, en düşük üretim maliyetine sahip ülkeleri arasında yer aldı.
Eskişehir de, İhracatta, ithal girdiyi azaltır, yerli üretimi de teşvik eder, madenler ve tarım gibi, doğal kaynakaları da sanayi ve ekonominin itici gücü yaparsa, ulusal ve global pazarlarda, söz sahibi olur.
