
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
KADIN VE SİYASET
8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde, Türkiye'nin farklı kentlerinde, yürüyüşler ve etkinlikler düzenlendi. Kadınlar, artan kadın cinayetlerine, cinsiyetçiliğe, ayrımcılığa, erkek egemen iktidara ve sömürüye karşı yürüdü. Siyasi Partiler ve kamuoyu kadınların, bu etkinliklerini dikkate alır mı bilinmez ama kadınlar geliyor, oldukça donanımlı, hazırlıklı bilinçli ve kadın olarak geliyorlar.
12 Haziran' da yapılacak olan genel seçimlerde, siyasi partiler listede seçilebilecek yerlere kaç kadın aday koyacak bilinmez ama Türk kadını, mutlaka siyasi platformda yer almalı ve TBMM' ye, kadın üyelerin girmesi için de belli kontenjanlar ayırmalıdır. Çünkü Türk toplumuna, yakışan da budur.
Geçmişte, Türk toplumunda, kadın erkek konumu eşitti. Nitekim geçmişte, Devlet yönetiminde, Hakan ile Hatun'un, ortak karar verdikleri biliniyor. Şölenlerde, kurultaylarda, ibadetlerde, ayinlerde savaş ve barış meclislerinde, Hakan ve Hatun birlikte yer alıyorlardı. Bugün Türk kadının, siyasi alanda da, tarihteki bu konumdan çok uzaktır.
Türk Kadını siyasal haklarını, batılı ülke kadınlarından çok daha kolay elde etti. Atatürk, kadına 3. Nisan 1930' da, belediye seçimlerine katılma, 5 Aralık 1934'te milletvekili seçme ve seçilme hakkını verdi. 1935'teki ilk seçimlerde, TBMM' ye 18 kadın girdi. Ancak çok partili dönemde arzu edilen boyutta siyasi platforma yansımadı.
Avrupalı kadınlar, siyasi haklarını çok daha geç elde etmelerine rağmen, meclislerinde daha fazla sayı ile temsil ediliyorlar. Nitekim İsveç' te bu oran yüzde 40.4, Norveç' de yüzde 36.6, Danimarka'da, yüze 33.71, milletvekili var. Türkiye' de bu oran çok düşüktür. Her geçen yıl da düşüyor.
2009 yılında yapılan son seçimlerde, Avrupa Parlamentosu'ndaki kadın milletvekillerinin sayısı rekor düzeye çıktı. Milletvekillerinin, yüzde 35'i kadınlardan oluşuyor. Bu, tüm milletvekili sayısının üçte birinden fazlasına tekabül ediyor. Ancak Avrupa Kadın Lobisi'nden Myria Vassiliadou bu sayıyı da yeterli bulmuyor.
Siyasi partilerin kadınlara kota uygulaması, kadınların temsil oranını çözecek. Bu siyasi partilerin, belli cinsin tekelinde olmasını engelleyecektir. Karar alma süreçlerinde, cinsler arasında, dengeli bir dağılımı ve eşit temsili sağlayacaktır. Siyasetin, erkek egemen ortamını, davranış alışkanlıklarını, dilini ve gündemini değiştirecektir.
Birleşmiş Milletler 'in ve Avrupa Birliği'nin, bilimsel standartlara göre saptadığı ve uyguladığı oran yüzde 33'tür. Bu oran kadınların, siyasetin "vitrininde" değil, "içinde" olması için gerekli "en az temsil oranı" olarak tanımlanıyor
Elbette Türkiye'de, kadınlar, arzu edilen boyutta siyasi platformda yer almıyorlar. Ancak bu olumsuz gelişmede, kadınların da sorumluluğu var. Çünkü çağımızda, her alanda olduğu gibi siyasette de " HAK VERİLMEZ ALINIR." Ancak kadınların, kendi sorunlarını ve çözümlerini, engellenmeden siyasete taşıyabilmesi birkaç kadının başarabileceği bir iş değil. Kadınların korkmadan, susturulmadan, dışlanmadan siyasette var olabilmesi, en az iki erkeğe karşı bir kadın oranına ulaşmalarına bağlı.
Eskişehir'de, tablo TBMM' den farklı değil, Kadın Belediye Başkanı olmadığı gibi, Belediye ve il Genel Meclislerinde de çok az sayı da kadın üye var. Bu tablonun değişmesi için kadınlara da ciddi görevler düşmektedir.
12 Haziran genel seçimlerinde Eskişehir'de partilerin aday liselerinde kaç kadın olacak bekleyip göreceğiz. Ancak Eskişehir' de azda olsa alanda olduğu gibi siyasette de başarılı performans sergileyen kadınlarımız var. Bu kadınlarımızdan biri de Sayın Türkan POLATOĞLU' dur.
Sayın POLTOĞLU, kadının; toplumsal, siyasal ve ekonomik hayatın içinde, karar verici ve uygulayıcı konumda olması gerektiğini, savunmakla kalmadı, hayata da geçirdi. Okul aile birliği ve yardımlaşma derneklerinde yöneticilik, Tüketiciler Birliği Eskişehir Şube Başkan yardımcılığı yaptı. Çeşitli yardım organizasyonları tertip etti.
2009 yılındaki yerel seçimlerde, Tepebaşı ve Eskişehir Büyükşehir Belediye Meclis üyeliklerine seçildi. Tepebaşı Belediye Meclisi İmar komisyonu, Büyükşehir Belediye Meclisi Plan ve Bütçe komisyonu, Çevre ve Sağlık komisyonu, Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu üyeliklerinde bulundu. 12 Haziran genel seçimlerinde, AK Parti'den aday adayı oldu. Milletvekili olursa Eskişehir'de, çeşitli kademelerde aktif olarak çalışarak, elde ettiği tecrübe ve başarılı kariyer çizgisi ile kadınları mecliste başarıyla temsil edecektir. Hülasa kadınlar, yaşadıklarını ve yaşananları sorgulayarak, bunlardan ders çıkararak, kendi çocuklarını bu bilinçte yetiştirerek, toplumsal kuralları yıkarak geliyorlar. Kadınlar artık üst düzey kadrolara talipler. Kendi geleceklerini yaratmak için, altyapılarını oluşturuyorlar. Her şeyden önemlisi, başaracaklarına inanıyorlar.