4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

KADINLAR HER GÖREVDE BAŞARILI

Bugün Türk kadınları, yaşadıkları onca engel ve ağır sorunlara rağmen, yaşamın her alanında, var olmaya çalışıyor. Ekonomiden, sanata, siyasetten, spora, her geçen gün yenileri eklenen, başarılı Türk kadını profili, diğer ülkelere, örnek teşkil edecek aşamaya geldi. Özellikle iş hayatında, başarılı kadın girişimcilerimiz, Avrupa'ya, model olacak bir performansa sahipler.
Büyük Önder ATATÜRK, "Kadınlarımız için, asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan, biçim ve kılıkta başarıdan çok; ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip donanmaktır! Ben muhterem hanımlarımızın, Avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacağı, aksine pek çok yönden onların üstüne çıkacak ışıkla, bilgi ve kültürle donanacaklarından asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle emin olanlardanım." demişti.
Aslında tarihte, Türkler' de kadın, erkek konumu eşitti. Nitekim geçmişte, Devlet yönetiminde, Hakan ile Hatun'un, ortak karar verdikleri biliniyor. Bir yazılı emre yalnızca, "Hakan emrediyor ki" sözleriyle başlamak, o emre boyun eğmemek için geçerli bir nedendi. "Hakan ve Hatun emrediyor ki" ifadesi, buyruğun geçerli olduğunu gösteriyordu. Hakan, tek başına bir elçiyi kabul etmiyordu. Şölenlerde, kurultaylarda, ibadetlerde, ayinlerde savaş ve barış meclislerinde, Hakan ve Hatun birlikte yer alıyorlardı. Bugün Türk kadının, her alanda olduğu gibi, siyasi alanda da, tarihteki bu konumdan çok uzaktır.
Bugün, kadınlar, ülke nüfusunun yarısını teşkil etmelerine rağmen, gerek TBMM' de, gerekse belediye meclislerinde, yeteri kadar temsil edilmiyorlar. Ayrıca Türkiye'de, her 10 yöneticinin, ancak biri kadındır. İşveren konumundaki, her 100 erkeğe karşın, 2 kadın var. Kadınların, işgücünün toplamı içinde, kadın işverenlerinin oranı ise, yüzde 13. ülkemizde, yeni sermaye sahibi kadın sayısı ise yok denecek kadar azdır.
Oysa Türk kadının, dünyadaki hem cinslerinden, hiçbir farkı yok. Kadınlar, hemen tüm sektörlerin, her kademesinde aktif olarak çalışıyorlar. Pek çoğu da başarılı kariyer çizgisine sahiptir. İlginç olanı Türkiye' de, bu kadar başarılı kadın çalışan olmasına rağmen, siyasette ve tepe yönetimlerde, çok az kadın yönetici var
Nitekim TÜRKONFED 11. Girişim ve İş Dünyası Zirvesi'nde, bir konuşma yapan, Anakent Belediye Başkanı Prof. Dr. BÜYÜKERŞEN, Norveç'te 2008'den itibaren özel şirketlerde ve İspanya'da, kamuda yüzde 40 kadın yönetici kotası getirildiğini söyledikten sonra, "Bizim ülkemizde ise bu tip yasal düzenlemeler, daha pek yapılmasa da, acilen yapılması gereklidir. Ben, feministliği kabul ediyorum. Kadınlarımızın yüzde 24'ü çalışıyor, ancak büyük bölümü tarımda, kırsal kesimde. Orada da, kadın tarlada, kadın çocuk bakmakta, kadın ev işlerini yapmakta... Ben 40 yıllık bir bürokrat olarak, birçok kadın yöneticiyle çalıştım. Gerçekten erkeklerden çok farklı nitelikleri var. Bir kere çok dakikler, çok titizler ve altlarında çalışan insanlardan da aynı hassasiyeti bekliyorlar. " demişti.
Sayın Prof. Dr.BÜYÜKERŞEN, bu fikrini sözden bırakmadı. Şu anda Büyükşehir Belediyede 25 kadın üst yönetici var. Genel Sekreteri kadın, daha birçok üst makamda kadın çalışıyor. Başarılı da performans sergiliyorlar.
Elbette her türlü engele rağmen, ülkemizde ve Eskişehir' de kendi gayret ve çabaları ile hedeflerine ulaşan, başarılı kadınlarımız da var. Bu kadınlarımız da biri de ESOGÜ Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları, Anabilim Dalı Bölüm Başkanı ve CHP Parti Meclisi Üyesi Prof. Dr Gaye USLUER' dir.
Yıllardır çalışmalarını, yakından takip ediyoruz. Makam, statü, unvan, şan, şöhret ve mevki peşinde koşan bir kişi değildir. O umutsuzlukları, umuda, insanları, en kritik dönemde dahi, hayata döndüren, motive eden, yaşama sevinci veren, objektif, ahlaki sorumluluğu yüksek, aydın, kişidir. Aslında tıp biliminin ve insanımızın, ona çok şey borçlu olduğu da ortadadır.
Sayın Prof. Dr. Gaye USLUER, kendini iyi yetiştirmiş, sistemli bir şekilde, fikri faaliyetlerde bulunan, eleştiriye açık, bildikleri doğrulardan taviz vermeyen, söylemekten de çekinmeyen, bir yapıda gördük. Gerek düşünce, ilham, beyin gücüne dayanan, başlama, bitme, randıman, prodüktivite gibi önceden, tespit edilebilecek ölçütleri olmayan, tıp alanında ve siyasette, örnek performans sergiliyor.
Sayın Prof. Dr Gaye USLUER, güler yüzlü, sade, duru, pak konuşması ile moral vericidir. Dayanışmacı, bir ruha da sahiptir. Hastalara ve seçmene karşı davranışı, iletişimi, örnek teşkil edecek niteliktedir. Sempatik ve insanı rahatlatan, analitik düşünceye sahip ve dinamik, yapısıyla da örnek bir doktor ve siyasetçidir. Hekimlik, onun için, kutsal, ahlaklı, onurlu ve itibarlı bir meslektir.
Sayın Prof. Dr. USLUER, hekimlikte olduğu gibi siyasette de seviliyor. İcraatı ile de takdir topluyor. Nitekim CHP'nin 18. Olağanüstü Kurultayı'nda, Parti Meclisi (PM) ve Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyelerinin belirlenmesi için yapılan seçim sonuçlarına göre Bilim Kültür Platformu'nda, aldığı 876 oy ile yeniden, Parti Meclisine seçildi. 12 kişili platformda yer aldı.
Sayın Prof. Dr. Gaye USLUER, kendini aşmış, evrenselleşmiş kişiliği ve kendine has bir disiplini olan, herkesten fazla, toplumsal sorumluluk taşıyan kişidir. Ülkemizin ve insanlığın, onun gibi siyasetçiler ve bilim adamlarına, ihtiyacı vardır. Çünkü herkes ve her hekim, bilim adamı ve siyasetçi olamıyor, siyasetçi ve bilim adamı da kolay yetişmiyor. Sayın Prof. Dr. USLUER, bunu başarabilmiş, ender kadınlarımızda biridir.
Kutluyoruz...

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi