Yunusemre'yi anma törenlerine protokolden kimsenin gelmemesi eleştiri konusu oldu.
Hatta Milletvekili Nabi Avcı bile, törenlerde yaşanan sönüklüğe dikkat çekip;
'Türk Dünyası Kültür Başkenti' kapsamında, daha güzel bir anmanın yapılacağını söylemiş.

Yunus için anma yapılan yer kent merkezinden hayli uzak.
Böyle olunca;
Bırakın Ankara'da misafiri, şehirden bile giden kişi ancak bu kadar oluyor.
Onların yanında duran vekiller, Vali ve yerel yöneticilerle anma programı belde sınırlarından çıkmıyor.
Memlekette genelinde duyulması da pek mümkün olmuyor.

Dün 'Protokol olsa ne olacak canım, mavi ışıklar yanınca güzel mi oluyor?' diye yazılar okuduk.
Şaşırdık doğrusu!
Mevlana'nın anma törenlerine 'ışıklı ışıklı' gelirlerken kötü mü oluyor?
Bırakın Türkiye'yi Dünya'nın misafiri için yol açılıyor.
Böylece Mevlana vefatından yüzyıllarca yıl geçmesine rağmen hala doğduğu topraklara katkıda bulunuyor.

Bu nedenle kafayı fazla karıştırmaya gerek yok.
Protokol elbette olacak.
Hem en önde, hemde en önemli isimler olacak.
Ancak bir şartla!
O da anma törenleri artık şehir merkezinde yapılması kaydıyla...
Bakın Büyükşehir Belediyesi Anıtpark'ta Yunus'un kabrini inşa etti.
Sırf anma törenlerini protokolün, medyanın, herkesin gözünün önüne koymak için.
Ancak yine yapılmadı.
Yine Yunusemre beldesi tercih edildi.
Ortaya da yine eleştirilerin geldiği anmalar çıktı...

Umarız Nabi Avcı'nın dediği gibi gelecek yıl, Yunus'un şanına yakışır bir anma olur.
Devamı da aynı şekilde yıllardan yıllara yayılır gider...
Yunus Eskişehir'le, Eskişehir Yunus'la böylece bütünleşir gider...