1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Kararlar uygulanmadıktan, yatırımlar tamamlanmadıktan sonra hiçbir anlam taşımıyor...

Duble yol yapıldı Eskişehir'den her yöne, şeridin biri hemen her gün kapalı.
Eskişehir Kent geçişi karşılıklı üç şeride çıkartıldı, hala Bağlar Caddesi'nden gelip, Üniversitenin önden sağa, yani Çevre yoluna çıkamıyorsunuz.
Çevre yolu üzerine Bat-Çık'lar yapıldı tamam güzel ama, hala ışıklandırmaları yarım yamalak.
Çevre yolunun bittiği yıl oldu ama, hala Kartal Kavşağı ve Otogar önü trafiğe açılabilmiş değil.
Demiryolu'nun yer altına alınması meselesine başlanalı yıllar oldu ama, yarısı hala bekleyip duruyor.
Büyükşehir belediyesi Kentpark'daki Nikah salonu ve kongre merkezi ile, Adliye karşısında ki Kültür Merkezi'nin inşaatına yıllar önce başladı ama, hala bitirip halkın kullanımına açabilmiş değil.
Daha bu örnekleri çoğaltmak mümkün.
Fazla uzatmayalım.
Nasıl ki karar almaktan çok uygulamak önemliyse, yatırımlarda da inşaata başlamaktan çok bitirmek ve halkın kullanımına açabilmek marifet olmalı.
Yukarıda verdiğimiz örneklere baktığınızda, Eskişehir'de bunun olmadığını rahatlıkla görebiliyoruz.
Yani...
Eskişehir'de Çok güzel ve yerinde hizmetler başlatılıyor ama.
Nedendir bilinmez...
Bir türlü bitirilemiyor.
Bitmeyen hizmetin başlaması da, haliyle hiç bir şey ifade etmiyor.
Kısacası...
Nasıl ki alınan güzel kararlar, eksiksiz uygulamaya geçtiğinde faydalı oluyorsa...
Başlayan yatırım ve projeler de, tamamlanıp halkın ihtiyacına sunulduğunda bir anlam taşıyor.
Ve sonuç olarak...
Kararlar ne kadar güzel olursa olsun uygulanmadıktan, yapılan yatırımlar ne kadar müthiş olursa olsun bitirilmedikten sonra hiçbir işe yaramıyor...
........
Ne olacak bizim mazot borçları?
CHP Eskişehir milletvekili Kazım Kurt'un ilçe köylere yaptığı ziyaretler devam ediyor.
Önceki gün Beylikova'ya gitmiş Kazım Kurt.
Kahvehaneleri gezip, Beylikovalılarla görüşmüş.
Herhangi bir talepleri ve sıkıntıları olup olmadığını sormuş.
Büyük bir bölümü tarım ve hayvancılıkla uğraşan Beylikovalılar hep bir ağızdan Mazot borçlarını söylemişler.
Bu borçların kendilerini köşeye sıkıştırdığını, hükümetin ne yapıp edip bu soruna çözüm bulmasını istemişler.
Sonuna kadar dinlemiş Kazım Kurt söylenenleri.
Gerektiği yerde notlar da almış.
Dahası.
Bu konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisine taşıma sözünü de vermiş.
Bunu duyunca kendi kendimize "Kazım Kurt'tan Tarım Bakanına yakın bir zaman içinde bir soru önergesi gelebilir" diye düşündük.
........
İnsanlar Emniyet'e değil de söylentiye
inanıyor ya, akıl alacak gibi değil...
Önceki gün üst üste geldi iki haber...
Birincisi; Eskişehir'de kulaktan kulağa dolaşan söylentilerle ilgili.
Diğeri ise; yine Eskişehir'de gerçekleşen iki ayrı Dolandırıcılık olayıyla.
Önce söylentiden başlayalım.
Eskişehir'de 21 Plakalı ve Bomba yüklü araçlar dolaşıyormuş.
Şehrin iki-üç yerinde görülmüş.
Hatta bir tanesi şehrin merkezinde bulunan bir Alışveriş merkezinin önünde polisler tarafından yakalanmış.
Yakalanmasaymış, bomba yüklü araç patlayacakmış.
Çünkü...
Gaziantep'te meydana gelen olayın hemen sonrasında bomba yüklü araçlar Eskişehir'e gelmiş.
İşte Eskişehir'de kulaktan kulağa yayılan söylenti bu.
Bu söylentinin gerçekle hiçbir ilgisinin olmadığını Emniyet müdürlüğü defalarca açıkladı.
Ama ne yaparsa yapsın, vatandaşı inandıramadı.
Söylenti hala yayılıyor.
İşin kötüsü...
Bu söylentiyi duyan herkes de buna koşulsuz inanıyor.
Sanki gözleriyle görmüşçesine de, gerçekmiş gibi çevresine anlatıyor.
Kısacası...
Emniyet ve ilgili makamlar ısrarla "Böyle bir şey yok" demesine rağmen, kimseyi inandıramıyor.
Gelelim diğer olaya.
Bazı uyanıklar, terör olaylarını da fırsat bilerek telefon aracılığıyla insanları aramaya başlamış.
-"Biz Emniyet görevlisiyiz. Terör örgütü hesabınızdan para çekmiş. Şimdi hemen bankaya gidip, şu kadar para yatırın ki, sizin hesabınızdan para çekenleri yakalayabilelim. Yoksa başınız terör örgütüne para sağlamaktan belaya girer" diyorlar.
Bunu duyan vatandaş, o korkuyla gidiyor Bankaya. Verilen hesaba yatırıyor istenilen parayı ve ayaküstü dolandırılıyor.
Önceki gün Eskişehir'de bir şahıs bu yolla dolandırıldı. Diğer bir şahıs ise dolandırılmaktan son anda kurtuldu.
Emniyet defalarca açıklama yapıyor...
-"Sizi telefonla arayıp, bankaya para yatırmanızı isteyenlere kesinlikle inanmayın" diyor.
Hatta...
Emniyet müdürlüğünün böyle bir yönteminin kesinlikle olmadığını söylüyor.
Buna rağmen...
Vatandaş Emniyet'e değil de, telefonla kendisini arayana inanıyor.
Tıpkı, ilk örnekte ki söylentiye inandığı gibi...
........
Biraz da gülmek lazım
Soğuk ve karli bir gecede tipiden yolunu kaybeden bir işadamı ve sekreteri arabalarını terketmek zorunda kalırlar ve uzun bir yürüyüşten sonra üşümüş ve ıslanmış durumdayken bir kulübe bulurlar.
Kulübede bir yatak, bir uyku tulumu ve bir sürü battaniye bulunmaktadır. Geceyi geçirmeye hazırlanırlar ve işadamı bir centilmen olarak, yatağı sekreterine verir:
- "Ben yerde uyku tulumunda uyurum" der. Sekreter yatağına yatar, adam uyku tulumunun içine girerek fermuarı çeker. Bir süre sonra tam uyumak üzereyken, sekreterinin sesini duyar:
- "Efendim, ben çok üşüyorum."
Adam fermuarı açar,uyku tulumundan çıkar, bir battaniye alıp kadının üzerine örter, tekrar uyku tulumuna girer, tam uyumak üzereyken yine sekreterinin sesini duyar:
- "Efendim, ben hala çok üşüyorum."
Adam yine fermuarı indirir, tulumdan çıkar, bir battaniye daha alıp kadının üstüne örter, uyku tulumuna girerek fermuarı çeker. Tam uykuya dalacağı sırada yine duyar:
- "Ben yine çoooook üşüyorum".
Adam yattığı yerden:
- "Bir fikrim var." der,
- "Burası ıssız bir yer. Neler olduğunu kimse göremez, istersen evliymişiz gibi davranabiliriz."
Genc kadın kıkırdar:
- "Tamam,bana göre hava hoş." Adam yattığı yerden avazı çıktığı kadar bağırır:
- "ÖYLEYSE KALK VE KAHROLASI BATTANİYEYİ KENDİN AL!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi