4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

KENTTE TAKIM RUHU ŞART

Valimiz Sayın KILIÇLAR' la, yaptığımız, her konuşmada, Eskişehir'de ekip çalışmasından yana tavır sergilediğini gördük. Takım ruhunun, kente var olabilmesi açısından, Sayın KILIÇLAR, bir şanstır. Ancak takımda, yer alacak kurum/kuruluş yöneticileri, özelikle de, Anakent, alt belediyelerin başkanları, ETO ve ESO gibi sivil toplum örgütleri de kendilerine verilen sorumlulukları ve görevleri itina ile yerine getirmeleri gerekiyor.
Ayrıca ETO Başkanı Sayın KARACAN, ekip çalışmasına hazırdır. Nitekim yaptığı basın toplantısında, " ETO, Eskişehir'le ilgili her kararda olacaktır" sözü ve diğer kurum/kuruluşlarla birlikte çalışma arzusu, Eskişehir'de, "TAKIM RUHU" nun oluşması açısından önemli gelişmedir.
Sayın KARACAN 'ın, sözleri, diğer kurum/kuruluşlar tarafından dikkate alınır mı bilinmez ama Eskişehir, yıllardır kentte takım ruhunu oluşturulamadı. Bunun sonucu olarak da hem merkezi idarede, hem de siyasi otoritede, güç kaybetti. Sonuçta da fatura Eskişehir 'e , dolayısıyla da Eskişehir halkına çıkartıldı.
Eskişehir'de, kişi/kişiler arasında, bazı hoş da olmayan kısır çekişmeler ve olaylar olacaktır. Bunlar, bireysel sorunlardır. Bu sorunları, kurum/kuruluşlara yansıtmak, hele hele bir kentin kaderini etkilemesine müsaade etmenin de, kabul edilir bir tarafı olmadığı gibi, mazereti de yoktur. Görevliler gelip geçicidir ama kurum/kuruluşlar bakidir.
Eskişehir dışında yaşayan vatandaşlarda, bu tablonun farkındadır. Nitekim Afyon Belediye Başkanı Sayın Abdullah Kaplan, " 1980'li yılların sonuna gelinciye kadar Eskişehir bölgemizin en önemli kentiydi. Hem üniversite, hem de sanayi açısından müthiş bir gelişim içinde idi. Ancak 1987-1988' den sonra, bu niteliğini hızla kaybetti ve bu özelliklerini Konya ve Bursa'ya kaptırdı." sözleri karşısında, O günlerde, milletvekilleri, Valimiz, Anakent, Odunpazarı, Tepebaşı Belediye başkanlarımız, ESO ve ETO gibi, sivil toplum örgütleri, siyasi partilerin il teşkilatları, en önemlisi de Üniversite rektörlerimiz, ne düşündü bilinmez ama Afyon Belediye Başkanı' nın, bu tespitleri, hala sohbetlere konu oluyor.
Elbette Eskişehir'deki, arzu edilmeyen tablodan, bugüne kadar gelmiş ve geçmiş, milletvekilleri, belediye başkanları ve parti il teşkilatları ve meslek odalarının da sorumluğu var. Ancak Eskişehir' deki, bugünkü tablodan, sivil toplum örgütlerinin, özelliklede meslek odalarının belediye başkanlarının ve kurum/kuruluş, yöneticilerinin, hiç mi payı yok?
Ayrıca ülkemizde, "TAKIM RUHUNU" geliştiren iller, her alanda mesafe kaydetti. Bu illerde kısır çekişmeler yok. İllerin menfaatleri, her şeyin önündedir. Birlik ve beraberlik var. Bu birlik ve beraberliği sağlayan Kayseri, Konya ve Gaziantep'in durumu ortadır.
Diğer yandan demokrasilerde, sorunların çözümü ve ilin kalkınması, halkımızın da elidedir. Halkımız, yıllarca oyları ile partilerde, belediyelerde ve sivil toplum örgütlerinde, belli kişi/kişilere, görev verdi. "DOĞAL LİDER" olabilecek insanları seçmedi. Kentteki olumsuz gelişmeleri de, türbinden seyretti.
12 Haziran seçimleri, Eskişehir için bir fırsattır. Kente takım ruhunu geliştirecek, Özellikle de, "DOĞAL LİDER" ve "BAKAN" olabilecek adaylar, tercih edilmelidir. Çünkü geçmiş yıllarda, her hükümete bakan veren Eskişehir, siyasette ciddi güç kaybetti. O nedenle de siyasi güç ve kent çıkarları ve sorunlarının çözümü açısından, takım ruhu içinde hareket edecek bir ekibe ihtiyaç vardır.
Çünkü Eskişehir' de, kurum/kuruluşlar, özellikle de siyasiler arasında, bir" TAKIM RUHU" olmadığından, Eskişehir' de, düşünülen proje/projelere, sahip çıkılmıyor. Kente öngörülen veya gündeme gelen, proje/projeler, ya atıl kalıyor, ya da başka illere kaydırılıyor
Takımı oluşturan kurum/kuruluşlar ve kişi/kişiler, birtakım değerlerin yanı sıra takımın misyonunun ve vizyonunun açık ve net bir şekilde belli olması, amaca uygun, bilgili ve tecrübeli, zenginleşen takım ruhu psikolojik bir atmosfer oluşturarak, pozitif düşüncelerin ortaya çıkmasına yol açacaktır.
Eskişehir'de, "TAKIM RUHU" nun oluşması için, takımı oluşturan kişi/kişiler başkalarının üzerinden prim yapmayı düşünmemeli, profesyonelliğinin yanı sıra, vicdanının da sesini dinlemelidir. Böyle bir atmosfer de bütün üyelerin işbirliği yapması ve uyumlu çalışmaları sonucu oluşacaktır. Böyle bir atmosferi yakalamış üyeler, "TAKIMI" oluşturan diğer üyelerle uğraşmamalı, takımda oluşan, küçük sorunlara veya olaylara takılmamalıdır. Eskişehir'deki kurum/kuruluşlar ve kişi/kişiler, Takım ruhu içinde belirlenen hedefe doğru ilerlemeli, detaylara takılmadan bütüne bakmalıdır. Takım ruhu anlayışına, bir şablon gibi oturan, "BİRİMİZ HEPİMİZ, HEPİMİZ BİRİMİZ İÇİNDİR" felsefesi ile hareket etmelidir.
Eskişehir' in, demografik yapısına yakışan da bu değil midir?

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi