Temel, İdris ve Oruç kahvede oturmuşlar, hepsi de en inatçı olanın kendisi olduğunu iddia ediyorlar.
İdris, "en inatçı benim" demiş. "Geçen kış eve biraz geç kaldım.
Lapalapa kar yağıyor hava da kararmıştı. Kapıyı çaldım. Hatice içerden
"Kim o ?" diye seslendi. Bilmiyor mu o saatte benden başka kimsenin gelmeyeceğini. Sabaha kadar ben kapıyı çaldım. O 'kim o?' dedi. İnadımdan sesimi çıkarmadım.
Oruç atılmış, "O da bir şey mi? Dişim ağrıyordu, dişçiye gittim.
Şu ağrıyan dişimi çekiver dedim. Dişçi 'hangisi' diye sordu. O kadar okumuşsun, dişçi olmuşsun, sen bilmeyeceksin de ben mi bileceğim dedim. Bir dişimi çekti. Sordu 'Bu mu?' "hayır." İkinci dişimi çekti sordu 'Bu mu?' İnadımdan söylemedim. Ancak 7. dişten sonra bulabildi."
Temel gülmüş, "İkiniz de inatçısınız, biliyorum, ama benim kadar olamazsınız. Fadimeyle evlendiğimiz gece 'Başım ağrıyor, canım istemiyor'diye bir sürü bahane uydurdu beraber olamadık. Ondan sonra da kendisi istedi ama, inadımdan o gün bugündür ben yapmıyorum.
Oruç'la İdris birlikte atılmışlar:
- Atma be Temel. 17 yaşındaki Ayşe ile 14'ündeki Dursun kimden?
- Valla inadımdan onu da sormadım.