1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Kim ne kazanır? Kim ne kaybeder?

AK Parti ve MHP Eskişehir'de büyükşehir adaylarını belirledi.
CHP'nin adayı da kesin gibi...
-"Kesin gibi" diyoruz çünkü: daha Yılmaz Büyükerşen her defasında "Partim benim adaylığımı ilan etmedi" diyor.
Sonuç olarak, Yılmaz Büyükerşen'in de Büyükşehir adaylığı önümüzde ki günler içinde açıklanacak.
Eskişehir'deki Büyükşehir yarışı da bu üç isim arasında geçecek.
Yarış elbette CHP adayı Büyükerşen ile AK parti adayı Harun Karacan arasında geçecek ama...
MHP adayı Kadir Çalışıcı da bu seçimde isminin ağırlığını hissettirecek.
Peki bu isimler seçimden galip ayrıldıklarında neyi kazanmış olacak?, seçimden mağlup ayrıldıklarında ise neleri kaybetmiş olacak?
Örneğin Yılmaz Büyükerşen...
Kazanırsa:
-Seçimi kazanması çok da büyük bir sürpriz olmayacak.
Çünkü; kendisi yapılacak seçimin favori adayı...
-Dördüncü dönem Büyükşehir belediye Başkanı seçilerek, kırılması zor bir rekora imza atacak.
-Bir anda CHP'nin en önemli ismi haline gelecek.
-Bu başarı belki Cumhurbaşkanlığı adaylığını da beraberinde getirecek.
-Eskişehir'in, sosyal demokratların kalesi olduğu düşüncesini perçinleyecek.
-15 yıllık istikrarın bir 5 yıl daha sürmesini sağlayacak.
Kaybederse: Efsane bir anda yok olacak.
-Hem kendi adına, hem de Sol adına büyük hayal kırıklığı yaratacak.
-AK parti yıllar sonra Büyükşehir Belediyesini elinden almış olacak.
-Bu durum, CHP adına da büyük bir moral bozukluğu yaşatacak.
HHH

Gelelim AK parti Büyükşehir Belediye Başkan adayı Harun Karacan'a...
Kazanırsa:
-Seçimi kazanması, büyük sürpriz ve başarı olacak.
-Üç dönem üst üste seçilme başarısı gösteren ve marka değeri olan rakibini yenmiş biri olarak, Türkiye çapında büyük sükse yapacak.
-AK partiye 10 yıl aradan sonra ilk kez Büyükşehir Belediyesini kazandıran isim olarak tarihe geçecek.
-Siyasette önü belki de daha da açılacak.
Kaybederse:
-Aday olmakla Ticaret Odası Başkanlığı ve Odalar Birliği Yönetim kurulu üyeliği görevlerini zaten kaybetti...
-Seçimi kaybetmesi çok da sürpriz olarak değerlendirilmeyecek.
-Komite başkanlığı ile başladığı, Oda Başkanlığı ve TOBB yöneticiliğine kadar 6-7 yıl içinde ki yükselişi noktalanmış olacak.
-Büyük ihtimalle siyaset defteri kapanacak.
MHP Büyükşehir adayı Kadir Çalışıcı'ya gelelim...
Kazanırsa:
-İmkansızı başarmış olacak.
Kaybederse:
-Kimse de büyük bir şaşkınlık yaşamayacak.
Sonuç olarak...
Her adayın seçim sonuçlarına göre kazanacakları ve kaybedecekleri var...
Hangi aday ne kazanacak?, hangi adaylar neyi kaybedecek? Hep birlikte göreceğiz.
Ne zaman?
Tabii ki 30 Mart'ta sandıklarda ki oylar açıklandığı zaman...
.......


Bu kez hesabı biz yapacağız onlar düşünecek
MHP büyükşehir belediye Başkan adayı Kadir Çalışıcı ile Es Tv'de sohbet ediyoruz.
Kadir Çalışıcı, yılların bürokratı.
Eskişehir'in eski valisi...
Siyasetçi değil (Zaten kendisi de açık açık söylüyor)ama siyasetin mektebini, hem de hakkını vererek okumuş bir isim.
-"Zaten siyaset yapmak için değil, ülkenin içine çekildiği tehlike karşısında vatandaş olmanın gereğini yerine getirmek için aday oldum" diyor.
3 saate yakın sohbet ettik Kadir Çalışıcı ile...
Doğrusunu söylemek gerekirse, müthiş de keyif aldık.
-"siyasetçi değilim" diye başladığı konuşması boyunca, siyasetin detaylarına bu denli hakim, bu detaylar içinde adeta uçan ve kısa sürede hem politika ile hem de MHP ile doku bağı kurması karşısında "şaşırmadık" desek, yalan söylemiş oluruz.
Merak edilen en kritik soruyu sorduk Kadir Çalışıcı'ya...
-"Genel seçimde, Eskişehir'de 70 Bin oy alan MHP nasıl oluyor da Mahalli seçimde oyu 30 bine düşüyor? 40 Bin oy nereye gidiyor?" diye.
Çalışıcı, "Seçimde iddialı olmak lazım" diyor önce...
MHP'nin, Mahalli seçimlerde böyle bir iddia koyamadığı için bunların yaşanmış olabileceğini söylüyor ardından.
Son olarak da...
-"MHP bu kez iddialıdır. Odunpazarı-Tepebaşı ve diğer ilçelerde bu iddiasını açık açık gösterecek ve oy patlaması yaşayacaktır.O nedenle bugüne kadar başka partiler MHP oyları üzerinden hesap yaptı. Bu kez hesabı biz yapacağız, düşünen ise o diğer partiler olacak" diye noktalıyor sözlerini...
......


Karacan'ın konuşmasından...
AK parti aday tanıtım toplantısında ilk kez partililere hitap eden Büyükşehir belediye Başkan adayı Harun Karacan'ın konuşmasında iki vurgu dikkat çekiciydi...
Birincisi: "Kimseyle kavgamız yok. Olmayacak" sözü...
Diğeri ise: "Yapılanları koruyacağız ama değişim zamanı da gelmiştir" ifadesi...
Bu sözler sanki, AK partinin seçim sürecinde izleyeceği yöntemin ipuçlarını verir gibi...
Nasıl mı?
Bize göre bu sözler: "Yılmaz Hoca ile kavga etmeyeceğiz. Bugüne kadar yapılan hizmetleri kötülemeyeceğiz, yarım kalanları tamamlayacağız, Eskişehir'in sadece değişime ihtiyaç duyduğunu dile getireceğiz" anlamı taşıyor.
Yanılıyor muyuz yoksa?

.......


Bunlar yapılmadığı müddetçe...
AK partinin Eskişehir'de işi kolay değil...
Neden kolay değil?
Çünkü Eskişehir'de üç dönem üst üste seçim kazanmış, 15 yıl Büyükşehir belediyesini yönetmiş bir isim var.
Ve bu isme Eskişehir'de ciddi bir teveccüh var.
Bu durumda AK parti seçimi kazanmak için zoru başarmak durumunda.
Peki bu zor nasıl başarılır?
AK parti Eskişehir'de seçimi ve özellikle de Büyükşehir'i nasıl kazanır?
Bu konuda AK Partinin ve özellikle de Büyükşehir adayı Harun karacan7ın ne yapacağını, nasıl bir yol izleyeceğini elbette bilemiyoruz.
Ancak...
Bize göre...
-AK partinin, Eskişehir'de değişim arzusunu tetikleyemediği, Umut aşılayamadığı, Alternatif oluşturamadığı, Pozitif propagandaya ağırlık vermediği,"Aynı kulvarda değil ama farklı kulvarda ben de varım" demediği, diyemediği müddetçe, seçimde işi hiç de kolay olmayacak.
.......

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
İlyas uzun süren bir Amerika yolculuğundan dönmüştü.
Temel, ağabeyini havalanından aldı. Birlikte eve dönerlerken, İlyas sordu.
- Yahu benim sevgili kedim Pamuk ne alemde... ona iyi baktın herhalde ben yokken.
- Kedin öldü
demiş Temel.
İlyas yıkılmış birden. Tıkanmış kalmış... Kendini toparladığında,söylenmiş
- Ne kalpsiz adamsın sen... Pamuk'u ne kadar sevdiğimi bilirken, insan öyle pat diye öldü der mi?
Temel
- Ya ne der?
İlyas anlattı:
- Bir kötü haberi daha alıştıra alıştıra daha duygusal vermenin yolları vardır. Mesela Pamuk bir gün çatıya çıktı. diyebilirdin..
Pamuk bir gün çatıya çıktı... İtfaiyeyi çağırdık, geldiler ama indiremediler. Sonunda Pamuk hayatta en sevdiği işi yaparken,
çatıda güvercinlerin peşinde koşarken.... falan diye bir seyler
söyleyebilirdin.. Çok mu zor böyle anlatmak, duygusuz adam...
- Kusura bakma ağabey bir daha dikkat ederim demiş Temel.
İlyas..
- Şimdi söyle bakalım, sen nasılsın, annemle babam nasıl?
- Şeyyyy dedi.. Ben iyiyim...annem de iyi... Babam birgün çatıya çıktı..

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi