
9-Emine GİRGİN
KİME DOĞRU İNSAN DENİR?
İnsanları ilişkiden ilişkiye gezdiren ve ilişkilerde rekabete sebep olan o cümle “doğru insanı arıyorum”
Aklınızda nasıl bir insanla olmak istediğinize dair bir çok düşünce vardır. Kimimiz güvene önem verir kimimiz çok sevmesine, kimimiz doğru insanı maddiyata göre değerlendirir kimimiz de aşık olmasına göre. İnsanlar doğru insan olarak adlandıracakları birlikte oldukları kişiyi kafalarındaki o düşünce kalıbına uymadıklarını fark ettiklerinde ise direk eleyerek “bu da doğru insan değilmiş” cümlesini rahatlıkla kurabiliyor.
Peki, kimdir bu doğru insan?
Bana soracak olursanız ben doğru bir insan olduğuna inanmıyorum. Bu sorudan önce şu soruyu sorun kendinize; “ben ne kadar doğru bir insanım?”
Birilerini eleştirmeden önce ilişkide önce kendinizi eleştirmeye başlayın. Bizler her zaman karşımızdaki insanın kusursuz olmasını istiyoruz. Oysaki mükemmel insan diye bir şey yok. Hiç birimiz bu kadar kusursuz değilken birlikte olduğumuz partnerimizin de öyle olmasını bekleyemeyiz. Birlikte olmak istediğimiz profilin kendi düşüncelerimize uymasını bekleyemeyiz. Hiç kimse bize göre programlanmadı. Bizde kimseye göre programlanmadık.
Kişilerin kabullenilmesi gereken iki büyük gerçek var: Birincisi; her insan, hayatta yaşadığı ve tecrübe ettiği durumlarla şekillenmiştir. İkincisi de; ilişkilerin dinamikleri birbirinden çok farklıdır. Size göre x bir insan, sizinle sağlıklı ve doğru bir ilişki kuramayacakken; y bir insanla hayatının aşkını yaşayabilir.
Buradan çıkacak tek sonuç ise, ilişkideki başarısızlığın 'doğru insan' olmakla değil, hayat görüşlerinizin, beklentilerinizin ve isteklerinizin uyuşmasıyla ilgisi vardır! Ee neye yaradı o zaman kriterler diyorsunuzdur. Peki ilişkiniz de kriterleri kendiniz mi belirliyorsunuz yoksa toplumun yarattığı durumlara maruz kalarak mı belirleniyor?
örneğin birlikte olduğunuz kişinin statüsü, aldığı maaşı sizin kriterlerinizde üst sırada olması, ilişkinizin devam edeceğinin bir garantisi mi? Burada önemli olan ne istediğinizi iyi bilmeniz. Yoksa kafa karışıklığıyla toplumun size dayattığı kalıplara maruz kalırsınız.
Kendimizden olanın 'iyi' olduğunu düşündüğümüz sürece, cinsellik, din, etnik köken, ahlak, vicdan, iyilik-kötülük gibi daha birçok konuyu tabu haline getiriyoruz. İlişkilerimizin başarısızlığının sebebi, işte bu tabular. Bir ilişkiden istediğimiz tek şey anlaşılabilmek ya da sevilmek iken, durumu inanılmaz zor bir sınav haline getiriyoruz.
Oysaki birbirimizi doğru ya da yanlış insan diye sınıflandırmak yerine sadece birbirimizi hatalarımızı telafi ederek anlamaya çalışsak, birbirimizle hayatı en güzel şekilde paylaşıp kusur aramasak, birlikte gülüp birlikte dertlerimize çözüm arasak, işte o zaman doğru ve sağlıklı bir ilişki kurabiliriz derim.