KITLIK, EN BÜYÜK SOYKIRIMDIR

Zaman zaman doğa dünyamızın yerleşik düzenine başkaldırır, bozar ve kendince yeni bir düzen getirir. Deprem... Su baskınları... Olağandışı iklim değişimleri... Soğuklar ve sıcaklar... Kasırga ve siklon gibi doğa olayları karşısında insanoğlu eli kolu bağlı kalır, bir şey yapmaz.
Bu düzen bozucu olaylar sonunda insanlar kayıplar verir, kayıp sayısı gün gelir şaşırtıcı rakamları bulur.
Bunların içinde en dehşet verici, kıtlıktır. Evet, kıtlık! Yani yaşamımız, yaşamımızı sürdürmek için gerekli ekmeği, besini bulup sağlayamamamız. Kıtlık başka olaylara hiç benzemez. Veba bile yanında solda sıfırdır.
Rusya'da 1914-1924 yılları arasında baş gösteren kıtlık tam 10 yıl sürmüş ve 20 milyon insanın ölümüne (açlıktan elbet) neden olmuştur.
Biraz daha eskilere gidildiğinde; sözgelişi 1876-1879 yıllarındaki Kuzey Çin kıtlığı 70 milyon Çinliyi etkiliyordu. Açlık her şey 'mubah' saydırmaktaydı. O kadar ki bir lokma için insanlar birbirlerini öldürüyor, kadınlar vücutlrını, analar-babalar öz evlatlarını satıyorlardı.
Kıtlık, bir hesaba göre 9.5 milyon, bir hesaba göre de 13 milyon insanı canından etmişti.
1876-878 yıllarının Hindistan'ında baş gösteren kıtlık, ayrıca kolera salgınını da beraberinde getiren bir kılıktı. Ölenlerin sayısı 6 milyondu.
Kıtlık, 1896 ile 1897 yılları arasında yeniden Hindistan'ı yoklamış ve 5 milyon insanın ölümüne yol açmıştı.
1932-1934 yıllarının büyük kıtlığında, Rusya,ç özümü dışarıdan buğday getirtmekte bulacağını sanmıştı. Ama buğday ithalinde gecikmeler oldu ve o arada 5 milyon kişi açlığa kurban verildi.
1936 yılının Çin'inde, 1769-1770 yıllarının Hindistan'ında yine 1928-29 Çin'i ile 1669-1670 yıllarında Hindistan'da (sayısal verilere göre) ilkinde 5 milyon, diğerlerinde ise 3'er milyon insan ölmüştü.

Önceki ve Sonraki Yazılar
AKTÜEL Arşivi