1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Meğer "Ortalarda gezip durmayın" demiş genel merkez!

Eskişehir siyasetinde şu sıralar en çok AK Parti Milletvekillerinin ortada olmayışı konuşuluyor.
Pandemi başladığı günden bu yana adeta kayıp olan AK Parti Milletvekilleri için "Zaten ortada yoklardı, şimdi iyice ortadan kayboldular" diyen de var,"çok çalıştılar ya, tatil yapıyorlardır." diye ironi yapıp eleştiren de var.
***
Her şey bir yana, AK Parti Milletvekillerinin ortada olmadığı doğru.
Ne bayramlarda varlar, ne törenlerde...
Toplantı, ziyaret, düğün, dernekte de yoklar.
Hal böyle olunca, milletvekillerinin ortalıkta görülmemesi haliyle eleştiriliyor.
Hatta...
Bu eleştiri, aleni şekilde olmasa bile AK Parti içinden de gelebiliyor.
***
AK Parti Milletvekilleri kayıplar ve bu durum haklı olarak eleştiriliyor...
Fakat...
Vekillerin ortada olmaması tatil yaptıklarından ya da bir başka nedenden değilmiş iyi mi?
AK Parti genel merkezi milletvekillerine resmen, amiyane tabirle "Ortadan kaybolun!" demiş.
***
Şimdi bunu duyunca büyük ihtimal "Bu da neyin nesi şimdi?" diyorsunuzdur?
Merakınızı hemen giderelim.
Evet... AK Parti genel merkezi milletvekillerine gönderdiği yazı ile "Toplantılardan, törenlerden, kalabalıklardan uzak durun" uyarısı yapmış.
Gönderdiği uyarı yazısında ayrıca, bu yöndeki uyarılara sıkı sıkıya ve titizlikle uyulması özellikle istenilmiş.
***
AK Parti genel merkezi, niçin milletvekillerinin ortadan kaybolmasını, toplantı, tören, ve halkın arasına kesinlikle katılmamasını ister?
Bunun mantıklı, geçerli, makul bir sebebi olması gerekir değil mi?
Meğer kendince bir sebebi varmış genel merkezin.
Sebep: başta gurup başkanvekilleri olmak üzere bazı milletvekillerinin corona virüs kaparak hasta olmaları ve bazılarının yoğun bakım tedavisi görmesiymiş.
***
Bir-iki milletvekilinin daha virüs kapması ve bunun sonucu tedavi ve karantina altına alınması halinde, meclis çoğunluğunun tehlikeye düşeceğini hesap eden AK parti genel merkezi, bunun olmaması için böyle bir karar almış.
Velhasıl…
Milletvekillerine “ortalarda dolaşmayın” kararının arkasında, hastalık kapma halinde meclis çoğunluğunun kaybedilmesi endişesi varmış…


.....


Olan Eskişehir ekonomisine oldu…


Geçtiğimiz aylarda Anadolu üniversitesi Açık öğretim Fakültesini de yakından ilgilendiren bir yönetmelik maddesi yayınlanmıştı resmi gazetede.
Söz konusu yönetmelik maddesi, öğretim üyelerine dağıtılan döner sermaye paylarına ilişkindi.
Yönetmelik maddesine göre, Açık ve uzaktan eğitim veren üniversitelerin, tüm gelirlerinin, giderler ve vergiler çıktıktan sonra kalan paranın en çok yüzde 5'inin ek ücret olarak dağıtılabileceğine ilişkindi.
Kısaca bu yönetmelik maddesi, aynı zamanda döner sermayenin bitiş belgesiydi.
Anadolu üniversitesinde görev yapan öğretim üyelerinin bundan böyle döner sermaye payı alamayacağını ve çıplak maaşları  ile ders ücretine çalışacağını gösteriyordu.

***
Bu yeni durumun önümüzdeki süreçte, üniversite açısından da öğretim üyeleri açısından da sıkıntılı bir durum yaratacağını ifade etmiş, döner sermaye ek ücretlerinin öğretim üyeleri için önemli bir gelir oluşturduğunu ve bu yönetmelikle öğretim üyelerinin bu gelirden mahrum olacağını dile getirmiştik bu sütunlarda.
Dahası…
öğretim üyelerinin gelir kaybı yaşamakla kalmayacağını, aynı zamanda bu paranın büyük bölümünün aktığı Eskişehir ekonomisinin de büyük kayıp yaşayacağını dile getirip; “üniversitenin Eskişehir'e olan doğrudan katkısı yüzde 14,5.
Bu son derece ciddi bir para.
İşte, öğretim üyelerine bundan böyle ödenmeyecek olan döner sermaye payı, kentin ekonomisine giremeyecek.
Kısacası...
Eskişehir bir kez daha kaybedecek...” demiştik…
İşte o süreç resmen başladı…
Anadolu üniversitesi personelinin döner sermayeden aldıkları ücretler kesildi.
Evet… öğretim üyeleri ve personel ek gelirden oldu…
Ama…
Daha da önemlisi…
Eskişehir ekonomisi de her ay yaklaşık 4 milyon liradan oldu!


.....


Bu işin sonu fena!


Salgın nedeniyle hastanelerde yoğun bir çalışma var…
Hastaneler gelen hastaların yoğunluğu nedeniyle sürekli tıbbi malzeme talebinde bulunuyor.
Bu talep de tıbbi malzeme şirketleri tarafından sürekli karşılanıyor.
Ancak…
Şirketler, hastanelerin bu talebini karşılayıp, malzeme verse de parasını alamıyor.
Eskişehir’de, neredeyse 5-6 aydır vermiş olduğu tıbbi malzemelerin ücretini hala alamamış firmalar var…
-”Artık döndüremez hale geldik. Bu süreç içinde bir tane bile ödeme yapılmadı. Böyle giderse yeni mal veremeyeceğiz” diyorlar ki, bu söylediklerinde son derece haklılar…
Eğer bu firmalara aldıkları mal karşılığı ödeme yapılmazsa, firmalar hastanelere tıbbi malzeme vermeyi durduracak.
Hastaneler, hastaların ihtiyacı olan tıbbi malzemeleri temin edemeyecek.
Tıbbi malzeme olmadığı için bu işten yine en çok zararı hastalar, yani vatandaş görecek.
Sonuç olarak…
Bu işin sonu bir hayli fena olacak gibi…
Ne diyelim?
Umarız, hastaneler, söz konusu şirketlere olan borcun hiç olmazsa bir bölümünü kapatır da, şirketlerin hastanelere tıbbi malzeme vermeleri devam eder…


.....


BİRAZDA GüLMEK LAZIM


Temel Ambulans şoförü olarak çalışmaktadır.
Günlerden bir gün bir otobüs kazası olmuş ve Temeller ambulans çağrısı alırlar ve hemen olay yerine gitmek için harekete geçerler.
Kaza yerine gittikleri zaman gördükleri manzara çok kötüdür. Her tarafta yaralılar, ölüler…
Yakınmalar yeri göğü inletmektedir.
Lakin adamcağızın biri diğerlerinden fazla bağırmaktadır. Temel de adamın
yanına gider ve bakarki adamın iki bacağı birden kırılmış.
Temel yaralıya basıyor fırçayı :
- Ula uşağum ayuptur bu senin yaptuğun. Şunun şurasında iki bacağun kırılmış sadece. Bak orada insanlar ölmüşler hiç ses çıkarıyorlar midur?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi