Nasıl icat edildiler?

KOLA
İçeriği dünyanın en iyi saklanan ırlarından biri olan bu içecek aslın-da John S. Pemberton isimli bir eczacı tarafından Georgia Atlanta'da, 1886 yılında ilaç olarak üretilen bir şuruptu ve Pemberton tarafından eczanesinin bahçesinde bardağı 5 sent'ten satılıyordu.
Daha sonra bu şurup bir takım değişikliklerle alkolsüz bir içecek hâline dönüştürülüp herkesin içip midesini delmesi için tüm yerküreye pazarlandı.

KONTAK LENS
Bu icat rahatsız edici durmasına rağmen görme bozukluğu çeken ve gözlük taşımaktan yorulan kimseler için hakikaten devrim niteliğindedir. İsviçreli bir doktor olan A.E. Fick tarafından 1887 yılında icat edilen lensin o zamanki kullanımı, "Burnuma üst üste iki gözlük takaydım, hatta bi tane de kafama takaydım da bu mereti gözüme sokturmayaydım!" dedirten cinstendi. Önce bir çift arızalı göz alınıyor, göz kapakları böyle gerilerek kocaman açılıyor ve sert camdan yapılmış lens, bütün gözü kaplayacak şekilde göz küresinin üzerine adamı bağırta çağırta yerleştiriliyor, zaten bozuk olan gözün hepten bir canına okuyordu. Fick'in göze uygun olarak lensin çapını ölçeceği bir aleti olmadığından lens göze sığdırılmaya çalışılıyor gibiydi. Defalarca uygulanan deneme yanılma yöntemiyle, hastanın gözünden yaşlar getire getire lens ölçüsü almıyordu. Ayrıca bu lens geçirgen olmadığından göz yuvarlağı dışarıdan oksijen alamıyor, gözyaşı kanallarından gözyaşını da alamadığı için göz kısa sürede kurumaya başlıyordu. Bu yüzden çok kısa aralıklarla lensi çıkartarak solüsyonla ıslatıp inleye inleye tekrar takmak gerekiyordu.
Lensin bulunuşundan elli sene sonra Theodore Obrig isimli bir göz doktoru, metil metakritilat plastiğinden ilk lensi yaptı. Bununla beraber ayrıca lensin göze daha iyi uyum sağlayacak göz ölçüm metodunu da buldu. Yalnız bu lenslerin de bir yan tesiri vardı. Kullandıkça gözün hassas dokusunu inceltiyordu. Ayrıca çok da pahalıydı.
1950'li yıllarda üretilen Cornea lensleri büyük bir ilgi uyandırdı. Göz bebeğinin saydam dış tabakasını ve irisi kaplayan bu lens, ince bir gözya-şı tabakasında yüzecek kadar hafif yapıldığından, göz yeterli oksijeni alıyor ve bu lens bütün gün çıkartılmadan rahatlıkla kullanılabiliyordu. Ancak bu hafif lenslerin de bir zararı vardı. Diğerleri kadar olmasa da yine de sert olan bu lensler, çok uzun süre kullanılmaları durumunda, korneada ciddi yaralanmalara, tahrişlere neden oluyordu.
1970 yılma gelindi ve nihayet lensler yumuşatıldı. Yani yumuşak lensler piyasaya çıktı. Gözün şekline tamamen uyup, suyu kolayca geçirebilen hidrofilik plastikten yapılmış bu lensler artık daha zahmetsiz ve sağlıklı bir kullanım imkânı sunuyordu. Yine bu yılarda birkaç firma, haftalarca hiç çıkarmadan takılabilecek lensler ürettiklerini açıkladılar. Seyrek de olsa takıp çıkarması zahmetli olan ve kullanırken hijyene azami derecede dikkat edilmesi gereken bu icat, önemi açısından insanoğlunun gözüne batan bir icattır.

POSTA KUTUSU
Yıllardan 1891. Yer, bilinmiyor. Philip Dow-ning isimli bir adam yememiş içmemiş bu posta kutusu denen şeyi bulmuştur. Mektupların daha sistematik bir şekilde sınıflandırılıp gönderilmesine olanak tanıyan posta kutusu, içine posta atılan bir kutudan ibarettir. Bu kadar basit görünen bir şeyi bulup posta sistemine katkı sağlanmış, mail olayı çıktığından beri de posta kutularının pek yüzüne bakılmamıştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
AKTÜEL Arşivi