
Buğrahan Doğangil - DUVAR
Anadolu Üniversitesi çöküşte
Eskişehir’in gözbebeği, Türkiye’nin köklü öğretim kurumlarından Anadolu Üniversitesi gün geçtikçe kan kaybediyor, eski günlerini mumla arar hale geliyor…
1950’li yılların sonunda kurulan Anadolu Üniversitesi nereden baksanız geçtiğimiz 10 yıla kadar ülkenin en saygın yükseköğretim kurumlarından biriydi. Ancak üniversite özelinde uygulanan yanlış politikalar ve ülke genelinde düşen öğrenci ve üniversite kalitesi Anadolu’yu çöküşe sürükledi.
Öncelikle kıymetli hükümetimizin ne kadar çok üniversite olursa o kadar iyi eğitim-öğretim seviyesi olacağını düşünmesi nedeniyle Anadolu Üniversitesi’nin parçalanması çöküşün temel sebeplerinden biri oldu. Eskişehir Teknik Üniversitesi adı altında teknik bölümlerin ve hazırlık dil okulunun Anadolu Üniversitesi’nden ayrılması kuruma çok güç kaybettirdi.
Bunun yanında ülkedeki yükseköğretim politikalarının yanlışlığı ODTÜ, Boğaziçi, İTÜ gibi birinci sınıf üniversiteleri dahi kötü etkilemişken bence baş altı bir üniversite olan Anadolu bu politikalardan daha çok etkilendi.
Örneğin rektör ve yönetici yapısı değişen üniversite bir adım geriye gitti. Instagram fenomeni ve annesi ile açtığı saçma sapan yayınlar ile gündeme gelen Şafak Ertan Çomaklı gibi bir isim bu üniversitede rektörlük yaptı. Daha sonra ise tamamen hükümet yanlısı üniversitenin dinamiklerini çok da yakından bilmeyen isimler rektör koltuğuna oturdu. Durum böyle olunca yönetim kadrosunun büyük bölümü de bu isimlere yakın bir ekip halini aldı.
AKP dönemi üniversitelerin çöküşü, AKP’li kadrolardan oluşan Anadolu Üniversitesi’nde ciddi şekilde hissedildi.
Bir başka görünen sebep ise düşen öğrenci kalitesi…
Eskişehir özellikle de Anadolu Üniversitesi benim üniversitede okuduğum dönemde olsun, daha da geçmişte olsun belli bir seviyenin üzerindeki öğrencileri sınavla bünyesine alıyordu. Başarı sıralamaları ve puanları yüksekti.
Son yıllarda ise artan devlet üniversitesi ve özel üniversite sayısı Anadolu Üniversitesi gibi yükseköğretim kurumlarının başarı sıralamalarını aşağı çekti. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük kentlerde çok üniversite olması oradan gelme ihtimali olan başarılı öğrencilerin sayısını çok azalttı. Yine her ilde üniversite olması da başarı sıralamalarının düşmesine neden oldu.
Daha çok sosyal ağırlıklı bölümleri ile öne çıkan Anadolu Üniversitesi’nde, Türkiye genelinde o bölümlere rağbetin azalması da negatif etki yarattı.
Tüm bunlar bir araya gelince Anadolu Üniversitesi bugün sıradan bir okul halini aldı. Eskişehir öğrencilerin sadece eğlence ve gece hayatı için tercih ettiği bir şehir haline dönüşmeye başladı. Bunun da baş aktörü maalesef şehrin en köklü öğretim kurumu Anadolu Üniversitesi oldu.
14 Temmuz Pazartesi günü Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile Anadolu Üniversitesi’nin en sembolik bölümlerinden ikisi kapatıldı. İşletme Fakültesi ve İktisat Fakültesi artık kapanmış durumda.
Evet, ülkede bu bölümlerden mezun olanların sayısı artık çok yüksek. İşlevsellik açısından bu bölümlerin kapanması normal ama prestij açısından Anadolu Üniversitesi yine güç kaybetmiş oldu.
Kapanan bölümlerin yerine ise Bilgisayar ve Bilişim Bilimleri Fakültesi açıldı. Bu hamle ile Anadolu’nun itibarının kurtulacağını düşünen varsa bilsin ki çok yanılıyor.
AKP tandanslı yükseköğretim faaliyetleri bu çizgide ilerlediği sürece Anadolu Üniversitesi’ndeki çöküş devam eder. 2024 University Ranking by Academic Performance (URAP) verilerine göre 24. sıraya düşmüş ve ESOGÜ’nün gerisinde kalmış bir okul artık Anadolu Üniversitesi…
Haydi Sayın AKP’liler şehrinizin en köklü üniversitesine sahip çıkın. Burada yapılan yanlışları da dile getirin. O zaman samimi bir şehir savunucusu olduğunuzu anlayalım bizde.
Herkese keyifli bir gün diliyorum. Sevgiyle kalın…