4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

NASREDDİN HOCA ŞENLİKLERİ!

Nasreddin Hoca şenlikleri, geçmiş yıllarda bir hafta sürer, Eskişehir, Sivrihisar ve Nasreddin Hoca Beldesinde, çeşitlik etkinliklerle kutlanırdı. Bu gelenek, zamanla, erozyona uğradı. Bu yıl, Nasreddin Hoca Şenlikleri, bir gün olarak belirlendi. 8 Haziran2014 Pazar günü, Nasreddin Hoca Beldesinde kutlanacak.
Oysa Nasreddin Hoca etkinliklerinin, ildeki halk, sivil toplum örgütleri ve kurum/kuruluşların katılımı ile il, ulusal ve uluslararası perspektifte hazırlanması ve icraata alınması, Nasreddin Hoca'nın, tanıtılması ve Eskişehir açısından, daha yararlı olurdu.
Aslında geçmiş yıllarda, Eskişehir'de, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, her yıl sivil toplum örgütleri ve ilgili kurum/kuruluşlar ile kapsamlı toplantılar yaparak, "Ortak akıl", "ortak payda " ve "toplum katılımı" kavramları ışığında, programları belirlerdi. Zamanla, bu gelenekten de vazgeçilerek, resmi programa dönüldü. Oysa halka rağmen, Nasrettin Hoca Şenliklerinde, başarılı olmak mümkün değildir.
Öte yandan, Nasreddin Hoca' nın, Sivrihisar' da doğduğu ve öldüğü, kesinlik kazanmasına rağmen, Eskişehir ve Sivrihisar, Nasreddin Hoca' ya, yeteri kadar sahip çıkmıyor. Oysa Akşehir, Nasreddin Hoca' ya, ulusal ve uluslararası bazda sahip çıkıyor. Akşehir'de, kurum/kuruluşlar, özellikle de sivil otorite, şenliklere, ciddi katkıda bulunuyor. Her yıl Nasreddin Hoca ile ilgili sürekli ve kalıcı projelerle, Nasrettin Hoca' yı, tanıtıyorlar.
Her yıl da Nasreddin Hoca,Şenlikleri, Akşehir ilçesinde, 5-10 Temmuz tarihleri arasında, çeşitli etkinliklerle gerçekleşiyor. Gönül isterdi ki Akşehir ve Sivrihisar, şenliklerde, birbirlerine destek olsun, işbirliği yapsınlar. Neden bilinmez, Nasreddin Hoca, evrensel bir kimliğe sahip olmasına rağmen, Nasreddin Hoca Şenliklerinde, bir türlü, bu birliktelik sağlanamadı. Ayrıca Nasreddin Hoca, ülkemizde, gerçek kimliği ile tanıtılamadı. Genellikle de kamuoyuna, güldürü, mizah, fıkra ve nükte üstadı olarak tanıtıldı.
Oysa Nasreddin Hoca, "HALK FİLOZOFU", "SOSYOLOĞ" , "MÜDERRİS", "ALİM", "PSİKOLOG" "HUKUKÇU" ve" TASAVVUFÇU" dur. Yani bir düşünürdür. Bütün bu meziyetlerinin gereğini, halkın anlayacağı dille, yani nükte şeklinde, fikir ve düşüncelerini aktarmaya çalışmıştır. Nasreddin Hoca' nın, bu yönleri dikkate alınmadığı gibi, Yeteri kadar da hakkında araştırma yapılmadı.
Ayrıca Nasreddin Hoca'ya ait, piyasada çok sayıda eser mevcuttur. Ancak tamamına yakını, kulaktan dolma bilgiler ve fıkralarla doludur. Pek çok fıkranın, Nasreddin Hoca'ya ait olmadığı da ortadadır. Maalesef bazen de, Nasreddin Hoca şenliklerinde, fıkra yarışmaları düzenlenerek, tarihsel süreç içindeki hatalar devam ettiriliyor.
Nasrettin Hoca'nın tanıtılmasında, ilgiler ve halkımız kadar, örgün eğitim kurum/kuruluşlarımızın, özellikle de üniversitelerimizin, büyük sorumluluğu var. Çünkü üniversitelerimizin ilgili bölümleri, Nasreddin Hoca'yı, araştırma konusu yaparak, elde ettiği bilgileri kamuoyu ile paylaşması gerekir. Ayrıca ülkemiz genelinde, hiç değilse Eskişehir' deki eğitim kurumlarımızda, Nasreddin Hoca' nın tanıtılması için, örgün eğitimin her kademesinde, öğrencilerin seviyelerine uygun üniteler hazırlanarak, çocuklara aktarılsa, Nasreddin Hoca, gerçek kimliği ile tanınacak ve tanıtılacaktır.
Türk tarihinde, kimi cesareti, kimi fedakârlığı, kimi sadakati, kimi düşünceleri ile şöhret bulmuş mümtaz insanlarımız vardır. Öyleleri vardır ki, isimleri anıldığında, karakterleri akla gelir. Yunusemre ve Nasreddin Hoca, bu insanlarımızdan ikisidir. Bu iki düşünürümüzü, bugünkü ve gelecek nesillere tanıtma görevi, öncelikle eğitim kurum/kuruluşlarına ve il, ilçe ve beldelerimize, Üniversitelerin, ilgili bölümlerine ve Halk Bilimcilerimize düşmektedir. Ancak yabancı halk bilimcileri, ilgi gösterirken, aynı ilgi, Türk halk bilimcilerinde yoktur.
Nitekim Nasreddin Hoca ile ilgili araştırma yapan, Japon Halk Bilimcisi, MİKSİKO KOJİMA ile Nasreddin Hoca İle ilgili sempozyumda tanışmıştım. Üç yıl, Türkçe öğrendi. Daha sonrada, Nasreddin Hoca' yı, her yönü ile ele alıp, doğru bilgileri ulaştı. Hatta hangi fıkraların, Nasreddin Hoca'ya ait olup olmadığını bilecek kadar da onu tanıdı. Elde ettiği bilgilerle, Japonya'da, Nasreddin Hoca günleri düzenledi. Gelen davetleri karşılamakta da büyük güçlük çekti. Nasreddin Hoca'yı, Japon halkına sevdirdi.
Tokyo Metropolitan Müzesi'nde, 2003 Türkiye Yılı nedeniyle, açılan, `Türkiye`de, Üç Büyük Medeniyet" sergisi çerçevesinde, düzenlenen, Nasreddin Hoca" konulu konferans, büyük ilgi görmüştü. Bayan MİTSİKO KOJİMA' nın, Türk kültürü hakkında verdiği konferans, müze ziyaretçilerinin ilgi gösterdiği etkinliklerin başında geldi.
Nasreddin Hoca, yalnız ülkemizin değil, Türk dünyasının, dünyadaki hemen, tüm ülkelerin, tanıdığı ve tanımak istediği, bir düşünürdür. O nedenle de Eskişehir'de, yapılacak olan, Nasreddin Hoca etkinliklerine, ulusal ve uluslararası perspektiften bakılmalı ve şenlik programları da buna göre şekillendirilmelidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi