Hızlı Tren yapacağı, devletin önemli isimleri tarafından ilk dillendirilmeye başlandığında Tülomsaş ülkenin ilk 500 büyük kuruluşu arasındaydı…
İktidarın kudretli isimleri “Hızlı Treni Eskişehir’de yapacağız” dediklerinde Tülomsaş ilk 500 sıralamasının sonlarında yerini alıyordu.
Hükümet yetkililerinin “Eskişehir hızlı Tren üretiminin merkezi olacak” dediklerinde Tülomsaş ilk 500 büyük kuruluş sıralamasından düşmüştü.
Etkili ve yetkili bakan ve siyasilerin “Eskişehir’de yapılacak Hızlı Trenler ihraç da edilecek” dediklerinde, Tülomsaş ikinci 500 sanayi kuruluşunun sonlarında bulunuyordu.
Daha bir ay önce Eskişehir’e gelen ulaştırma bakanı   “Hızlı Treni burada üreteceğiz” dediğinde Tülomsaş Türkiye’nin en büyük ikinci 500 firması arasında bile yoktu.
Sonunda Tülomsaş’ın hükmi şahsiyeti sonlandırıldı, üst kademe kadroları düşürüldü, diğer iki kuruluşla birleştirilerek tek bir şirket haline getirildi ve yeni kurulan şirketin merkezi de Ankara oldu.
Bu gelişme sonrası AK Parti İl Başkanı Zihni çalışkan açıklama yapmış.
-“Şehrimiz için özel bir öneme sahip olan TüLOMSAŞ’ımız geçmişte olduğu gibi bundan sonra da varlığını daha da güçlenerek sürdürecektir.” Demiş…
O kadar rahatladık ki!
Sormayın gitsin!

.....

Dünyanın merkezinden sesleniyorum!

-Eskişehir Turizm merkezi olacak...
-Eskişehir çekim merkezi olacak.
-Eskişehir Hızlı Tren yapım merkezi olacak.
-Eskişehir Havacılık merkezi olacak.
-Eskişehir ülkenin 3'ncü Balon merkezi olacak.
-Eskişehir Sağlık merkezi olacak.
-Eskişehir Sanayinin çekim merkezi olacak.
-Eskişehir Raylı Sistemler Merkezi olacak.
-Eskişehir Animasyon merkezi olacak.
-Eskişehir Film platosu merkezi olacak.
-Eskişehir Eğitimin merkezi olacak.
-Eskişehir Su sporları merkezi olacak.
-Eskişehir Yazılımın merkezi olacak.
-Eskişehir Karayollarının merkezi olacak.
-Eskişehir Termal merkezi olacak.
-Eskişehir Kargo taşımacılığının merkezi olacak.
-Eskişehir Ticaretin merkezi olacak.
-Eskişehir Hizmet sektörünün merkezi olacak.
-Eskişehir Kongre merkezi olacak.
-Eskişehir Lojistik merkezi olacak.
Yukarıda sıraladıklarımızın tümü Eskişehir’e verilen sözler…
Hem de, devletin en üst yöneticilerinin, Belediye ve Oda başkanlarının nefes almadan verdikleri ve sürekli de tekrarladıkları sözler…
Hiçbirini olduğunu söyleyemeyiz zira hiçbir şeyin merkezi falan olamadık.
Bırakın yukarıda sıraladıklarımızın tamamını, aralarından üç tanesi bile olsaydı, Eskişehir ihya olurdu…
Hayallerle avutup, vaatlerle kandırmak işte böyle bir şey olsa gerek!

.....

İktidar kaçmıyor,
iktidardan kaçıyor!

7 Haziran 2015 seçimlerini hatırlarsınız.
CHP tarihi’nde ilk kez Eskişehir’de birinci parti oldu, 3 milletvekili çıkarttı.
Büyük bir başarıydı bu CHP için…
Ama gelin görün ki;
-Seçim bitti, daha seçimin sevinci yaşanmadan mevcut il yönetiminin görevden alınması çalışmaları başladı.
-ülke hükümet kurma derdindeyken, Eskişehir’de mevcut il yönetiminin seçimde çalışmadığına ilişkin raporlar hazırlandı.
-Hazırlanan raporlar genel başkana yetiştirildi.
-1 Kasım’da seçim kararı alındığında dahi, yeni il yönetimin oluşturulması için partililere teklifler gitmeye başlandı.
-CHP kuruluş yıldönümünü kutlarken, aynı CHP aynı gün Eskişehir il yönetimini, hem de Eskişehir’de seçim kazanmış il yönetimini görevden aldı.
-CHP il yönetimi görevden alınırken, “İstifa etmiş” muamelesi yapan genel merkez, büyük bir fiyaskoya imza attı.
-Yeni yönetim oluşturması gereken genel merkez, geçici yönetim oluşturarak, seçim öncesi olağanüstü il kongresi yapılmasına yol açtı.
-Görevden alıp, “İstifa etmiş” muamelesiyle, eski başkan ve yöneticilere mahkemeye gitme hakkı doğurdu.
Kısacası…
Durup dururken, hiç gereği yokken ve seçim gelip kapıya dayanmışken, bir işe kalkışıldı CHP’de, tüzük falan hikâye oldu.
5 ay içinde, yani 1 Kasım’da erken seçim yapıldı ve CHP 5 ay önce galibiyetle ayrıldığı seçimi 5 ay sonra yüzde 4,5 oy fark yiyerek kaybetti.
Kimsenin bozamayacağı işi CHP kendi içinde bozdu iyi mi?
O yüzden…
Bu olayı bizzat yaşayıp gördükten sonra CHP’de olup biten hiçbir şeye artık şaşırmıyorum…
Doğrusunu söylemek gerekirse…
Zaman zaman da “CHP iktidarı elinden falan kaçmıyor, CHP bildiğiniz iktidardan kaçıyor” diye de düşünüyorum!

.....

Hoca’ya
sormuşlar…

Fıkrayı Ayhan Kavas anlatmıştı…
Köy halkı bir gün hoca’yı sıkıştırmış…
-“Sen bu kadar kendini methediyorsun, övüyorsan falan da, nedir senin kerametin? Sen bu güne kadar neyi buldun? Neyi keşfettin ki?” diye…
Hoca uzun uzadıya düşünmüş, ne diyeceğini bilememiş,  bakmış o sırada kar yağıyor;
-“Ekmeğin üzerine kar sürüp, karlı ekmeği icat ettim” deyivermiş…
Köy halkı hemen karları ekmeğin üzerine sürerek yemiş…
Hiçbiri beğenmemiş tabii.
-“İyi de hocam! Bu bulduğun iyi bir şey değil ki!” dediklerinde hoca;
-“Valla ben de yediğimde, bana da iyi gelmemişti” cevabını vermiş…
Fıkrayı anlatan Ayhan Kavas’a “ne anlatmak istiyorsun?” diye sormuştuk…
-“Bana ne soruyorsun? önce hoca’ya sor…Olmadı git, yiyen ama  beğenmeyen köylülere sor” dedi…

......

Biraz da gülmek lazım

Süper markette alışveriş yapmakta olan genç adam, kendisini takip etmekte olan bir hanımı fark eder. Kadını görmezlikten gelse de,kadın dik dik bakmaya devam eder.Nihayet kasa önünde kuyruğa gelirler.Kadın adamın birkaç sıra önüne düşmüştür.Kadın derki:
-özür dilerim. Böyle dikkatli bakmam sizi rahatsız etmiş olmalı. üzgünüm ama geçenlerde ölen oğluma o kadar benziyorsunuz ki...
Adam şöyle cevap verir:
-Bunu duyduğuma çok üzüldüm. Sizin için yapabileceğim bir şey var mı?
-Evet yavrum az sonra eşyalarımı alıp çıkarken, ne olur bana güle güle anne diye seslene bilir misin?
Tabii ki der, genç adam.Yaşlı kadın çıkarken genç adam ona el sallar ve güle güle anne diye seslenir.Adam birisini mutlu etmenin mutluluğu içinde gülümser ve ödeme sırası kendine gelince kasanın 150 dolar yazdığını görür, kasiyere sorar:
-Bu nasıl olur, alt tarafı üç parça eşya aldım, der.
Kasiyer gayet sakin cevap verir:
"Anneniz hesabını sizin ödeyeceğinizi söyledi"