
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
O Şeker fabrikası bugüne kadar çoktan satılırdı...
Ahmet Ataç, ilk Tepebaşı Belediye Başkanı seçildiği 99 yılı öncesinde, günlük hayatında spor yapan bir isim.
Şeker fabrikasının karşısında, yine Şeker fabrikasının yüz yıllık ağaçlarla kaplı sosyal tesislerinin bulunduğu alanda yürüyüş yapıp koşuyor.
Şehir merkezinde harika bir ormanlık alan bu sözünü ettiğimiz yer.
O yıllarda başta Sümerbank olmak üzere Cumhuriyet dönemine ait devlet kurumlarının özelleştirmeleri gündemde.
Satılan fabrikalar da genellikle üretim yapmak için değil, sahip olduğu arsalar nedeniyle alıcı buluyor.
Gözlerini fabrika binalarından çok fabrika arsalarına dikenler, özelleştirme ile bu fabrika ve arsalarına, hem de yok pahasına sahip oluyorlar.
Ahmet Ataç 1999 yılında belediye başkanı olduğunda ilk işi, Şeker fabrikasına ait 400 dönümlük bu alanı, meclisinden karar çıkartarak yeşil alan ilan etmek oluyor.
Şeker kurumu genel müdürlüğü mahkemeye giderek, alınan “Yeşil alan” kararını bozduruyor…
Bunun üzerine Ahmet Ataç koruma kuruluna müracaat ederek, söz konusu 400 dönümlük alanın SİT alanı olmasını sağlıyor.
Böylece mevcut Şeker Fabrikasının karşısında bulunan alan, üzerinde hiçbir yapılaşmanın olamayacağı şekilde koruma atına alınmış oluyor.
Hemen ardından Büyükşehir belediyesi de, koruma altına alınan bu 400 dönümlük SİT alanı içindeki her ağacın rölövelerini çıkartıyor…
Bunun sonrasında Türkiye’nin bazı Şeker fabrikaları özelleşiyor.
özelleştirilecek Şeker Fabrikaları arasında Eskişehir şeker fabrikasının ismi de zaman zaman geçiyor.
Ancak…
Sahip olduğu alanın SİT alanı olması, fabrika binasıyla pek ilgilenmeyip, gözünü fabrika arsalarına diken alıcılara pek cazip gelmiyor…
Sonuç olarak…
Eskişehir Şeker fabrikası bugüne kadar özelleştirme ile satılmayıp, devletin elinde kaldıysa, bunun arkasında Ahmet Ataç’ın 99 yılında yapmış olduğu bu operasyon bulunuyor…
Şu sıralar Şeker Fabrikalarının satışı gündemde.
özelleştirilecek 14 fabrika belli.
Eskişehir bu 14 fabrika arasında yok.
Söylenenlere bakılırsa, Eskişehir Şeker fabrikası 2 nci etapta satışa çıkartılacak.
Eğer Eskişehir Şeker fabrikası hiç satışa çıkartılmaz ya da 2 nci etapta satışa çıkartılmasına rağmen satılamazsa, bilin ki bunun da nedeni, 99 yılında Ahmet Ataç’ın fabrika alanını SİT alanı ilan etme operasyonu olacak…
.....
Partiler ve biat kültürü…
Aslıda tüm partilerde biat vardır…
Bazı partilerde biat sorgulanır, bazılarında ise kesinlikle sorgulanmaz.
AK partide biatın olduğu tartışma götürmez bir durumdur.
Zira…
Her ne kadar zaman zaman bu reddedilse de, AK partide dibine kadar biat vardır.
Partinin tek adamı Recep Tayyip Erdoğan'a hiç kimse çıkıp “biat etmiyorum” diyemez.
Diyenlerin de zaten o saatten sonra partide işi olmaz.
Anında aforoz edilip, siyaset dışı bırakılır.
Nitekim, bunun örnekleri bir hayli fazladır.
O yüzden biat AK partide en büyük özelliktir.
Söz konusu biat öylesine sağlam bir zemin üzerine oturtulmuştur ki, kimse biat edilecek ismi sorgulayamaz.
Kimse çıkıp biat edilecek ismin dün söylediği ile bugün söylediğinin birbirini tutmadığını söyleyemez…
Partideki hiç kimse o ismin söylediklerini tartışamaz.
Başbakanı, bakanları, parti yöneticilerini, milletvekillerini, hatta parti içinde aklınıza gelebilecek herkesi o belirler, hiç kimse çıkıp bu isimlerin belirlenmesindeki yanlışlıkları yüksek sesle konuşamaz.
O nedenle…
AK parti'de tek adam yönetimi ve hâkimiyeti vardır ve yine AK partide o tek adama biat esastır.
Parti içinde herkesin de bunu kabullenmişliği vardır.
Diğer taraftan baktığınızda…
İYİ partinin doğuşu MHP’deki biat kültürüne, kurultaydaki 2’nci genel başkan adayının çıkışı da, yine CHP’deki biat kültürüne tepki ve başkaldırıdır.
.....
ülkeler üreterek zenginleşir…
Gerçek şeker 2 yolla elde ediliyor.
1-Şeker pancarı işlenerek
2-Şeker kamışı işlenerek.
Nişasta Bazlı Şeker ise, Mısır ve Patates işlenerek elde ediliyor…
Bu şeker ise çikolata, Gofret, Bisküvi, Hazır baklava, Yaş pasta, Meyve Suları, Gazlı içecekler ve Ketçap gibi gıdalarda kullanılıyor.
Türkiye’de Nişasta Bazlı Şeker üretimi olmadığı için, bu şeker ithal ediliyor…
Nişasta bazlı şeker Kalp ve Damar başta olmak üzere, obezite ve kansere neden oluyor.
Bu şekeri üretip dünyaya satan ise yabancı bir firma var.
Bu firmanın geçtiğimiz günlerde bir raporu yayınlandı.
Yayınlanan rapor üzerine Türkiye’deki 14 Şeker fabrikasının özelleştirileceği açıklandı.
Bu bile, olayın nereye götürülmek istendiğini açıkça gözler önüne seriyor galiba…
Hani diyorlar ya “ülkeler üreterek zenginleşir” diye…
Burada yapılmak istenenle üretip zenginleşecek olan biz olmuyoruz galiba…
.....
Kafa saksı olunca!
Ağaçları kesiyorsunuz önce…
Kestiğiniz ağaçların yerini bir güzel betonla kaplıyorsunuz…
Beton ile kapladığınız alanın üzerine koca koca saksıları koyuyorsunuz sonra…
Saksıların içini de toprakla dolduruyorsunuz bir güzel…
Sonra o saksıların içine ağaç dikiyorsunuz…
Ve bu durum Kent Kültürünün geldiği son noktayı gösteriyor bize…
çağ atlayan Kent kültürümüzün bu son halini, hemen her yerde görebilirsiniz…
Bu yeni Kent kültürümüz sayesinde dikili ağacımız kalmadı belki ama…
Yerine attığımız betonun üzerine koyduğumuz saksıların üzerinde dikilmiş bol bol ağacımız var.
Ne de olsa kültür sahibiyiz yani!
Ne de olsa kent’te yaşıyoruz öyle değil mi?