Tepebaşı Belediyesi Özel Kalem Müdürü Özcan Erkaya Keskin Gölet manzaralı lüks bir villa ile gündeme geldi.

25 milyonluk bir villa…

Bizler sıradan insanız Özcan…

Milyonlarla oynamadık!

Maazallah bende evren korkusu vardır, bilmem o işleri…

Neden böyle konuşuyorum?

Seni inan tanımam…

Yolda görsem çıkaramam…

13 yıllık meslek hayatımda bir haberde dahi görmedim, “Nasılsın” diye sormadım.

Bir kere telefonda dahi konuşmadıysak bu senin ayıbın olsa gerek…

Konuyu nereye getireceğim?

Seni tanımam, etmem dememden kasıt, kasıtlı bir şeyler arama yazdığımda…

Manzaran bol olsun, bir villa almışsın…

Belgeler geldi elime, bir gidip yoklayayım şu villayı dedim.

Her duyduğuna inanmayacaksın Özcan…

En iyi belge gözünün gördüğü belgedir.

Gördüm.

Yol pek uzundu…

Git git bitmedi…

Ya da bana mı böyle geldi dersin?

Taşlı yollarda pek işim yoktur.

Ondandır belki…

Gitmeden önce uyaran da oldu…

O villa bildiğin villalardan değil…

Ulan dedim, en fazla nasıl olabilir?

İçini bilmeyiz ama dışı bildiğimiz villadır herhalde!

Bir de ne göreyim Özcan?

O nasıl soğuk bir yapı?

Bir dili olsa çok şey anlatır…

Duvarlarla herkes konuşamaz ama ben konuşurum Özcan…

Ürperdim görünce…

Çok duramadım…

Manzarası “gölet” bile olsa “iki kare bas gidelim” dedim muhabir arkadaşımıza…

Sahi o villada neler yaşandı da böylesine buz kesti Özcan?

Özcan diyorum yanlış anlama…

Bey’lik laflar benlik değil…

Yalnız gittiğimde tırsmadım da değil ha!

Sürekli etrafı kontrol ettim, güvende hissetmedim.

Şu gençlerin başına gelen olay geldi aklıma, senin değil de benim içimde sızıdır Özcan…

Gelemem haksızlığa!

Sinirliyim.

Sözcüklerimin ayarını kaçırmamak için zor tutuyorum kendimi!

İddialar çok, her iddia yazılamıyor be Özcan!

Şimdilik sadece şunu soruyorum.

Geçmişinde sıradan bir taşeron işçisiydi diyorlar.

O villayı bir özel kalem müdürü maaşıyla nasıl aldın Özcan?